İnanılmaz sıcak, adeta doldur-boşalt mantığıyla işleyen bir gündem, her gün değişen dengeler, kimin nerede duracağının belirsizliğiyle siyaset yorumlamaya çalışıyoruz.

İki hafta önce siyasal gündem Baykal’’a ait olduğu iddia edilen kasetti. 18 yıllık genel başkan, yarım asırlık tecrübe, o kasetin altında kaldı. Geçen hafta Gandhi Kemal’’di gündem.

CHP Genel Sekreteri Önder Sav’’ın zamanında ve doğru hamlesiyle partinin başına geçen Kılıçdaroğlu’…

Yakaladığı rüzgarla AKP’’nin 8 yıldır sarsılamayan iktidarını sallayan, neredeyse 40 yıldır iktidara hasret Türk soluna muktedir olma umudu aşılayan Gandhi.

Ve sonrasında yaşanan hızlı gelişmeler’…

Partideki büyük temizlik’…

Gözler icra makamının başı Başbakan Erdoğan’’da’…

Belki sıcak bir savaş, belki de Kuzey Irak’’a büyük bir operasyon’…

Her ikisi de gündemin merkezine yeniden Başbakan Erdoğan’’ı oturtacak gelişmeler.

İsrail’’e kafa tutup, meydan okumak, dindar ve antiemperyalist kesim üzerindeki Erdoğan etkisini pekiştirmeye yetebilir. O nedenle Gandi Kemal bu hafta ’‘Out’’, Başbakan Erdoğan yeniden ’‘İn’’ oldu.

En azından doğru adımlar atması halinde Başbakan Erdoğan, Recep Bey hamlesini, boşa çıkarabilir Ganhdi Kemal’’in’…

İnanıyorum ki Erdoğan, gerek İsrail gerekse de PKK konusunda atacağı adımları Gandi Kemal ile arasındaki siyasi çekişmeyi düşünerek değil, ülke menfaatlerini baz alarak atacaktır.

Ne amaçla atarsa atsın, attığı/atacağı ya da atamadığı her adım, siyasal kodlara dönüşerek, yaklaşan seçim öncesi, Türk seçmeninin alıcısına ulaşacak, siyasal bir sonuç doğurarak, dengeleri lehte ya da aleyhte değiştirecektir.

Türkiye gerçeği işte’…

Doldur-boşalt gündemlerle, sürekli değişen dengeler’…

*

Doğruya doğru’…

Hükümet, İsrail konusunda şu ana kadar kötü bir sınav vermiyor. Diplomatik açıdan atılması gereken adımlar süratle atıldı. ABD ve dostlarının Ortadoğu’’daki şımarık, arsız, küstah, zalim çocuğu İsrail’’e de kafa tutup, meydan okundu. Ve Başbakan Erdoğan, dış politikadaki dik, tutarlı çizgisiyle, ülke genelinde olumlu bir izlemin edinmeye devam ediyor şu anda.

Tabi ki tüm bunların lafta kalmaması koşuluyla’… Laftan, naylon bir kabadayılıktan öteye geçmezse bu tutum, bugün şişen balon, 10 gün sonra sönebilir.

Ya CHP’’nin yeni Genel Başkanı Gandhi Kemal’…?

İsrail konusunda hükümetin tavrına tam destek verdi. Çorum’’da, Zonguldak’’ta hükümete meydan okudu. Erdoğan’’ın lafazanlığının altında kalmadı, tenekeye benzetilen partisinin onurunu kurtaracak önemli çıkışlara imza attı. Yarın Antalya’’da, bu hafta Aydın’’da, 12 Haziran’’da büyük ihtimalle İzmir’’de’…

**

Hani demiştik ya, ’‘Gandhi ile birlikte Türk siyasetine denge gelecek. Son 8 yıldır AKP’’nin sadece CHP’’ye değil tüm muhalefete karşı tek kale oynadığı, artık seyir zevki bile vermeyen maç, en azından izlenilebilir hale gelecek’’ diye’…

Haklılığımız ortaya çıkıyor.

