Ümit YALDIZ
Ankara havası
22 Mayıs 2010 Cumartesi

 
Kemal Kılıçdaroğlu.
Nam-ı diğer Gandhi. Bana göre Obama. Birilerine göre ise Karaoğlan.
Ama kesin olan şu ki o artık CHP’’nin olağanüstü bir musibet sonrası kavuştuğu 7. genel başkanı.
Kurultay tek kelime ile inanılmazdı. Başta CHP olmak üzere çok sayıda siyasi partinin kurultayını izlemiş biri olarak, böylesini görmediğimi rahatlıkla söyleyebilirim.
 
Eskilerin anlatımına göre coşku 1980 öncesini hazırlatıyor hatta kimilerine göre geçiyordu.
O ruh geri dönmüştü.
O ruhun adı iktidardı. Ve ağızlardan düşmeyen tek kelime de oydu.
İktidar, iktidar, iktidar’…
 
18 yıldır partinin liderliğini sürdüren Baykal’’ın seks kasetli skandal sonrası alaşağı edilmesinden sonra, önce kamuoyunun sonra da örgütün adayı olan Kılıçdaroğlu, herkese göre aranan kandı artık.
 
Yurdun her yanından Ankara’’ya akın eden partili, partisiz onbinlerin gözlerinin içi gülüyor, iktidar kelimesi ise ağızlarından düşmüyordu.
Daha önce korkarak ya da dil ucuyla kullanılan Başbakan sıfatı Kılıçdaroğlu için yüreklerden çıkıyordu.
Başbakan Kemal, Halkçı Kemal, Devrimci Kemal sloganları yeri göğü inletiyor, küskünler, dargınlar, parti içi demokrasi mağdurları kurultaya koşuyor, Kılıçdaroğlu’’na ’‘karşılıksız’’ destek sunuyorlardı.
Görünürde CHP’’nin 33. Olağan Kurultayı’’ndaydık. Ama herkes bu kurultayın çok da olağan olmadığını biliyordu.
Olağanüstü bir olayla Türk siyasetindeki tüm taşlar yerinden oynamış, CHP’’nin Genel Başkan seçtiği değil Türkiye’’nin başbakan seçtiği bir toplantıya dönüşmüştü Atatürk Spor Salonu’’ndaki kurultay.
Rahşan Ecevit’’in tarihi çağrısı, eski Baykal mağdurlarının dönüşü Ankara’’da Türk solunun birleşme kurultayına da şahit olduğumuzu göstermeye yetiyordu aslında.
Kamer Genç’’inden, Adnan Keskin’’e, Ercan Karakaş’’tan, Alaattin Yüksel’’e kadar pek çok küskün, dargın, eski tüfek, CHP’’yi yeniden umut olarak görüyor, iktidara giden trende yer almak ve de katkı sağlamak için ciddi bir efor sarf ediyordu.
 
Uzun etmeye gerek yok. Kılıçdaroğlu rüzgarı Ankara’’da bugün itibariyle kasırgaya dönmüş durumda. Bu kasırga CHP’’yi iktidara götürebilir.
Tabi ki hızı düşüp İzmir meltemine dönüşmezse’…
Kılıçdaroğlu’’nun konuşmasına dikkat çekmek istiyorum biraz da. Açıkçası 1,5 saatlik konuşma beni her açıdan tatmin etti.
Kılıçdaroğlu’’na yönelik en büyük endişe hitabeti ve de muhalefet anlayışı bakımından Baykal’’ın yerini tutup tutmayacağı idi.
Oldukça sade bir dil ve inanılmaz üslupla Baykal’’ın alışılagelmiş duruşunu da aşan bir konuşma yaptı Kılıçdaroğlu.
Özellikle Türkiye’’nin tartışmasız en karizmatik lideri ve en güçlü adamı Başbakan’’ı Recep Bey’’e dönüştürdüğü ifadeler, partililere ’‘işte bu’’ dedirtmeye yetti.
Rakibini küçülten ifade içi dolu sorularla birleşince vurgu ikiye katlandı adeta.
Korkmayan, çekinmeyen yapısını sade, sokağın anlayacağı bir dille birleştiren Kılıçdaroğlu, hakkındaki ’‘mezhepsel ve etnik’’ alt kimliğe dönük endişeleri de konuşmasında çok net ifadelerle ortadan kaldırıyordu.
Yolsuzluk, yoksulluk vurgusunu sık sık yapan, işsiz, dar gelirli, memur, çiftçi, esnafa selam gönderen, Recep Bey’’e sürekli selam gönderen Kılıçdaroğlu, suni gündemler üzerinde kaybolmak yerine halkın gerçek gündemini tuttuğunu, bu yoldan yürüyeceğini ortaya koydu.
 
