Son “yerel” seçim sonuçları...

Politikanın keskin dilini bi’parça zımparaladı(!)...

Eskiden liderler...

Bayram, seyran dışında...

Bırakın saygı – sevgi içerikli buluşmaları...

Mesajlaşmalar bile tarihe karıştı...

Farkında mısınız?

Yüksek frekans sataşmalar filan artık tarihe karışıyor...

Bi’kaç gün önceydi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan...

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıldönümünde...

Türkiye’nin siyasi liderleriyle birlikteydi...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel yanındaydı...

Özellikle...

Ortada TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş...

Sağında ve solunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile...

Ana muhalefet lideri Özgür Özel’li o fotoğraf...

“Bana dikkatli bakın; yorumunuzu sonraya saklayın!”

Dercesine...

Ağzı dili varmış gibi “kıymete binmiş” durumda...

Acaba gazetecilerin duyamayacağı noktada...

Sizce...

Neler konuştular?

***

Neler konuşulduğu üç aşağı – beş yukarı belli...

Ama...

Asıl konuşması gereken Özgür Özel...

Zaten...

Cumhurbaşkanına söyleyecekleri hemen hemen belliydi...

10 gün önce de...

Hedefine Sayın Erdoğan’ı koyarak...

Kalbinden geçenleri Türkiye’ye şöyle seslendirmişti:

“Zam yaparsan geçim olur, zam yapmazsan seçim olur!"

Yeter mi?

Yetmez...

Neden yetmez?

Biraz etrafımıza bakalım...

Burası İzmir...

Dudağına geleni “anında söyleme” heyecanı yaşayanların şehri...

Bu bizim karakteristik yapımız!

Emeklisi bol...

Heyecanlı...

Tez canlı...

Hayatı seven insanların kenti...

Hoş...

Özgür Özel de bu toprakların evladı...

Komşumuz Manisa’dan...

Ancak...

Söylemek yetmiyor...

Anlatılanların hal diliyle...

Masum bir şekilde...

Yormadan, acıtmadan...

Hayata geçmesi kaçınılmazdır; şarttır...

***

İzmir Büyükşehir Belediyesi...

Konak’ın kalbinde...

Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda...

Çiğli’de...

Vatandaşa dört çeşit yemeği 50 TL.’ye veriyor...

Durum o kadar “acıklı” ki...

Lokantacı esnafı ne yapsın?

Durum ortada...

Onlar da yüzde 10 indirim yaptı...

Kime yeter, %10?

Bakın lokantacı esnafı efendilikten söylemiyor...

Ortaboy bir restoranda...

Her gün iki kutu “kürdan” biter mi?

Bitmez...

Gel gör ki...

Masadan kalkanların bazıları “beş tane” birden kürdan alıyor...

Başa çıkılır mı?

Biz, bu haldeyiz işte!

***

Şu sırada...

Bir ailenin yoksulluk sınırı (resmi rakam) 62 bin lira...

Bu para kaç eve giriyor sizce?

CHP Lideri Özel’in...

Bunu da anlatılması gerekiyor sayın Cumhurbaşkanına...

Sadece...

Hoş/beş ile bitmiyor...

Böylesi görkemli fotoğrafların gerçek sırrı!

***

İzmir’in gecekondularında dört çocuğunu...

Vatana, millete...

Faydalı evlatlar olarak yetiştirmek isteyen...

Bir inşaat ustasının neler çektiğini...

“Devlet Baba” bilmek zorunda...

Bi’şeyi daha bilmek zorunda aynı koruyucu Baba...

Enflasyon düşmedikçe...

Bi’türlü mutlu olamayacağız; bu kesin...

Çoook, çok önemli bi’ayrıntı daha:

Sığınmacıları biraz da zengin ülkeler baksın; yedirsin, içirsin!

Biz kendimizi doyuramıyoruz...

Yazık değil mi, bu millete?

***

Bitiriyoruz...

Çok anlamlı bir “fotoğraf” ile başlayan...

Bu yazının yorumuna gelince...

Asırlık Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki...

Hemen her “1 Numaralı” koltukta görev yapmış…

Değerli büyüğüm Bülent Baratalı’ya göre...

Bakın o fotoğraf...

Siyaset’en ne anlama geliyor?

“Sayın Özel samimi ve kafasının ardında bi’şi saklamıyor; inandığı konularda politika yapmıyor... Ülkenin yakıcı sorunlarına yaklaşımı da böyle... İşsizin, işçinin, tarımın, emeklinin, geçinemeyenlerin sorununu doğrudan muhatabına; sorunlardan sorumlu, sorunu çözecek olana söylüyor... Bunu, birinci parti olmanın sorumluluğu ile istiyor... Özellikle Kıbrıs’ta çekilen anlamlı fotoğraflarda bu açık - seçik belli oluyor... Gerginlikten nemalananların ve gerginliğin normalleşmesini isteyenlerin o fotoğraflara dikkatle bakmasını tavsiye ederim... Özgür Özel’in, Sayın Cumhurbaşkanı’na, nezaket cümlelerinin hemen ardından; “Bu sorunları çözün, size meydanlarda teşekkür ederim” diyor... Müzakere ile mücadeleyi birlikte yürütüyor... Tematik mitingler yaparak, erken seçim sopasını göstererek vatandaşın istediğini almaya çalışıyor... Bu durum, bir buçuk -  iki yıl daha devam edecektir ve finali tartışmasız erken seçimdir...”

Nokta...

Hamiş: Patenti, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a ait olan “Orta direk göçüyor! Büyükşehirlerden köy ve kasabalara göç hızla artıyor... Sadece İstanbul’da her yıl 500 bin kişi kırsala yerleşiyor... Göçün en büyük nedeni hayat pahalılığı...

Sonsöz: “Sen verdikçe dost görünen çok olur... İste de göre; hepsi birden yok olur... Sen kendi kendine yetmeyi öğren; tüm dünyanın malına gönlün tok olur... / Hz. Mevlana...”