Tayfun MARO
Sıra sanata geldi
26 Mayıs 2012 Cumartesi

Faşistler ve inancı siyasallaştıran fanatik dindarlar sanata düşman olmakla meşhurdurlar.
Nazi Almanya’sında sanatın başına ne gelmişse Talibanların Afganistan’ında da sanatın başına o gelmiştir.
Musiki ve süsleme sanatından gayrısını günah sayan islamcı yaklaşım sonunda Türkiye’yi de vurmaya başladı.
Türkiye’de çekingen davranan taassubun ve fanatizmin zaman zaman kendini ele veren sanat düşmanı tepkileri artık alenileşti; gün be gün hayatımızı kuşatıyor.
 
Diktatörler kendini özgürce ifade eden sanatçıyı ve sanatı sevmez. Totaliter rejimler, oldum olası muhalefet yapan sanattan hazzetmemişlerdir.
Benzer sanat karşıtı tutumun, AKP’nin ileri demokrasi tezine göre, ileri demokrasilerde de söz konusu olduğunu yaşayarak öğreniyoruz. Herhalde literatüre de geçer.
 
Diktatörlerin, otoriter liderlerin sanata karşı hoşgörüsüz olmaları boşuna değildir; Sanatçı yaratıcılığı, iktidarların zulmü karşısında aldığı eleştirel tutum ve karşı duruştan beslendiğinde yıkıcı etki yaratabilmektedir.
 
Sanat için sanat yapmak veya toplum için sanat yapmak!.. Ne fark eder? Okul münazaralarını anımsatan laf ebeliğine neden gerek duyuluyor?
Bırakın sanatçının kendini ifade ettiği sanat eserinden kim nasıl isterse öyle etkilensin. Neden buna siyasal otorite karar veriyor?
Her şeyden önce eser, yaratıcısının kendini ifade kaygısının tanığı olmalı, diye düşünüyorum. Sanat ve toplum bu eserden nasıl isterse öyle nasiplensin.
 
Foucault’nun sanat hakkında söylediği şu sözler hepimizi düşündürmeli:
“Beni şaşırtan, toplumumuzda sanatın bireye ya da hayata değil de yalnızca nesnelere ilişkin bir şey durumuna gelmesi. Sanatın yalnızca sanatçı denen uzmanlar tarafından gerçekleştirilen bir uzmanlık dalına dönüşmesi. Neden her kişi kendi hayatını bir sanat yapıtına dönüştürmesin? Neden şu ev ya da lamba bir sanat yapıtı olsun da benim hayatım olmasın?”
 
Tüketim toplumlarında sanat bir meta gibi tüketicinin beğenisine sunulduğunda, tüketim kitleleri tarafından tüketildiği ölçüde değerlidir.
Eserini tüketici kitlelere beğendirmek zorunda olan sanatçının yaratı sırasında, eserini beğenisine sunduğu tüketim toplumunun değer yargılarından ne ölçüde korunduğu benim meçhulümdür.
Para her nereden ve kimden gelecekse, sanat yapan kimsenin, eserini onlara beğendirmek kaygısından uzak durduğunu düşünecek kadar iyimser değilim.
Sanatın sanat için mi, toplum için mi yapıldığını değil de, tüketim mantığıyla meta üretir gibi meydana getirilen sanatı konuşsak daha doğru olmaz mı?
 
Yaygınlaşan tüketim kültürünün yanı sıra, kapitalist sistemin himayesinde islamlaşan Türkiye’de İslamiyetin sanata bakışını konuşmak gerekir.
Sanat bir yandan metalaşırken, bir yandan da İslamcı taassubun baskısı altında eziliyor.
Sanat yapan insanın uğradığı baskılar karşısında başkaldıracağı, sanatın direneceği zamanlardayız artık.
Özgürlükleri elinden alınan toplumlarda hüküm süren baskıcı rejim, sanatçının yaratıcılığını kışkırtıyor.
Özgürlükleri için bedel ödeyen toplumların verdikleri mücadeleden beslenen sanat ve edebiyat, her zaman, yeryüzüne en kalıcı eserleri bırakmayı başarmıştır.
 
Zalimler sanat yapan insandan korkuyor. Her insanın sanat yapma hakkını savunmak, zulme direnmenin en etkili yolu olabilir. Denemek lazım.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva