Yerel seçimlere çok az kaldı.

Tatil günleri çıkarılırsa geriye yaklaşık dört ay kalıyor.

24 Haziran hezimetini yaşayan muhalif partilerin durumu nedir?

Bir toparlanma veya yerel seçimlere odaklanma var mı?

Olumlu cevap vermek mümkün değil.

Çünkü:

CHP de hemen seçim sonrası başlayan 'imza' yarışmasının etkileri hala sürüyor. Parti bir türlü yerel seçimlere odaklanamıyor. Mevcut başkanların aday olup olmayacakları bile muamma. Ne devam diyebiliyorlar ne de tamam.

Genel Merkez ise bir başka muamma.

Başkanlık divanında yapılan bir kaç değişiklik ile 'yara'nın tedavi edildiği zannediliyor. Aksine çok daha vahim bir 'kırgınlar - küskünler' kitlesi yaratıldı. Bunu sadece İzmir için yazmıyorum. Uzun sayılacak bir Karadeniz seyahatim oldu. Yurttaş bana tüccar olmadığıma göre ticaretten değil ama siyasetten sorular sordular ve ben de nabızlarını tutmaya çalıştım.

CHP ile ilgili genel kanat mevcut yapı ile bu işlerin yürümeyeceği doğrultusunda.

Ve buna rağmen köklü bir değişiklik yapılmaması karşısında ifade etmeye çalıştığım 'kırgınlar - küskünler' kitlesinin önemsenmeyecek derecede yüksek olduğu anlaşılıyor.

Bu olumsuzluklar giderilemez mi?

Nispeten giderilebilir.

Şöyle ki:

Öncelikle adaylar silbaştan ele alınmalı ve önemli ölçüde değişikliklerle halka umut verecek plan ve projeleri olan ve ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve siyasal durumu bilen ve bunları açıkça dile getirebilen insanlardan oluşmalı.

Ve sonuç ne olursa olsun, yerel seçim sonrası Kurultay'ın yapılacağı güvencesi verilmeli.

İYİ partiye gelince:

MHP'deki mücadelede umutlar yüksek.

Parti kuruluşunda ise beklentiler yüksek.

Kuruluş ve örgütlenmede bu umut ve beklentiler ivme kaybetmeye başlıyor.

Aday açıklamasında ise ivme nerdeyse yarı yarıya azalıyor.

Sahaya çıkıldığında bu beklenti ve umutlarda hissedilir oranda düşmeler görülüyor.

Seçime yakın ise, tabir uygunsa iyice 'havlu' atılıyor.

Seçim gecesi yaşananlar ise tam bir muamma.

Seçim sonrası durum daha da umutsuz…

Sonraki gelişmeler biliniyor...

Ve başlangıçtaki 'umut' ile şimdiki tablo arasında nerdeyse benzerlik yok gibi.

Hal böyle olunca İYİ Parti ile ilgili iyimser olamıyoruz.

Ama yine de:

İş adaylara kalıyor.

Aday tespitinde milletvekili seçimlerindeki gibi yanlışlar yapılmazsa bir nebzede olsa iyi sonuçlar almak mümkün olabilir.

Ve ilaveten, 'söylemlere' mutlaka dikkat edilmeli ve ülke sorunları ile ilgili söylemler doğru tespit edilip açıkça ve yüreklice dile getirilmeli.

Sonuç:

24 Haziran sonuçlarına ve sonraki gelişmelere bakınca yerel seçimler için muhalefet açısından pek fazla umutlu olmak mümkün gözükmüyor. Bu elbette bizi çok çok üzüyor ama tablonun aksini söylemek de derde derman olmuyor.

Doğru teşhis ve doğru tedavi ile ancak sonuç alınabilir.

Hayalle değil...