Kahramanmaraş'ta 33 yıl önce yaşanan katliamda ölenleri anmak isteyenlerin şehre girişleri engellendi. 24.12.2011 günü Jandarmanın olağanüstü önlemleri ve barikatlarla karşılaşanlara, geçmiş katliamı anmaları için izin verilmedi.
Yargı kararlarına göre, 33 yıl önce Kahramanmaraş'ta 19.12.1978 tarihinde başlayan yaygın şiddet eylemleri 23.12.1978 Cumartesi sabahından itibaren sağ görüşlü Sünniler ile sol görüşlü Aleviler arasında silahlı çatışmaya yer yer de hükümet kuvvetlerini hedef alan silahlı isyana dönüşmüş ve 25.12.1978 tarihine kadar sürmüştür. Olaylar sonunda 111 kişinin öldüğü, 6 cesedin kimliğinin tespit edilemediği, çok sayıda kişinin yaralandığı, 552 ev 289 işyeri, kamu ve özel şahıslara ait 8 otonun tahrip edildiği, çok sayıda patlayıcı ve silahın ele geçirildiği, 150 milyon lira maddi zararın meydana gelmiştir. Olaylar sırasında 18 tabanca, 225 tabanca fişeği, 22 tabanca şarjörü, üç makineli tabanca, 329 makineli tabanca fişeği, 244 av tüfeği, 24 bıçak ve kama, 9 satır, 2 balta, 2 pala, 2 tornavida, 27 dinamit lokumu, 1 kg saçma ele geçirilmiştir.
1978 yılındaki olaylar nedeniyle 1980 yılında açılan ceza davası 12 Eylül 1980 askeri darbesinden 34 gün önce hükme bağlanmış ve 2 yıl 10 ay sonra temyiz incelemesi tamamlanmıştır.
Kahramanmaraş olayları nedeniyle 26 Aralık 1978 saat 07.00 den itibaren 13 ilde; İstanbul, Ankara, Kahramanmaraş, Adana, Elazığ, Bingöl, Erzurum, Erzincan, Gaziantep, Malatya, Sivas, Kars ve Urfa olmak üzere 13 ilde Sıkıyönetim ilan edilmiştir.
802 sanık hakkında, Adana- Kahramanmaraş-Gaziantep-Adıyaman-Hatay illeri Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi 8 Ağustos 1980 gün, 1980/92 Esas ve 1980/520 karar sayılı hükmüyle, Kahramanmaraş olaylarını karara bağladı. İlk karar temyiz incelemesi sonunda Askeri Yargıtay 5. Dairesinin 1982/530-1983/1 Esas, 1983/351 Karar ve 11 Temmuz 1983 tarihli kararı ile kısmen bozuldu ve kısmen onandı.
İddianamede, gerekçeli kararda ve Askeri Yargıtay ilamında sayılan birinci önemli olay 'Çiçek Sineması Olayı'. Kahramanmaraş'ta Çiçek Sinemasında ' Güneş ne zaman Doğacak' adlı filmin oynatılması nedeniyle, iddianamenin 102 inci sayfasında yer alan anlatıma göre, filmin oynatılmaması için sinemaya önce telefon edilmiş. Arkasından ' (…) Derneği mensuplarının filmi taraftar kazanmak için propaganda aracı yaptıkları, sloganlar atıp, mecmua sattıkları, sinemaya giren şüpheli kişileri aradıkları, 19.12.1978 günü akşamı film aralığında basınç tesiri fazla bir adet patlayıcı maddenin atıldığı, 7 kişinin yaralandığı, hafif hasar meydana geldiği, sinemadan çıkan seyircilerin tahrik sonucu CHP ve PTT binalarını taşlayıp, hasar meydana getirdikleri, olay yerine gelen güvenlik kuvvetlerince halkın dağıtıldığı…' hakkındaki iddia Yargıtay kararında özetlenmiş.
20.12.1978 günü akşamı sol görüşlülerin devam ettiği Akın kıraathanesine patlayıcı madde atılması, 21.12.1978 akşamı sol görüşlü iki öğretmenin silahlı saldırı sonucu öldürülmesi, ardından cenaze töreni… Öldürülen iki öğretmenin cenaze töreni için okullar tatil edilmiş ve 22.12.1978 günü sabahından itibaren Hastane civarında 4000-5000 öğrenci ve alevi yurttaşın, '…elleri sopalı olduğu halde toplanıp sol görüşü içeren sloganlar attıkları.', cenaze namazının kılınacağı Ulu Cami önünde ve civarında gerek Cuma namazını kılmak üzere, gerek cenaze namazının kılınmasına engel olmak isteyen 8000-10000 kişilik sağ grubun toplanıp sağ sloganlar attıkları olaylar aslında tüm olayların tetikleyicisi. Bu olaylar sırasında iki zıt görüşlü grup arasında çatışma çıkması olasılığı yüzünden araya girmeye çalışan güvenlik güçleri cenaze kortejini durdurup, sağ görüşlüleri zorla dağıtmak istemişse de başarılı olamamışlar ve sağ gruba dahil kişilerin ellerindeki taş, sopa ve takunyaların atılması yüzünden kaçmışlar. 30-40 kişilik bir bölük jandarmanın gayreti ile cenaze askeri araçla olay yerinden uzaklaştırılabilmiş… Akşamüzeri ise 'Müslüman Türkiye, komünistler Moskova'ya' sloganlar atılmış ve geceleyin bir evde toplanıp alevi evlerinin tespit edildiği, sopa, dinamit, gazyağı gibi malzemeleri kimlerin temin edeceği, 23.12.1978 günü önceden saptanan alevi evlerine saldırıp yaktıkları ve bu saldırılarda 14 Alevi yurttaşın öldürüldüğü ile ilgili iddialar ve olayların oluş biçimi (S. 130) iddianame ve gerekçeli kararlarda yazılıdır. Bundan sonra da Kahramanmaraş'ta hemen hemen bütün mahallerde önlenemeyen olaylar başlamıştır.
Olaylar sırasında atılan sloganlar ise tahrik, kin ve düşmanlık içermektedir. Örneğin Cuma günü bir camide imamın vaaz sırasında ' oruç ve namazla hacı olunmaz, bir alevi öldüren beş sefer haccı gitmiş gibi sevap kazanır', bir diğer şahsın ise; 'solcuları vurun, polis ve asker durdurursa dönün onları da vurun' dediği iddianame ve gerekçeli kararda yer alan iddialar arasındadır. Hatta Yargıtay ilamında 'Maraş'ta camileri yaktılar, kadınlarımızın ırzına geçiyorlar, Alevilerle komünistler birleşmiş, Müslüman olanlar yardıma gitsin' şeklindeki tahrikler yüzünden (…) ve (…) köylülerinin minibüslerle şehre silahlı olarak geldikleri, yollarının kesilmesi üzerine geri döndükleri, ertesi gün köylülerin öldürüldüklerini duyanların traktörlerle Kahramanmaraş'a gelip üç Alevi şahsı öldürdükleri (Sayfa 9) yazılıdır.
Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi, TCK'nin (eski) 149 uncu maddesinde düzenlenen isyana ve birbirini öldürmeye teşvik ettikleri için isyan veya kıtal (vuruşma, birbirini öldürme) meydana geldiği gerekçesiyle 22 sanık hakkında ölüm cezası, 14 sanık hakkında müebbet ağır hapis cezası, bir sanık hakkında 20 yıl ağır hapis cezası vermiştir. Ayrıca isyan ve kıtal suçuna iştirak eden 304 sanık hakkında 24 seneye varan ağır hapis cezası vermiştir. Devletin emniyetine karşı cürüm işlemeye tahrikten dolayı 4 sanık hakkında, hırsızlık suçundan 10 sanık hakkında, ruhsatlı ruhsatsız silahlar nedeniyle 9 sanık hakkında mahkûmiyet kararları verilmiştir. 44 sanık için tefrik kararı verilmiş, 411 sanığın beraatına hükmedilmiş, Ü.G.D'nin kapatılması ve MHP hakkında suç duyurusunda bulunulması istemlerinin reddine karar vermiştir.
Askeri Yargıtay'ın ilk mahkeme kararını bozmasından sonraki yargılamalar 1991 yılına kadar sürmüştür. Sanıklardan 29 kişi idam, 7 kişi müebbet ağır hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapis cezaları ile cezalandırıldı. Ölüm cezaları uygulanmadı ve hüküm giyenlerin cezaları da; 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle ertelendi ve serbest kaldılar.