Tayfun MARO
Türk 'Solu'nun dramı
3 Mart 2012 Cumartesi

“Bu ülkede sol konuşur, sağ yapar.”
Türk siyasal yaşamında sağ partilerin uzun soluklu iktidarının görece başarısına gönderme yapan bu sözler, siyaset tarihimizin bir cümlelik özeti gibidir.
 
Türkiye çok partili siyasal yaşama geçtiğinden beri, sağ cenahta yer alan partilerin vaatlerini daha inandırıcı bulduğundan olsa gerek, halkın en az %60’ı sağ partilere oy verir. CHP’nin ve genelde solun oyları yükseldiği zamanlarda da bu tablo değişmedi.
 
Türkiye’de kapitalizmin gelişmesini sağlayacak altyapı yatırımlarını yapan, üstyapı kurumlarını oluşturan CHP kadroları, 1946 seçimlerinde başlayan halktan kopuş sürecini, Bülent Ecevit’in bir dönem sağladığı başarı hariç, bir türlü tersine çeviremedi. Buna karşın, sağ partiler, CHP’nin attığı temeller üzerinde yükselen sistemi sürekli geliştirerek iktidarda kalmayı başardılar.
Üretici güçleri geliştirmeyi hedefleyen politikalar her dönemde sağ partileri iktidara taşıyan programların temel unsuru oldu.
Merkez sağın partileri 60 yıldır üretici güçleri geliştirme başarısını gösteriyor. Ve bu başarı, kapitalist sistem tarafından elbette bir şekilde ödüllendiriliyor.
Antikapitalist hareketin doğal olarak hoşlanmadığı bu başarı hikayesi; halkın nezdinde, hoşa giden ve aktörlerini iktidara taşımak için yeterli görülen bir başarı hikayesidir.
“Sol konuşur, sağ yapar” derken, “sağ yapar”dan anlaşılan ülkeyi kapitalist sisteme entegre etmek ise, ki böyledir; bu yargının doğruluğunu teslim etmek gerekir.
 
Sol cenahta CHP’nin yaşadığı açmaza gelirsek; CHP, tam olarak sol bir dünya tasavvuru olmadığından, bir sistem partisi olmanın yanı sıra solculuğunu muhafaza etmeye çalışıyor. Yeni bir dünya vaadi yok. Dolayısıyla,” deve desen deve değil, kuş desen kuş değil” bir durum var ortada.
Bu tuhaf durumu aşmanın en makul yolu da, sosyal demokrat ideolojiyi tam olarak benimsemek olmalı. CHP’de yeni yönetimin yapmaya çalıştığı gibi.
 
Genel olarak solun içinden geçtiği bunalım ve arayış sarmalına bakacak olursak; AKP’yi destekleyecek ölçüde kendini kaybetmiş ve AKP’nin demokrasi arayışlarından dem vuracak kadar aymaz solcuların ucuz siyaseti bir kenara, sosyalistler de yeni dünya düzeninde nasıl hareket edeceklerine henüz karar verebilmiş değiller.
Bu ülkede, kendisi için sınıf olmayı becerememiş işçi sınıfına dayanarak değil parti kurmak, sendikal mücadele yapmak bile mümkün değil.
Yaşanmakta olan küresel kriz döneminde Kapitalist sistem karşısında solun alacağı tutum ve izleyeceği siyaset, solun tezlerini muhtemelen daha anlaşılır hale getirecektir.
Bugün için, solun vaat ettiği dünya ile bu dünyanın nasıl kurulacağı meselesi arasındaki bağlantının zayıf olması inandırıcılığını sorunlu hale getiriyor.
Bu sorunlu alanda geniş kitlelere ulaşmayı mümkün kılan sosyal demokrasi halen elimizdeki en iyi  ideolojidir. Hiç değilse, halk tarafından kabul görüyor.
 
Yeryüzünde 7 milyar kadar insan yaşıyor. Kapitalist sistem bu nüfusun ancak 2 milyarına dünya nimetlerini sunabiliyor. Geri kalan 5 milyar insan ne bekliyor pek belli değil. Hiç değilse benim meçhulüm.
Açlığa, yokluğa, sefalete, ezilmeye, itilip kakılmaya neden katlandıklarını ne kendileri biliyor ne de sosyal bilimciler. Belki psikanalistler bir ölçüde onları anlıyor olabilir.
 
Kapitalizm, sistemin kendi içinde uzlaşmaz hale gelen çelişkilerin yıkıcı etkilerini bu defa bertaraf edemeyecek gibi. Ortaya çıkan öncüller böyle söylüyor; sistem içinde çözüm pek mümkün görülmüyor. Ama yerine sosyalizm geleceğine dair herhangi bir emare de yok. Nasıl bir sistem geleceği bilinmiyor.
Sol dünya görüşünün yeryüzü ölçeğinde kabul görmesi; insanlığa, “evet, işte bu!” dedirtecek şeyler söylemesine bağlı.
Türkiye, topluma “evet, işte bu!” dedirtecek sol birikimden mahrum. Türkiye için böyle bir ihtimal yok. Elde CHP ve sosyal demokrasi var. Ne olacaksa bu zeminde olacak.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mesut Yıldırım 4 Mart 2012 Pazar 15:48

Bizim solcular için uygun kelime melodram.

Yorumu oyla      12      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva