EGEDESONSÖZ – Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Egeli vekillerle yaptığı toplantıda yaşanan İzmir diyalogları Egedesonsöz tarafından gündeme getirilmiş, Erdoğan’ın özellikle İzmir Milletvekili Rıfat Sait’e çıkışları uzun süre konuşulmuştu.
Farklıhaber8.com’un İzmirli Genel Yayın Yönetmeni Münir Koçaslan toplantıda yaşanan bu diyalogları ve Erdoğan’ın İzmir mesajlarını köşesine taşıdı.
İŞTE O YAZI: BAŞBAKAN’LA İZMİR DİYALOGLARI
Yerel seçime bir yıldan az süre kaldı. AK Parti’nin kazanmayı en çok arzu ettiği şehirlerin başında İzmir geliyor.
Malum, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı alamıyor, milletvekili seçimlerinde ekseriyeti sağlayamıyor.
Ancak, son seçimde… 2010’un 12 Haziranı’nda AK Parti, “CHP kalesi”nin surlarında büyük bir gedik açtı.
İlk kez oyların yüzde 37’ine ulaştı. Sandıktan şu sonuç çıktı:
CHP: 13, AK Parti: 11, MHP: 2…
Yani, makas daraldı.
Bu matematik gerçek AK Parti’nin haklı bir şekilde kazanma arzunu artırdı.
Sanırım bu yüzden olsa gerek, başkan adaylığına talip olup, şimdiden ulu orta boy gösterenler var…
Mesela milletvekili Rıfat Sait… “Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olayım, CHP’lilerin oylarını da alırım” diyor.
Rıfat Bey Balkan göçmeni kökenli İzmirlidir… Beyanatlarına bakınca… Nasıl bir profile sahip adayla AK Parti’nin seçimi alabileceğine ilişkin yorumlar yapıyor, ancak açıkça kendini tarif ediyor.
***
Kamuoyu, medyaya dün yansıyan haberlerden Rıfat Bey’in Başbakan’a bir “İzmir raporu” sunduğunu öğrendi.
Gelin bu durumun üzerindeki perdeyi kaldıralım.
Ayrıntıları anlatacağım hadise, Sayın Başbakan’ın basına kapalı tutulan… Geçen ayın ortalarında… Genel Merkez’deki Egeli milletvekilleri ve il başkanlarıyla yaptığı “gizli kapaklı” toplantıda cereyan ediyor.
Bir AK Partili milletvekilinden teyit aldım. Dedi ki;
“O toplantıya medya alınmadı. Ama sabah gazetelere bakınca, arkadaşlarla ne konuşulduysa hepsini gördüm Hatta gözüm kaçan detaylar varmış. Onları bile okudum, hatırladım. Birileri bülbül gibi ötmüş maşallah…”
Doğruluğunu sorduğum ve onayını aldığım diyalog ise şuydu:
İzmir Milletvekili Aydın Şengül,söz alıyor. “Sayın Başbakanım, bizi büyük bir tehlike bekliyor. Bir arkadaşımız ‘İzmir’de Erzincanlı, Ordulu, Malatyalı, Denizlili aday olmaz’ diyor. Peki ne olmalıymış? Göçmen… Göçmen de yetmiyor. Arnavut olacak. Çünkü tüm bunları söyleyen o arkadaş Arnavut… ‘CHP Arnavut kökenli Ahmet Piriştina ile kazandı’ diye örnek veriyor…”
Sözlerini sürdüren Aydın Şengül, Rıfat Sait’e dönüp diyor ki: “Sen nerelisin. Arnavut. Seçimi kazanmanın kriteri Arnavut olmak mı? O zaman şimdiki CHP’li Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Tokatlı… Bunu nasıl izah edersin?.”
Başbakan bunun üzerine Rıfat Sait’e kızıyor:
“Bizim adayları nasıl tespit ettiğimiz bellidir. Biz etnik milliyetçilik, ayrımcılık yapma!”
Diyalog böyle mi gelişti? Şahit değilim. Anlatan vekilin yalancısıyım.
Bu yüzden Rıfat Sait’i aradım. “Nedir bu mesele” diye…Yukarıdaki satırları aktardım. Şu karşılığı verdi:
“Doğrudur, Aydın Şengül söz aldı. ‘Rıfat arkadaşımız, seçimi kazanabilmemiz için mutlaka bir Balkan göçmeninin aday gösterilmesi gerektiğini söylüyor. Başkası kazanamaz’ diyor” diye beni şikayet etti.
Sayın Başbakan ‘Sen bizzat duydun mu?’ diye sorunca, Aydın Şengül, ‘Esprisi yapılıyor’ dedi. Başbakan da ‘Bunun esprisi olmaz’ diye çıkıştı.”
Diyalog böyle mi gelişti. Şahit değilim. Rıfat Sait’in yalancısıyım.
Ancak internet sitelerinden, açıklamalarına göz attım Rıfat Sait, “İzmir’e İzmirli aday” vurgusunda bulunuyor. “Bütün İzmirlilerin aynı düşüncede olduğunu zannediyorum” diyor.
Benzer polemiklerin bugüne kadar hiçbir partiye yarar sağladığını görmedim. Aksine, eğer İzmirliler sadece İzmir kökenli adaylara oy verseydi… Vakti zamanında Doğru Yol Partisi “tulum” çıkarırdı. O yüzden… Ayinesi iştir kişinin, nüfus kağıdına bakılmaz!