Anlaşılan o ki, Başbakan Erdoğan’’ın ’‘Recep Bey’’ olarak çok soruya yanıt vermesi gerekecek önümüzdeki süreçte.
Solda birliğin Kılıçdaroğlu ismiyle sağlandığı, Sarıgül hareketinin başta İzmir olmak üzere ciddi bir darbe aldığı süreçte CHP içindeki tek tehlike tasfiye edilmesi beklenen aşırı Baykalcı yapının çıkaracağı arızalar.
Yapılan yorumlarda iktidar beklentisinin bu arızanın da önüne geçeceği, iktidar havasının çıkacak olası isyan hareketlerinin önüne geçeceği belirtiliyor. Ben de bu yorumlara katılıyorum.
**
Hiç kuşku yok ki CHP’’nin bugün yaşadığı tarihi kurultayın en büyük mimarı Genel Sekreter Önder Sav’’dı.
Kaset skandalı sonrası ilk ve en doğru hamleyi yapan Sav, Kılıçdaroğlu’’nu iki günde örgütün adayına dönüştürüp, yarım asırlık arkadaşı Baykal dönemine kendi elleriyle son veriyordu.
Gerekçelerini önceki yazılarda belirttiğimiz bu hamle 5 gün gibi kısa sürede Türkiye’’yi, ülke siyasetini yangın yerine çeviren bir kurultay coşkusuna dönüştü.
Sav bu hamleyle kendisine yönelik tasfiye sürecinin önünü tıkamış hem de partinin iktidar damarlarına uzman bir cerrah titizliğinde by-pass ameliyatı yapmıştı.
Ve yine Ankara sokaklarında yapılan yorumlarda Kılıçdaroğlu’’nun sokaktaki genel başkan, Sav’’ın ise partideki genel başkan olduğunun altı çiziliyordu.
Ve de iktidara yürünürken örgütteki disiplinin altı çiziliyor, parti içinde kalacak olan Baykal’’ın uzantılarının Kılıçdaroğlu yönetimine yönelik olası darbe girişimlerinin de Sav tarafından rahatlıkla bertaraf edilebileceği kaydediliyordu.
Bu açıdan bakıldığında partinin üst yönetimlerinin teşekkülünde de Sav ve ekibinin ağırlığının olması kaçınılmaz görünüyor.
Cuma günü yani dün alınan kararla Baykal yanlılarının talebi olan ’‘Çarşaf liste’’ reddedilmiş, son 3-4 kurultayda olduğu gibi ’‘blok liste’’ anlayışı kabul edilmişti. Aynı toplantılarda Genel Sekreterlik makamını öldürüp, genel başkanı tek adam ilan eden yeni tüzük de rafa kaldırılmıştı.
Bu iki kararın anlamı şuydu:
Genel Sekreter Sav gücünü arttırarak koruyacak, PM listelerine tasfiyesi gündemde olan yapılar sızma yapamayacaktı.
Yani Kılıçdaroğlu-Sav ikilisi iktidar yolculuğunda karın ağrısı yaşamak istemiyordu.
 
Kılıçdaroğlu’’nun rekor imza , rekor oyla genel başkan olmasından sonra gözler tabi ki yarın yapılacak PM listelerine çevrildi.
80 kişilik partinin en üst karar organında kimler yer alacak, kimler gidecek sorusu her köşe başında soruluyor, birbirinden farklı onlarca yanıt arasında doğru bulunmaya çalışılıyor Ankara kulislerinde.
PM içinden daha sonra seçilecek MYK’’da kimlerin yer alacağı ise en önemli soruydu.
 
Görünen o ki, mevcut MYK’’daki 20 isimden Sav dışındakilerin tasfiyesi kaçınılmaz görünüyor. Ercan Karakaş, Muharrem İnce, Hakkı Süha Okay gibi isimlerle takviye edilmesi beklenen MYK’’da yepyeni bir parti vitrini yaratılmaya çalışılıyor.
Küskünlerin, dargınların olduğu, solda birlik mesajına vurgu yapan ama kontrolü de elde bırakmayan bir MYK yapısı’…
Mehmet Sevigen, Yılmaz Ateş, Savcı Sayan, Mustafa Özyürek, Onur Öymen gibi isimlerin dışarıda kalacağı artık gün gibi ortada.
Çok sayıda İzmirli de PM’’de yer almanın derdinde.
5 ya da 6 ismin gireceği İzmir listelerinde yeri garanti olan 3 isimden söz ediliyor.
Milletvekili A. Rezzak Erten, Eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, Eski MYK Üyesi, Milletvekili Oğuz Oyan.
Eski İl Başkanlarından Alaattin Yüksel’’in niyeti PM ya da MYK. Yakın dostu Kocaoğlu’’nun açık desteğini görüyor. Ama bu destek Yüksel’’e yetmeyebilir.
Kocaoğlu’’nun önerdiği isimler arasında ise çok ilginç bir isim dikkat çekiyor. Eşrefpaşa Belediye Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hülya Güven.
Yeni PM’’de olması beklenmeyen Dr. Canan Arıtman’’ın yerine yeni dönemde Prof. Güven’’i görebiliriz. Kurultay salonundaki kulislerden çıkan Güven ismi her açıdan sürpriz. Kocaoğlu’’nun Sosyal İşler Daire Başkanlığı’’ndan aldığı aile dostu Güven’’i siyasete hazırladığı yorumları yapılırken, Aziz Başkan’’ın ilk kez bir bürokratının önünü siyaseten açtığı yorumları da dikkate değerdi.
Halkçı Kemal sloganları, Ecevit ailesinden gelen destek, Karaoğlan benzetmesiyle erken harekete geçen ve Kılıçdaroğlu’’na Ecevit kasketini giydiren Gaziemir İlçe Başkanı Yüksel Demirsoy’’un da son hamleyle PM yolunda elini güçlendirdiği havası oluştu bir anda.
Buca İlçe Başkanı Mehmet Süne ise sessiz ve derinden çalışmasını bırakmış değil. Sav ekibinden Kadir Sinan, Uğur Yelekli, Sema Tunç gibi isimlerin de adı PM kulislerinde konuşuluyor. Ve kadın kontenjanından sürpriz  bir isim daha. Karabağlar ilçe sekreteri Semra Tanülkü. Ve de Menemen Eski İlçe Başkanı Serpil
 