Biz seyirciler ise, uzun süredir hasret kaldığımız, keyifli bir maç izlemenin mutluluğunu yaşıyoruz.

**

Gandhi Kemal Anadolu’’yu turlarken, Genel Sekreter Önder Sav da geride, alt yapı çalışmalarına hız veriyor. Takımın yaşlı, işe yaramaz, yorgun, formdan/gözden düşen sporcuları, teknik menejer Sav tarafından ayıklanıp, bir bir kadro dışı bırakılıyor.  

Teknik direktör değişikliğiyle beraber ekibe çok sayıda taze kan pompalamayı başarıyor Sav.  

Karışıklığa, disiplinsizliğe de taviz/pirim vermeyen Kurt Teknik Menajer Sav, yeni takımın en formda oyuncularından biri kabul edilen İstanbullu Gürsel’’in bile gözünün yaşına bakmadı. Sav'ın, şok bir kararla altyapıya geri gönderdiği Gürsel'i otel lobilerindeki disiplinsiz gece yarısı operasyonu ve başarısız 'turuncu devrim' girişimi yüzünden kadro dışı bıraktığı konuşuluyor.
Özetle teknik menajer Sav, formdan/gözden düşmüşlerin ve disiplinsizlerin gözünün yaşına bakmıyor.

Sav’’ın, İzmirli Yardımcısı A. Rezzak Erten de ilginç açıklamalarla kafa karıştırmaya devam ediyor. İzmir takımındaki teknik patron (İl Başkanlığı) değişikliği hakkında basına demeç veren Erten, ’“Ekrem Bulgun’’u görevden almak isteyen kim varsa MYK’’da ve İzmir’’de karşısında beni bulur. Bulgun’’un gelişi demokratik açıdan sorgulansa da öç alma mantığıyla hareket etmeyiz’” diyerek 80’’ine merdiven dayamış, 8. kez il başkanlığı yapan Bulgun’’u rahatlatıyor. Görevden alınma korkusuyla çarpan yüreğine soğuk su serpiyor.

**

Sav’’ın form düşüklüğü gösterenlere yönelik kadro dışı bırakma harekatının İzmir’’e sıçrama beklentisi, Yardımcısı Erten’’in bu açıklamasıyla bir süreliğine de olsa rafa kalmış görünüyor.

Ya da Erten’’in sıkça kullandığı cümleyle, ’‘buzdolabına’’ konuluyor. Yani beklenen operasyon donduruluyor.

Yalnız, Bulgun’’dan kurtulmanın tek yolu bu değil.

Ya istifa mekanizması çalışırsa’… ? 11 yönetici beklenmedik bir anda istifa eder ve yönetimi düşürürse? Ne olacak? Biliyorsunuz istifa tek taraflı bir mekanizmadır. Ve bazen olmadık bir anda çalışabilir.

**

Not: Gandhi-Kasımpaşalı derbisi için yepyeni, ekip ruhuyla hareket edebilen bir takım yaratan Teknik Menajer Sav’’ın İzmir ekibi de boş durmuyor. Bir dönem Mardin ağırlıklı olmakla suçlanan, kimilerince yakın zamana kadar Karabağlar’’dan ibaret farz edilen ekibin Girit açılımına şahit oldum dün akşam.

Karabağlar Girit Göçmenleri Derneği’’nin toplantısında ’‘Dedesinin torunu’’, Mardinli ama eş durumundan Aydınlı Nuri Batuhan’’ın bile bu derneğe üye olduğunu öğrendim.

Hem de kurucu üye’…

Tabi ki son gelişmelerden sonra ekibin İzmir’’de yapacak işi kalmayınca adalara doğru açılmasını da çok yadırgamadım doğrusu. Irkçı yaklaşımlara inat, ekibin beyaz takviyesiyle gri tonu yakaladığını kendi gözlerimle gördüm.