Gerek Cumhurbaşkanı Gül, gerekse Başbakan Erdoğan beğenmedikleri bir mahkeme kararı için, 'Yok Hükmündedir' derler. Hatta Erdoğan, Danıştay'ın 'Sıkmabaş'ın kamuda yasaklanması' kararı için hakimlere;
'Bu sizin işiniz değil, bu Ulemanın işidir' demiştir. Başbakan'a göre Türkiye'de Yargının durumu, Ulemanın alt tarafındadır!
Bağımlı mı- Bağımsız mı bundan ötesine siz karar verin.
Balyoz Davası kararları Yargıtay 9. Dairesi tarafından açıklandı. Beraat eden, tahliye olanlar için en az aileleri kadar sevindik. Genelde bakıldığında, bu karar sebebiyle mahkûmiyetleri onananlar için Türk Milletinin vicdanı kanadı.
Allah kendilerine ve sevdiklerine sabır versin!
Bu tip davalar 'Siyasi Davalardır.' Bu davaların oluşmasına neden olan siyasi ortam sona erdiğinde, davalar tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar. Türk Milleti, siyasi baskılar sonucu zindana atılanları bağrına basar, bu kararı verenler insan içine çıkamazlar, yargıyı siyasi amaçları için kullananlar ise 'Bağımsız Yargıda' yargılanırlar. Kahramanlar dışarı çıkar, yarasalar içeri girer.
Rahmetli babam, 1957 Genel Seçimlerinde Demokrat Parti İzmir Milletvekili idi.
2,5 yıl milletvekilliği yaptı. Önce idama, sonra ömür boyu hapse mahkûm oldu.8 ayı hücrede olmak üzere 5,5 yıl hapis yattı. Sonunda aramıza döndü.
Hayatımıza devam ettik. O kararları verenler ve zamanın iktidar sahipleri unutulup gittiler!
Suçsuz yere mahkûm olan kahramanlara önerim şudur;
Akıl-Vücut ve ruh sağlığınızı koruyacaksınız. Türk Milletinin gönlündeki gibi dimdik duracaksınız. Okuyacaksınız, yazacaksınız, üreteceksiniz, duyuracaksınız.
Kara gün kararıp kalmaz. Kısa zamanda tekrar sevdiklerinizle beraber olacaksınız. Sizler zindandasınız diye bugün bayram eden ortaçağ kalıntıları- Cemaat ve Tarikat beslemeleri- İslam Devleti isteyenler-Badem Takımı,
siz dik durdukça eğilmedikçe, gerçekleri Türk Milletine anlatmaya devam ettikçe korkudan tir-tir titreyeceklerdir.
Sizler bu aziz vatan için can vermeyi göze almış kahramanlarsınız. İtin-kopuğun önünde mi eğileceksiniz? Elbette ki kendinize yakışanı yapacaksınız.
Değerli Okurlar;
Türkiye'ye 'namusuyla' hizmet etmenin bedeli çok ağırdır. Bu kutsal görevin sonunda ekonomik sıkıntı, cezaevi, hakarete uğrama veya kahpe bir kurşunla can vermek de vardır. Gönlünde vatan sevgisi bulunan kişiler için bu acılar
'Yok Hükmündedir.' Hiçbir acı onları vatana hizmetten alıkoyamaz.
Türk Milletinin kahramanları suçsuz yere zindanda tutuluyorlar.
Devleti soyanlar, Ali Dibolar, Avantadan Gemi Filosu sahipleri, pırlantacılar, Belediye vurguncuları, Sadaka dolandırıcıları, şalvarlı-sakallı din bezirganları, cemaatçisi-tarikatçısı, iti-kopuğu-hırsızı, Kürtçüsü-Bölücüsü, El-Kaidesi,
El- Nusrası, Yobazı, Uyuşturucu Kaçakçıları sözüm ona demokrat olmuşlar(!), ülkeyi parçalamaya çalışıyorlar ve dışarda fink atıyorlar.
Türk Milletinin sırtından zengin olan iş alemi ve yayın organlarını AKP'nin emrine veren medya patronları;
Ülkenin geldiği durumdan memnun ve mutlu musunuz? Sizler hala akıllanmadınız mı? Korkunun ecele faydası olur mu? Hiç olmazsa ekranlarınızı, gazete köşelerinizi bundan böyle vatanseverlere açamaz mısınız?
Bu kadarcık bile yüreğiniz yok mu? Yazıklar olsun hepinize…
Not1; Yiğidi kılıç kesmez, bir acı söz öldürür, diye bir deyişimiz vardır.
Balyoz Davasında verilen cezaların hiçbir önemi yoktur. Nasılsa yakında kaldırılacaktır. Fakat bu kararları savunmak 'erkek dansöz anası, estetik mucizesi, kocasını kahırdan öldüren, darbe şakşakçısı' Nazlı Ilıcak'a kaldı ya!
İşte adam olanı bu çok üzer. Neyse bu da geçer!
Not 2; Eyy Özel Paşa, bak komutanların hala zindanda. Şimdi rütbeleri alınıp, maaşları kesilecekmiş. Sırada yokluk ve sıkıntı var. Kahramanlardan haksız olarak alınacak yıldızları, üniformanın bir tarafına tak. Sen zaten tek başına ordusun. Tepkini seveyim senin, tombalağım benim…