Tayfun MARO
Araf'ta bekleşirken...
25 Temmuz 2012 Çarşamba

Yeni dünya düzeninin yol açtığı kaosta, bütün sonuçların giderek belirsizleştiği “Araf Çağı”nı yaşıyoruz.
Bir tarihsel sistem çöküyor. Dağılan, parçalanan sadece sistem değil fakat aynı zamanda umutlar, beklentiler de adeta boşluğa savruluyor.
 
Aldatıldık. Hayallerimiz ve ideallerimiz bizleri terk edeli, çoraklaşan hayatlarımızı yük gibi taşır olduk.
Sonrasız zamanlarda, umudun bittiği yerde, kıyamete beş kala, Araf’tayız.
 
Gölgesiyle yaşayan, ekranla konuşan, görüntüyle sevişen, beklentiye yatırım yapan hasta ruhların şizofrenik dünyasında cinnet bir imkan gibi sunuyor kendini.
Aynılaşma sıkıntısı ya da ekranlarda ikiye katlanarak kendini yeniden üreten interaktivitenin dayanılmaz hazzı. Geçen binyılın sonunda veya bu binyılın başında, yeni hayatın sanal prangasını ellerimizle boynumuza geçirdik.
Kurtuluş ve mucize arasında gerilip kalan insan, görüntüler evreninde yeni bir hayatın izini sürüyor. 
 
Biz halkız. 1789’da yeşeren umutlarımız hızla soluyor. 223 yılın ardından, geldiğimiz yere geri gönderiliyoruz. Sosyal mücadeleler tarihi bundan böyle ezilen halkların trajik sonunu yazacak: Efendilerine karşı verdiği mücadelede yenik düşen modern kölelerin tarihsel yazgısı.
Dünyanın efendileri, çorbasından çıkan kıl muamelesi yaptıkları halklardan kurtulmak için belki de son viraja giriyor.
Dünyanın efendilerinin bu virajdan selamete çıkacakları meçhul… Halkların ise, yenilgiyi zaten kabullendiklerinden, kaybedecek bir şeyleri yok.
Bir ihtimal, sona yaklaşmakta olan tarihsel sistemin kazananı olmayacak.
 
Sosyal ve ekonomik sistemlerde yaşanan paradigma çökmesi sonucu, “çıkış yok” vehmine kapılan insan, Tanrı’ya sığındı. Bir çıkış ihtimal olarak varsa da, insan, o çıkışın bedelini ödemeye yanaşmıyor. Buna karşın, Araf çağının insanı, yeryüzünde kopacak kıyamete veya mucizeyle gelecek kurtuluşa inanıyor.
Kurtuluş uzak ihtimal… Yeryüzü kıyameti daha yakın ihtimal…
Kurtuluş ve mucize; bu iki kavramın birbirine dönüşme ihtimalinde Tanrı’yı arayan insanlık, kurumsallaşan dinin Tanrı’ya varan yolu kestiğini görmek istemiyor.
Mucize veya kıyamet, işimiz bu iki ihtimale kaldığında, bir papaz, bir imam, bir hahamdır derdimize dualarıyla derman arayacak…
 
İnsanlık adeta dünyadan umudu kesmiş...
Yeryüzünü bütün canlılar için yaşanılmaz kılmak pahasına ele geçiren insan, bugün geldiği yerde görüyor ki, dünya kendisine de yar olmayacak.
İnsanlığın mülkiyet üzerine inşa ettiği uygarlık ve kapitalizm, dünyanın erken sonunu getirmekte.
İşte bu bilgi, yeryüzünü kurtaracak bir enerjiye dönüşmediği gibi, tam aksine büyük bir teslimiyete yol açıyor. İnsanlık sanki Tanrı’ya şöyle sesleniyor:
“Tanrım, bizi cennetten kovup sürdüğün yeryüzünde her şeyi çok kötü eyledik. Yeryüzü artık can çekişiyor. Beceremedik. Sana dönüyoruz!..”
 
Yeryüzündeki büyük günah, dünyanın talan edilmesine yol açan para ve mülkiyettir. Bu büyük günahı ortadan kaldırmaya hiçbir peygamberin ve dinin gücü yetmedi, yetmeyecek.
Araf Çağındayız. Bütün sonuçların belirsizleştiği ve umutların sönmekte olduğu bu çağın ortalık yerinde, türeyişten tükenişe uzanan yolda, karanlıkta şarkı söylüyoruz; korkak ve cesur, cahil ve bilge, masum ve günahkar…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ömer rıza çopur 10 Ağustos 2012 Cuma 16:31

derinligi olan bir yazı.neticede insanı düşünmeye-degerlendirmeye zorluyor.işte bu noktadan hareketle diyorumki,her dogan gün insanlıgın önüne problemler koyuyor ama,insanda bu promlemleri çözerek bu güne geldi.bu nedenle ben yarınlardan ümitliyim.

Yorumu oyla      14      6  
Mustafa Terziahmetoğlu 9 Ağustos 2012 Perşembe 12:33

Sayın Maro,hatırlarsanız bu mekâna ilk dâhil olduğum günlerde herhalde acemilikten olsa gerek,sizinle küçük bir tartışmamız olmuştu.Zannederim düşüncelerinizi ve fikirlerinizi tam algılayamamaktan husûle gelmişti.Eğer bir kırgınlık o günlerde olmuşsa,özür dilerim ve hakkınızı helâl ediniz.Ben de hakkımı helâl ettim.Sevgiler,saygılar ve başarılar...

Yorumu oyla      12      6  
Mustafa Terziahmetoğlu 8 Ağustos 2012 Çarşamba 22:05

Ben de çok beğendim yahu. Teşekkürler Sayın Maro... Paylaştım ama bu yazının Sermet Bey'in dediği gibi daha fazla insana ulaşması lâzım. Yok ki işte bu ülkede adam gibi adam bir imam.Esasında bu yazının Kur'ân ilgili âyetleriyle açıklanarak insanlığa bir mesaj olarak iletilmesi gerek. Vaâzlarda okunup açıklanabilir. Bu mübârek ayda kutsal bir görevin ifâsıdır.Leyl S.6.âyet."KİM EN GÜZELİ DOĞRULARSA?" En güzeli doğrulamak budur işte...

Yorumu oyla      14      6  
Yorumbaz 1 Ağustos 2012 Çarşamba 10:17

Edebi, siyasi, cevreci, insani, gerçek, yalın, net ve çarpıcı bir yazı olmuş. Çok beğendim. Teşekkür ederim.

Yorumu oyla      13      6  
sermet 29 Temmuz 2012 Pazar 00:49

SEVGİLİ TAYFUN BEY ELİNİZE YÜREĞİNİZE AKLINIZA SAĞLIK SON ZAMANLARDA OKUDUĞUM EN ÖNEMLİ KÖŞE YAZILARINDAN BİRİ HERKES İÇİN BİR ŞEYLER VAR ..BURADAN EDİTÖRÜNÜZ KİMSE ONADA SESLSNMEK İSTİYORUM LÜTFEN BU YAZIYI ÇOK DAHA FAZLA İNSANIN OKUMASINI SAĞLAYIN YÖNTEMİ NEDİR BİLMİYORUM AMMA HAYATIN HER ALANINDA SAKAL BIYIK ARASINDA KALMIŞ İNSANLAR İÇİN BU UYARI YAZISININ MUTLAKA DAHA FAZLA İNSANA ULAŞMASI LAZIM..TEŞEKKÜRLER SN MORO

Yorumu oyla      14      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva