Sevgili Yılmaz, dünkü 'Hasanma Tahsin' başlıklı yazını okudum. Gördüm ki çok üzülmüşsün.
Haklı olarak soruyorsun; 'Stadyumlardaki 19 Mayıs törenlerinin faşizm'i çağrıştırdığını, tören yönetmeliğini o nedenle değiştirdiklerini söylüyorlar. Hasan Tahsin bizim büyüğümüz, rahmetli atamız değil mi kardeşim? İnsanın dedesinin kabrine çiçek bırakması da mı faşizm?..'
Kendini boşuna üzmüşsün, çünkü bunları yapanların hiçbiri İzmir'li değil.
Bu kişiler, İzmir'i ve İzmir'li duruşunu bozmak için görevli olarak gönderilen badem takımından…
*Kurtuluş Savaşımızın ilk şehidi Hasan Tahsin'in anıtına çiçek konmasına izin vermeyen Vali, İzmir'li olabilir mi? O şimdi, Özel İdarenin parasıyla
'Çakma İzmir'li' iki Bakanı yedirip-içirmekle meşgul !...
Devlet Bankasından alınan kredilerle ele geçirilen bizim eski gazetemiz ile kolkola, milletin gözünü boyayıp, AKP propaganda elemanı gibi çalışmaya devam ediyor.
Aynı çalışmayı AKP'nin 'Roman Açılımı' toplantısına adam göndermek için otobüs tutmak, insanlara devlet kesesinden para vererek yapmıştı…
Göreve başladığı andan itibaren, Türkiyeli Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bursalı Bülent Arınç kızar diye, Devrim Şehidi Kubilay'ı anma törenlerine katılmayan bir Vali, Cumhuriyetin kurulması için, 30 yaşında canını vatanı için feda eden Hasan Tahsin'i anma töreni için verebilir mi?
Bu Vali, hiç İzmir'li olabilir mi?...
*Belki gözünden kaçmıştır. İzmir'in Patronu rolüne soyunan Binali Yıldırım'ın eşi, İzmir'de 'Yılın Annesi' seçildi !... Kendisi İzmir otellerinde keyif çatarken, bir benzin istasyonunun restoranında bile karısı ile aynı masayı paylaşmayı 'ayıp' sayan bir zihniyetin temsilcisinin sayın eşini ' Yılın Annesi' seçen yalakalar ve oğlunun kısacık bir sürede trilyoner olmasına ses çıkarmayan kişi İzmir'li olabilir mi?...
*Bakanlığı döneminde, sanatçıların ve eserlerinin en ağır hakaretlere uğradığı, sanat eserlerinin 'ucube' sayıldığı yıkıldığı, Devlet ve Şehir Tiyatrolarının özelleştirme kararlarının alındığı kısacası sanatın içine tükürüldüğü dönemin Kültür Bakanının da İzmir Milletvekili olduğuna bakmayın.
Eski solcu, yeni hu hu cu, dönmekten başı dönmüş biri İzmir'li olabilir mi?
Sevgili Yılmaz,
Gönlün rahat olsun. Badem takımının 'İzmir Kızını İmam nikahıyla kapatma yapmak' isteği kursaklarında kalacak. Henüz bizler meydanlara inmedik. Şimdilik yazmakla yetiniyoruz.
Ellerinden geleni yapmalarını ve gerçek yüzlerinin millet tarafından iyice görülmesini sabırla bekliyoruz.
Gerçek İzmir'liler sokağa çıktı mı, netice alıncaya kadar evlerine dönmeyeceklerdir.
Türk Demokrasisinin İzmir'den ve İzmir'liden öğreneceği çok şey var.
Gözlerinden öperim kardeşim: Sen rahat ol, kendini 'Çakma Türk'lerden koru, 'Çakma İzmir'lilere' biz yeteriz…