Gönül Soyoğul
Başbakan’ın suçu yok, bütün suç Balık burcunda!
15 Ekim 2012 Pazartesi

Hafta sonum iki röportajla geçince, Pazar günüm ‘tatil’ olmaktan çıkıp işgününe dönüşünce ve memleket/kent meseleleri üzerine yeterince kafa yorup çene çalınca… İnsan ister istemez pazartesiye ‘tatilimsi’ bakıyor.(muş)
Klasik bir pazartesi sendromu hali değil de hem çalışmayıp hem de çalışıyor gibi yapma hali diyelim biz bu duruma yani…
Onun için, bugün benden ne İzban krizi, ne yerel yönetimleri yerinden oynatacak yasa tasarısı, ne bu kent nasıl dönüşecek üzerine bir yazı beklemeyin ey sadık okur.
Bugün üzerinize afiyet üzerimde ‘lay lay lom’ takılma modu var.
Mesela bugün ağırbaşlı abiler ve ablaların ‘makalelerinden’ köşe bucak kaçılacak,
Lezzetli yazılar, mümkünse damak çatlatan röportajlar okunacak, ama üzerine pek fazlaca kafa yorulmayacak.
‘Gel de bul böylesini’ derken, şans yaver gitti ve beni her zaman ‘kullandığı dilin akışı/becerisiyle hayranlığa gark etmiş ama nefret/kin kusan cümleleriyle tüylerimi diken diken etmiş’ gazeteci Hasan Karakaya ile yapılmış röportaja toslattı.
Manşetine çektiği kimi isimleri dart tahtasına oturtmasıyla ünlü Yeni Akit Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya ile T24’ten Hazal Özvarış’ın yaptığı röportaj, insanın gözünü korkutacak kadar uzun. Ama öylesine ‘masa tenisi’ tadında olmuş ki, bi o tarafa, bi bu tarafa seken topu takip edercesine, söyleşinin sonuna ulaşıveriyorsunuz.
Meslektaşım 4/4’lük iş çıkarmış, hararetle tavsiye ediyorum.
Ve geliyorum bu uzuuuuun röportajın beni gülümseten satırlarına.
Başbakan Erdoğan’ın uçağına en sık davet edilen gazeteciler arasında olan Karakaya’ya ‘medya özgürlüğü ve akreditasyon’ konusunda da sıkı sorular yönelten Hazal Özvarış soruyor:  
“Duygusal davranabildiğini’ söylediğiniz Başbakan Erdoğan'ın “Herkes vitrinine layık olanı koyar. O medya patronuna yazıklar olsun, diyorum. O adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsunuz” gibi sözlerle medya patronlarına basın özgürlüğü açısından sizce ne kadar yapıcı?”
Başbakan’ın ‘Hasancım’ diye hitap ettiği Karakaya’nın yanıtı:
“Politikadan ziyade şöyle değerlendirmekte fayda var; Başbakan Balık burcu, benim gibi. Balık burcunun en önemli özelliklerinden birisi de mükemmeliyetçi olmasıdır. Yaptığı her işin en güzelini yapmak ister ve sonunda takdir edilmek ister. Bunu Başbakan'ın şahsına dair değil, burcunun özellikleri olduğu için söylüyorum. Başbakan, Türkiye için gecesini gündüzüne katıyor, yağmur - çamur demeden koşturuyor. Bunun da gerek kamuoyu, gerek gazeteler tarafından takdir edilmesini istiyor. Takdir edilmediği zaman da duygusal tepkiler veriyor; öfkelenebiliyor, sinirlenebiliyor. Bir Başbakan'ın tepkisi değil, bir AK Parti Genel Başkanı'nın tepkisi de değil, bir insanın tepkisi bunlar.”
 
Hazal’ın sorusu gecikmiyor tabii: “Başbakan'ın yaptıklarını burcuyla mı açıklıyorsunuz?”
 
Karakaya: “İlla burçların özelliğinden değil, ama her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Birçok insan olaylar karşısında farklı tepkiler koyabiliyor. Bunu Demirel'de de, Tansu Çiller'de de gördük...”
 
Başbakan’ın sıkı takipçisi, din ve milliyetçilikte en koyu damar, ırkçılıkta sınır tanımaz, politik yazı dışında bir gün bile farklı konulara meyletmemiş bir yazardan; hem görünüşü, hem yazıları asabi bir gazeteciden, ‘rahat edemedikleri için’ Akit’te hiç kadın gazeteci çalıştırmadıklarını (röportajda) söyleyen bir ‘ağır abi’den, Başbakan Erdoğan’ı ‘balık burcu’ özellikleriyle açıklayan ‘pembuş’ bir açıklama, beni pek güldürdü. Sayesinde haftaya yumuşak/neşeli bir giriş yapmış oldum.
Hasan Abi’den geri kalmayıp okurlara bir güzellik de ben yapayım dedim ve ‘balık burcu erkeklerinin özellikleri’ni sizler için derleyip ‘araştırmacı gazetecilik’ duvarına bir tuğla da ben koydum.
Maksadım sadece, Başbakanı’ımızı iyi anlayıp, iyi değerlendirmeniz; lüzumsuz alınganlıklar, politik art niyetler göstermemenizdir, değerli pireyi deve yapan İzmirli okur.
İşte size anahtar!
Evrensel astrolojide balık burcu erkeğinin özelliklerinden küçük bir demet:
 
“Zodyak’ın en anlaşılmaz erkeklerinin Balıklar’dan çıktığını söyleyebilirim. Onlara baktığınız zaman ilk aklınızdan geçenleri hafızanıza iyi kaydedin. Ve sonraki günler, duygularınızı alt üst edecek davranışlarıyla karşılaştığınız zaman sakın şaşırmayın. Daha doğrusu bu sözleri şaşırmayasınız diye söylüyorum.
 
Fakat, ne söylersem söyleyeyim nasıl olsa, Balık Erkeği, sizi şaşırtmayı başaracaktır. Üstelik bunları sizi şaşırtmak için de yapmayacaktır. İçinden öyle gelmiştir. Nedeni yoktur. Hesapçı, plancı, ard niyetli değildir, o. Fakat, davranışları yüzünden onu, saman altından su yürüten Yengeç Erkeği ile karıştırabilirsiniz. Ve tabii hata yapmış olursunuz. O sadece bilir. Kimi zaman nedensiz bilir. Neptün’ün ona bahşetmiş olduğu derin sezgileri sayesinde nasıl bildiğini bilmeden bilir ve bu yüzden kendine pek fazla güvenmez. (Tabii doğum anında başka etkiler almadıysa).
 
Kendine olan güveni, ön görüşleriyle karşılaştıkça yükselir. Tıpkı suların yükselmesi gibi. Yükselen bir Balık’la birlikte olmaktan daha müthiş bir şey olamaz. Çünkü, kendisiyle birlikte bulunan ne var, ne yok her şeyi de beraberinde yükselir. Zaten sezgisel olarak iç bilgisine güvenen bir Balık Erkeği, suların ne zaman yükseleceğini bilir ve hiç düşünmeden kendini bu yükselişe bırakır.
Tabii durum her zaman böyle değildir. Bazı Balık Erkekleri gerçek sezgileriyle, gerçek olmayan hayalleri birbirine karıştırabilirler ve gerçek dışı pırıltıların peşine düşebilirler. Şayet böyle bir tiple birlikteyseniz, vay halinize… Çünkü, Balık tıpkı yükselirken olduğu gibi batarken de etrafındakileri kendiyle birlikte sürükler. Tıpkı bir geminin batışı gibi. Üstelik öylesine romantik ve öylesine duygularınıza hitap eder ki, gemiyi terk edip gitmek aklınızın ucundan bile geçmez!
 
Bir de gerçek dışı olmadığı halde sezgilerine ve bilgisine güvenemeyen tipler vardır. Şans ayağına kadar gelmiş ve kabaran suların kayalıklara çarpması gibi ayaklarına çarpmaya başlamış olmasına rağmen bir türlü kabul etmek istemez. Zayıflık ya da başarısızlık korkusu yüzünden böyle davranmaz. Zaten Balık erkeklerinin zayıf oldukları da söylenemez. Korkuları bazen Neptün’ün gerçek dışı hayallerinden kaynaklanabilir. Fakat, bu da girişimde bulunacağı ya da şansı kullanacağı zaman değil. Şansı fark etmemesinin nedeni, o sırada ilgisini çok fazla çeken başka bir şeyle oyalandığı içindir. Ve onu oyalayan da büyük bir ihtimalle ya bir kadın, ya da bir türlü istediği gibi olmayan gereksiz bir iş. Tabii onunla oyalanırken de fırsatlar yanından geçer gider. Ve bütün bunlar, sezgilerinin ve zekasının yeterli olmadığını göstermez.
 
Zira Balık Erkeği Neptün’ün zeka ve sezgilerini birleştirip kullanmaya başladığı andan itibaren yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Hele bir işe girişirse… Tuttuğu işi bırakmaz ve şan, şeref, zenginlik ve aklınıza gelebilecek her şeyi kazanır. Yeter ki, bir kez aklına koysun ve işin ucundan tutsun. En azından saygıdeğer ve maddi güvenliğini elde etmiş biri olur.
Bir Balık istese de, istemese de herkesin derdini dinler. Ve insanlar anlatmak için özel olarak onu ararlar. Tabii bu arada düşüncesizce ona çok fazla yüklenmemelisiniz. Çünkü, bir gün artık dinleyemeyecek hale gelip oralardan tamamen uzaklaşabilir. Hem de hiçbir gerekçe göstermeden. Balıklar’ın dinlenmeye ve sükunete ihtiyacı vardır. Kendisiyle başbaşa kalmak isteyen bir Balık Erkeğini mutlaka anlamalısınız. Zaten anlamasanız bile yapabileceğiniz fazla bir şey yok. Çünkü, o yapması gereken ne varsa, kimseye sormadan yapacaktır. Bir Balık’ı anlamak neredeyse imkansızdır. Fakat, o etrafında bulunan her şeyi çok kolay anlar. Hem de tahminlerin ötesinde. En gizli sırları, akıllardan geçen en şeytani oyunları görmekte hiç güçlük çekmez.”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva