Tayfun MARO
Gayya kuyusunda siyaset…
26 Haziran 2012 Salı

Ne zaman siyasetle alçaklığın karıştırıldığına tanık olsam aklıma Gayya Kuyusu gelir.
Siyaset ve Gayya kuyusu yan yana gelir mi?
Alçakça siyaset yapılıyorsa, siyaset kör kuyulara düşmüşse elbet de yan yana gelir.
 
O Gayya Kuyusunda siyasetten neler öğrenmedim ki!..
Siyaseti ikbal kapısı yapanların siyasete kattıkları yalanın ve ikiyüzlülüğün gücünü, kudretini öğrendim.
Toplum yararını gözeten siyaset anlayışının ve demokrasinin önündeki en büyük engelin siyasetten geçinen politikacılar olduğunu öğrendim.
Siyaseti geçim kapısı yapanların ve kapalı kapıların ardında iş görenlerin köşe başlarını tutmak konusunda hayli başarılı olduklarını gördüm.
Bilgiden ve yeni bir şey öğrenmekten köşe bucak kaçan siyasetçilerin broşür bilgisiyle siyaset yaptıklarına tanık oldum.
Yalan söylerken yüzü kızarmayan insanın siyasette çok makbul olduğunu gördüm.
İlkesizliğin en geçerli ilke olduğunu, politikasızlığın en geçerli politika olduğunu bana siyasette öğrettiler.
 
Artık hidayete erdim…
İlk işim, omurgalarımı aldırmak ve kazanmaya en yakın duran gruplardan birine katılmak olacak... Siyasal kariyerim böylece başlayacak...
Hemen ardından, Ankara’da sırtımı yaslayacak birilerini bulacağım… Yoksa, kariyerim başlamadan biter.
Yukarıdakilere, sorgusuz sualsiz sadakatimi bildireceğim ve bunu her fırsatta tekrarlayacağım…
Siyaset niyetine bellediğim parti büyüklerimin hoşuna gidecek cümleleri her vesileyle orada burada tekrarlayıp duracağım…
Beni siyasette bir yerlere getirmelerine karşılık benden istedikleri her şeyi, tıpkı bir tarikat üyesi gibi,  sorgulamadan derhal  yerine getireceğim…
Beni delege yaptıklarında, oyumu nasıl kullanacağıma dair talimatlarını bekleyeceğim...
Söylediklerim başka, yaptıklarım başka olacak; ama bunu hiç umursamayacağım...
Önemli siyasi kişilerin bulunduğu ortamlarda görüneceğim, onlarla bol bol fotoğraf çektireceğim. Böylece kendimin de onlar gibi önemli olduğunu dosta düşmana alttan alta hissettireceğim. Böyle yapıyorlar. Demek ki, “önemli olmak” bulaşıcı…
Siyasette pişme eğitimim tamamlanınca, iyi pişmiş bir siyasetçi olarak büyük görevlere talip olacağım...
Sağcı gibi davranacağım ama solcu olduğumu söyleyeceğim. Solculuğumun karinesi olarak da kalabalıkların içinde “Deniz Gezmiş, Mahir Çayan” diyeceğim.
Kapitalist üretim ilişkilerine karşı çıkmadan solculuk yapmayı öğreneceğim. Tatlı su solculuğu yaparak başını derde sokmadan siyasette yer tutmak iyi bir fikir…
En önemlisi, derhal bir cemaate, bir tarikata, etkili bir çıkar grubuna dahil olacağım… Hem siyaset hem ticaret… Sünni-Alevi denklemi gelecek vaat ediyor…
Her hidayete erenin bildiği gibi, alçalmanın sınırı olmadığından, bu liste uzar gider.
 
Evlerinden, iş yerlerinden çıkıp gelmiş, siyasete katılmak için parti saflarında yer almış, bu ülke için endişe eden yurttaşlardan biriydim.
Hiçbir şey talep etmeden ve hiçbir yere aday olmadan sıra neferi olarak siyasete katıldım. Halk için, halkla birlikte siyaset ilkesini önemsiyordum.
Hiçbir mazeretin ardına saklanmadan, verilen görevleri yerine getirmek için gönüllü zamanlarımda çalıştım. Bağımsız kişiliğimi korumaya özen gösterdim. İncitildiğim zamanlarda dahi nezaketimi korudum.
İnsanın değerini yok sayan o hoyratlığın, o iki yüzlü ilişkilerin içinde, iyi insanların da siyasette tutunabileceği bir yer açmak için kendimce mücadele ettim.
Gördüm ki, siyasette böyle bir mücadeleye yer yok. O Gayya kuyusunda insanın zerre kadar değeri yok. Yalan, en yüce değer…
Parti içi siyaset, siyasette yükselmek için insanların üstüne basanlar ile üstüne basılmasına izin verenler arasındaki o tuhaf ittifakta vücut buluyor.
 
Denedim, olmadığını gördüm.
Kendime olan saygımı yitirmeden bir karar vermek zorundaydım.
Siyasetten daha fazla soğumamak ve sözümü sakınmadan söyleyebilmek için, parti içi siyasetten uzak durmaya karar verdim.
Bundan böyle ereğim, sadece ve sadece halk katında siyaset yapmak, halkın siyasete katılımının önündeki “siyasal parti” engeliyle mücadele etmektir.
Umudunu koruyan, parti içinde mücadeleye devam eden dostlarıma başarılar diliyorum.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Bilal-İzmirli 26 Haziran 2012 Salı 14:38

Siyasetten daha fazla soğumamak ve sözümü sakınmadan söyleyebilmek için, parti içi siyasetten uzak durmaya karar verdim.....YAZARIN KARARINA SAYGI DUYARIM FAKAT BANA GÖRE YANLIŞ İNADINA PARTİ İÇİ İNADINA SİYASET ÜLKEM VE MİLLETİM ADINA.CHP VATANDAŞ.

Yorumu oyla      13      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva