Havalıydık...
Beklentimiz yukarılardaydı...
'Bir yenersek, grubu geçer, finale giden yolu aralarız' diye düşünenlerimiz bile vardı!..
EURO-2016'nın başlangıcından bugüne oynanan maçlar mı yaratıyordu bu havayı...
Yoksa Ulusal Takımımız'ın çok formda olduğu (Hazırlık maçlarına bakarak) düşüncesi mi?..
Bilinmez!..
X
Gerçekçi olmayı bilsek...
Rakibi doğru algılayıp, yorumlayabilsek...
Bireysel olarak oyuncularını tek tek değerlendirebilsek...
Güçlerini o zaman algılayabilirdik!..
Yapamadığımız için Hırvatlar bize gerçeği gösterdi!..
İyi de oldu!..
X
Oyunun ilk yarısında bir ölçüde ayakta kalabildik...
Tek pozisyonumuz vardı...
Geriye kalan zamanı golü yediğimiz dakikaya kadar 'berabere bitirirsek iyidir' havasında oynadık...
O da olmadı!..
Usta oyuncuları buna izin vermedi!..
Boynu bükük çıktın alandan!..
X
İkinci yarıya biraz toparlanırız...
Bir-kaç sihirli dokunuş yararlı olabilir, diyorduk ki...
Tam anlamıyla dağıldık!..
Alandaki görünüm bir tükenişti!..
Direkler, kalecimiz Volkan farkı önledi...
Beş net pozisyonları vardı ki...
Terim'i kenarda çileden çıkardı...
TV başında izleyenleri de!..
X
Kuşkusuz kimse böyle olsun istemiyordu...
X
Şimdi daha gerçekçi bakmamız gerekiyor EURO 2016'ya...
Oynayacağımız iki maç var...
Biri İspanya, diğeri Çek Cumhuriyeti ile...
Üç puanın bile 'en iyi üçüncüyü bir sonraki tura götürme olasılığı düşünülürse...
Neden olmasın?
X
O nedenledir...
Bizim turnuvaya yeniden başlıyor olmamız...
Daha gerçekçi düşünmemiz...
Saha içinde daha paylaşımcı olup, dirençli kalmamız gerekiyor...
Başarabilmek için dağınıklığı gidermeliyiz...
Aklını becerisiyle buluşturan kazanır!..