Adaylar belli oldu. Kazanabilecek yerlerde olanlar seviniyor. Diğerleri üzgün. Dışta kalanlar ise kesinlikle daha da üzgün. Esasen bu konu kapandığı için yazmayı veya konuşmayı uygun bulmuyordum ama öyle kişiler liste dışı kaldı  veya farklı sıralara yazıldılar ki konuya temas etme ihtiyacı duydum.

 

Öncelikle şu konunun altını çizmek istiyorum. “Kokoreç”in bile nasıl satılacağına karışan Avrupa Birliği ne hikmetse şu bizim meşhur “Siyasi Partiler Yasasına” hiç laf etmiyor . Hemen her konuda konuşan Başbakanında bu konu ile ilgili tek laf etmemesi hani şöyle bir “van minüt” dememesi  dikkat çekici .Oysa şunu belirteyim ki 1997 yılında konu ile ilgili TBMM başkanlığına ayrıntılı bir yasa teklifi verdim ve o gün bu gün kanunlaşmasını bekliyorum. Ama heyhat…

 

Şimdi gelelim ilginç bulduğum liste yazılımına.

Sahi Genel Başkanlar listeleri yaparken neyi veya neleri ölçü alıyorlar acaba?....

Mesela:

 

Üç partiden,AKP,CHP ve MHP den birkaç isimle ilgili görüşlerimi yazmak istiyorum.

Milletvekili veya İl Başkanı olarak ya liste dışı kaldılar veya zor yerlere yazıldılar.

Mesela Ahmet Ersin.CHP li.Liste dışı kaldı.. Uzun zamandır tanırım. İyi bir hukukçu. TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi. Çalışkan. Pek çok konuda araştırmalar yapmış,fikirlerini her zemin de kamuoyu ile paylaşmış.Hiziplere karışmamış. Devamlı Mecliste. Örgütü ile bildiğim kadarı arası iyi. İzmir’i de unutmamış ve İzmir’de oturur. Şimdi sorum şu:Ölçü ne idi de Ahmet Ersin uymadı bu ölçüye?...

 

Nükhet Hotar. AKP Milletvekili ve Genel Başkan  Yardımcısı... Profesör. Asistanlığından beri tanırım. Çalışkan. İzmir’le ilgili. Bilgi ve birikimli. Yurtsever.Gerek Ulusal ve gerekse yerel basın da sık sık yer alır. Temsil yeteneği yüksek. Sıraladığım ölçülerin hangisine uymadı?Ne oldu da liste dışı kaldı?

 

Musavvat Dervişoğlu. MHP eski İl Başkanı. Önce şunu söyleyeyim. Teşkilattan gelmeyenlerin teşkilatçılığın  ne demek olduğunu bilmeleri asla mümkün değil. Kendi ev kirandan önce, partinin kirasını,kendi işyerinin telefonundan önce partinin telefonlarını,hasılı her şeyini düşünmekle mükellefsin.. Gece gündüz. Partinin ileri gelenlerinin İl’ini ziyaretinden sen sorumlusun. .Bütün İlçelerle tek tek ilgilenmelisin. Saymakla bitmez. Dervişoğlu yıllar yılı İl Başkanı. Bütün İzmir’i adeta kucaklıyor. Her taşında toprağın da  izi var. Bilgi birikimi var. Gayreti sonsuz.Açık söylüyorum anlatmakla bitmez. Çünkü yanlış bilmiyorsam sekiz on senedir İl Başkanı. Dile kolay. Bir kitap olur eminim ki yaşadıkları,bildikleri,gördükleri. Belki bir gün yazar. Ne oldu da üçüncü sıraya yazıldı? Kendisi “kuyudan çıkacağım “ diyor. İnşallah .Ama niçin böyle oldu?...

 

Kürşad Atılgan. MHP Adana Milletvekili.. Listede ki yeri yedi. Hemen okuyanlar söylemeden ben söyleyeyim.kayınbiraderim. Elbette en iyi ben tanırım. Liseyi bitirdiğinde tanıdım. O gün bu gündür hayatının her aşamasını biliyorum ve onun için zaten yazıyorum. 2007 seçimlerinde Adana da dört Milletvekilliği çıkmasında oynadığı önemli rolü bire bir bilenlerdenim. İyi eğitim. İki yabancı dil. Dünyanın her köşesinden haberi var. Yurdun hemen her köşesinde görev yapmış. Emekli hava pilot tuğgeneral.. Bütün okulları derece ile bitirmiş. TBMM de dört yıl çalışkan,devamlı, içte dışta tam temsil.. Hasılı ne aranıyorsa var ama yedinci sarada. Niçin,hangi ölçü uygun değil de öyle oldu?...

 

Bütün bunları  niçin yazıyorum? Bunlar düzelmezse demokrasi düzelmez de ondan. Bunlar düzelemezse TBMM milletin istediği gibi oluşmaz da ondan. Ondan sonra da liderler sultası diye yakınmaya devam edip gideriz.. Örnekleri bunun için verdim. Aslında böylesine yüzlerce örnek vermek mümkün. Sadece iyi bildiğim birkaç örnekle yetinmek istedim..

İşin düğümlendiği yer siyasi partiler yasası ve Genel Başkanlık  kurumu.

Çözülmezse seçimler seçim olmaz, liste oylamasından ibaret kalır.