MYK Üyesi Susam, ’‘hiçbir yere aday değilim’’ diyerek parti organlarındaki siyasi yaşamına mola verdiğini bizzat bana açıkladı.
Milletvekili Selçuk Ayhan ise tersine dönen dengeler içinde kendisine ilk etapta yer bulamayacağını bilecek kadar siyasi deneyime sahip.
Prof. Tülay Özüerman’’ı bilemem ama Canan Arıtman’’ın yeniden PM’’ye alınmayacağını sağır sultan bile duydu.
Bülent Baratalı isminde soru işareti var. En katıksız Baykalcı olarak bilinen Baratalı’’nın Kılıçdaroğlu ile komisyon arkadaşı olması ve de Sav ekibiyle bir yılı aşkın dirsek teması kurması nedeniyle az da olsa şansının olduğu yorumları yapılıyor.
Ve de Baratalı’’nın ekip arkadaşı, Baykal mağduru, Türkan Miçoğulları’… PM’’ye yönelik ciddi bir beklenti sahibi.
Bayraklı ekibi Grup Başkan Vekili, PM konusunda deneyimli bir isim olan Hatice Tatlı için çaba sarf ediyor.
Karşıyaka ekibi kayıp’…
Bornova Belediye Başkanı Kamil Sındır Kılıçdaroğlu’’ndan umutlu. Kongre sürecinde attığı adımları siyaseten gözden geçiriyor, Kılıçdaroğlu’’na yaklaşmak için net çaba gösteriyor.
Konak’’ın Sayın Bakan Başkanı Hakan Tartan ise pek ortalarda görünmese de ’‘siyaseten deneyimli’’ bürokratik ekibiyle özel toplantılar yapıyor.
İl Kongresi sürecinde demokrasi mağduru Gaziemir, tam tekmil kurultayda. Başkanı, ilçe başkanı ve meclis üyeleriyle.
Partiden ihraç edilen Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak, CHP’’li Meclis Üyeleriyle birlikte Genel Sekreter’’i ziyaret etti önceki gün.
Bir yanıyla ’‘Barış kurultayı’’ olarak da görülen bu kurultaydan sonra Solak, dönüş için açık bir kapı buldu.
Solak, için PM’’den genel af çıkarılması gündeme gelebilir daha sonra.
Baykal’’la yıldızları pek de barışmayan Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, partideki kan değişikliğinden çok memnun.
Hatta PM listelerine isim önerebilecek kadar da sürecin içinde.
Sav ekibiyle dirsek dirseğe’…
Yıllar öncesinden kalan Torbalı-Mardin hattının tamir sürecine girdiğinin işaretlerini de gördüm iki günde.
Eski MYK Üyesi Sedat Uzunbay ekibin toplantılarında boy gösteriyordu.
Ve Kemal Anadol. Sav ekibinin önemli bir silahı olduğunu, süreç içinde ortaya koydu. Yine doğru zamanda doğru yerde durarak sürecin en kazançlı adamlarından biri oldu.
En azından tarihi kurultayı yönetti, bir dönem daha Ankara’’yı, Grup Başkan Vekilliği’’ni garantiledi.
Nalbantoğlu ile çıktığı imza turunda kendisini Tire’’den geri döndüren Baykal’’dan da intikamını almış oldu bir bakıma.
Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı’’yı hiç görmedim desem yeridir. Aziz Başkan ise Abdül Batur, Mehmet Ali Çalkaya ikilisiyle fazla mesai yaptı bu kurultayda.
 
Ve İzmir örgütü’…
Ekrem Bulgun hiçbir şey olmamış gibi davrandı. Anıtkabir, İnönü ve Ecevit’’in kabirlerindeki törende parti adına çelenk koydu.
Ama yaygın kanı Bulgun’’un görevden alınacağı ya da istifa edip yeni yönetimin önünü bizzat açacağı yönünde.
Yerine konuşulan çok sayıda isim var. PM küskünlerinden biri de olabilir ya da bu görevi yapması Baykal darbesiyle engellenen Eski Başkan Nalbantoğlu’’da’…
 
DEVAM EDECEK’…
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva