Fatih YAPAR
AK Parti ve İzmir’de yaşananlar
19 Haziran 2012 Salı

AK Parti İzmir’de 9 Haziran’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen coşkulu kongrenin ardından geçen süreçte siyasi süreç oldukça hareketliydi. Seçimden zaferle ayrılan ve atandığı göreve ‘seçilerek’ gelen Ömer Cihat Akay, rakibi Abdullah Tekbaş’ın hamleleriyle sıkıntılı süreç yaşadı. Ardından gelen seçim kurulu kararı, yeni atama, genel merkez açıklamaları ve birçok olay parti teşkilatını çok fazla yıprattı. Teşkilatta delege seçimleri ve kongrelerin ardından ortaya çıkan enerji söndü ve içe yönelmeye başladı. Sekiz günlük kritik sancılı süreç adeta sekiz ay gibi geçti. Parti, kurulduğundan bu yana hiç yaşamadığı bir ilki yine ilklerin şehri İzmir’de yaşadı. Kongrede kazanan yönetim kaldı, başkan düştü. Kaybeden başkan seçim kurulu kararıyla kazanan yönetimin başına geçirildi. Kazanan yönetim ortalıkta yoktu ama kaybeden yönetim sanki 'asilmiş' gibi davrandı. Olayların tamamı kim ne derse desin kavram kargaşasına, hiyerarşi sıkıntısına ve otorite boşluğuna neden oldu.
 
BAŞBAKANIN MÜDAHALESİ
Uzun yoklama ve temayül sürecinin ardından ‘görev verdiği’ isim olan Ömer Cihat Akay’ın hazırladığı kongreye katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçim kurulunun verdiği kararın ardından süreci çok iyi izledi. Erdoğan, partinin karizmasını kurtarmak ve sıkıntılı süreçten çıkmasını sağlamak için bizzat müdahale etti. Erdoğan’ın bu dönem milletvekili yaptığı özel avukatı Fatih Şahin’in bilgisi ile yürütülen süreç bunun göstergesidir. Erdoğan, Konak İlçe Seçim Kurulu’nun aldığı kararın iptali için YSK’ya yapılan başvurunun takibinde yine bir diğer özel avukatı Ali Özkaya’yı görevlendirdi. CHP’nin, “Alman vakıflarından yardım alan CHP’li belediyeler var” sözleri üzerine Erdoğan hakkında açtığı davayı takip eden Özkaya, kritik süreçte görev almıştı. Ona, genel merkez hukukçularından Fatih Aşçı eşlik etti. Bu süreçten sağlıklı adımlarda çıkan Erdoğan’ın Akay ile ilgili önümüzdeki süreçte “görevinden istifa etsin” talimatı da verebileceği konuşulmaya başlandı. Bundan sonraki süreçte atacağı adımlar ve imaj düzeltme çalışmaları da Akay’ın durumu ile ilgili alınacak her türlü kararı etkileyecektir.
 
FATURA KİME ÇIKACAK?
Bir yanda iki bakan ile İzmir’deki yerel seçimleri kazanmaya çalışan AK Parti, bir yanda 35 Proje, yatırımlar, milletvekillerinin alan çalışmaları ve bürokratlardan ve atanmışlardan gelen destek ‘omuzları’… Partinin İzmir’de yakaladığı başarı Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan ‘tarihi’ operasyonla sıkıntılı sürece zaten girmişti. Üzerine teşkilatın motivasyonunu düşüren, partide kaosa neden olan 'koltukta temsil krizi' gelince işler arapsaçına döndü. Bir anda teşkilatın apoletli adamları dağıldı, milletvekilleri sessizliğe büründü, suçlu aranmaya başlandı. Bir haftalık aksamadan sonra koltuğuna ‘yaralı, fişlenmiş hatta suçlu algısıyla’ oturan Akay’ın yaşadığı, partinin içine sokulduğu bu durumun faturası birilerine çıkacak. Bunun ilk sinyalini hafta sonunda İzmir’e gelen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım verdi. Milletvekilleriyle Hilton Oteli'nde yarım saati aşan zirve gerçekleştiren Yıldırım, bir yandan Tekbaş’a kızarken bir yandan da gelecek sürece ilişkin önemli mesajlar verdi. Yıldırım, Akay’ın koruma engelini aşarak girmek istediği fakat başarılı olamadığı toplantıda vekillere ‘artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ dedi. Yıldırım bu sözleriyle aslında yerel seçimlere gidilen süreçte ‘teşkilata yönelik yapacağı müdahalenin’ de ipuçlarını verdi. Memleketi Erzincan’da, bırakın il yönetimini belde teşkilatlarının bile dizaynında aktif rol oynayan Yıldırım’ın milletvekili olduğu İzmir’de kabine arkadaşı aynı Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın yaptığı gibi ‘sadece izlerim, gerisine karışmam’ pozisyonunda kalmayacağı da ortaya çıkmış oldu. Gelelim faturanın il bazındaki ayrıntısına. Tekbaş’ın koltuğa oturduğu dakikaların hemen sonrasında il binası mevcut yönetim tarafından terk edildi. Sadece, uzun yıllardır aynı görevde bulunan partinin adeta ‘kadrolu’ personeli olan İl Sekreteri Kemal Erim’in kaldığını yazmıştık. Bu süreçte parti içinde en çok tepki çeken isim İl Başkan Yardımcısı Atilla Kaya oldu. İzmir’in ‘AK kadrosunda’ yüksek rütbede görev alan, delege seçimlerinden itibaren, ilçe kongrelerinde ve il kongresinde daha çok ‘içerideki yapılanmaya’ yönelik çalışma yapan Dış Temsilciliklerden ve Dış İlişkilerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Kaya’nın mesleği olan ‘avukatlığı’ yapmadığı yönünde eleştiriler oldu. Süreci başından beri bildiği, Akay’ı yanılttığı, muhaliflerin hamlelerini ciddiye almadığı gibi birçok suçlamayla karşı karşıya kalan Kaya’nın durumu ne olur bilinmez. Bir de Kaya ile kritik süreçte İl Başkanı Akay’ı temsil eden, bakanların aracına binen ve protokolde oturan Siyasi ve Hukuk İşlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Mahmut Badem’in birlikte hareket ettiği yönünde iddialar var. Badem’in temayülden çıkması, milletvekillerine sorulan listelerde yer alması ve alternatif isim olarak ortaya çıkması da bu iddiaların destekçisi olarak gösteriliyor. Aslında ilk temayül sonrasında kulislerde dolaşanları kamuoyu ile paylaştığımızda Akay'ın da oluruyla ikili, bizim için '28 Şubat ürünü siyaset mühendisleri” tanımlaması yapmıştı. Partinin ana kademesinde bile huzursuzluk yaratan, ayrışmalara neden olan koltuk krizi sonrası durulan suyun ardından Akay’ın da hesap soracağı birileri olur mu bilinmez.
 
TEKBAŞ’IN PLANI
Akay’ın düşmesinden sonra mazbatayı ekibi ile birlikte giderek seçim kurulundan alan Abdullah Tekbaş ile ilgili de parti içinde farklı yorumlar başından bu yana yapıldı. Bazıları ‘o gün istifa etmeliydi’ derken bazıları da ‘mücadele etti, değişimin önünü açtı, devam’ dedi. Koltuğuna oturduğu günden itibaren sağlıklı bir şekilde karar veremeyen, daha ilk günden partide ilçe başkanlığı, yöneticilik ve çeşitli görevlerde bulunmuş yanında olan kişilerin fikirleri yerine partiye dün kaydolmuş, parti tüzüğünü bile okumamış, partinin kapısından içeri girmemiş hatta başka partilerde üyeliği bile çıkmış kişilerin sözleriyle hareket eden Tekbaş bundan sonra ne yapacak. Tabi ki Tekbaş’ın önce Yüksek Seçim Kurulu’nun verdiği kararın gerekçesini iyice analiz etmesi gerekiyor. Tekbaş’ın şimdiden YSK’dan karar düzeltme isteyeceği, itiraz edeceği ve haklı olduğunu söyleyeceği konusunda hazırlık yaptığı bilgileri geliyor. Hukuk ve yasal zeminde istediğini alamayan Tekbaş ve ekibinin bundan sonra siyaseten Akay’ı hiç de rahat bırakmayacakları herkes tarafından bilinen bir gerçek. Akay’ın gerek olaylardan önce delege yemeğinde, gerekse koltuğuna oturduğu gün söylediği Yunus Emre’nin “Gönüller Yapmaya Geldik” sözünü uygulamaya geçiremediği sürece işi çok zor.
 
TALU’NUN DURUMU
Verilen bir kararın üzerinden yorum yapıyoruz ama kararı veren de bir merci var. Herkesin bildiği gibi Akay’ı koltuğundan seçim kurulu etti. Başkanlıktan düşüren kararın altında da Konak 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanı Hakim Ali Mümtaz Talu imzası var. Uzun süre eski Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde görev yapan Talu, şu anda seçim kurulu başkanlığı görevinin yanında İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi üyeliğini yürütüyor. Talu kararında, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na göre hakkında ‘basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları ile resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştıranlar’ gibi suçları işleyenlerin siyasi partilere üye olamayacağını, üye olamayan bir kişinin de seçilme yeterliliği bulunmadığını belirtmişti. Belirtmeden önce İzmir Adliyesi'nin neredeyse yarısından görüş sorduğunu biliyoruz. Yani yaş tahtaya basmak istemeyen Talu karar öncesinde hakimleri kapı kapı dolaştı. Tabi sonunda Talu’nun kararı YSK’dan döndü. Döndü dönmesine de Talu’nun bundan sonraki durumu ne olacak? Talu, kimilerine göre en doğru olanı yaparken kimilerine göre sıkıntılı bir sürecin içine girdi. Öğrendiğim kadarıyla emekliliğine zaten iki yıl kalmış. Bu kritik süreçte geçtiğimiz günlerde çıkan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSYK) yeni yaz kararnamesinde Talu’nun ismi geçmedi. Yeni uygulamaya göre sonbahar kararnamesi kaldırıldı ve yaz ile birleştirildi. Talu için yeni bir yaz mı beklenir yoksa özel olarak görev yazısı mı yazılır bilinmez ama bence bundan sonra kendisini hiç de kolay olmayacak bir süreç bekliyor.
 
Kongre sürecinin başladığı günlerden itibaren partinin nabzını tutarak gelişmeleri anında siz değerli okurlarla paylaşan bizler alanlarda, parti kulislerinde ve yine ‘içeride’ olacağız. Ve sizlere gelişmeleri aktaracağız.
 
NOT: Geçen yazımda Milletvekili Nesrin Ulema’nın, diğer milletvekili Erdal Kalkan kadar olmasa da Tekbaş’tan yana tavır aldığını ifade etmiştim. Bunun üzerine Sayın Ulema aradı ve Tekbaş’a kesinlikle destek vermediğinin altını çizdi. Genel merkezin karşı çıktığı bir ismin yanında olamayacağını belirten Ulema, kongre öncesi ortaya çıkan Koordinatör Milletvekili Mehmet Erdem’in raporunda yer alan Akay ile ilgili olumsuz fikrinin Tekbaş’ı desteklemek anlamına gelmediğini de sözlerine ekledi. Ulema ayrıca, “Ben partinin çeşitli kademelerinde görev yaptım. Halen daha milletvekili olarak hizmet ediyorum. Kesinlikle taraf değilim” dedi. Biz de buradan kendisinin açıklamasını paylaşmış olalım.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 14 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
mehmet 16 Temmuz 2012 Pazartesi 12:24

İzmirli bir hukukçu olarak hakim beye saygısızlık yaptıgınızı düşünüyorum, gerçekten bu kadar dürüstlük abidesi bir insan için gerçekten üslup hiç olmamış,ayrıca kapı kapı dolaştı dediğiniz bu hakim benim bildiğim kadarıyla 20 yıl civarı seçimlerde görev almış, üslubunuz çok yanlış

Yorumu oyla      12      5  
elif 16 Temmuz 2012 Pazartesi 11:10

fatih bey, hakim beye karşı üslup ağır olmuş ayrıca hakimin kararını doğru olduğu hukuk bilmeyen bir şahıs tarafından bile anlaşılabilir, tayin meselesinde de gereksiz bir yazı yazmışsınız , durduk yerde hedef göstermişsiniz

Yorumu oyla      13      5  
nedim 16 Temmuz 2012 Pazartesi 10:56

bence 40 yıllık bir hakim için ağır bir yazı olmuş,kapı kapı dolaştı lafı güzel olmamış ,ayrıca burda hakimin bir hatası yok gibi duruyor...

Yorumu oyla      13      5  
şafak 16 Temmuz 2012 Pazartesi 10:53

ben de nehir hanıma katılıyorum tayini neden çıkıyor, adam hukuka göre hareket etmiş , bence bir hakime enazından sayın talu diyebilirdiniz , ayrıca kapı kapı dolaştı lafı ağır olmuş...

Yorumu oyla      15      5  
nehir 15 Temmuz 2012 Pazar 16:14

hakim in tayini nie çıkıyo ben onu anlamadım adam hukuka göre hareket etmiş suçlu olup ceza alanın seçme seçilme hakkı olmaz herkes bilir. ayrıca ysk kararı nie bozmuşki ?

Yorumu oyla      17      5  
taylan talu 14 Temmuz 2012 Cumartesi 09:40

ayrıca hukuk dünyasından bu yazıyı okuyupta bu kadar dürüst bir hakim için yorum yapmayan adalet camiasına teessüf ediyorum

Yorumu oyla      20      5  
taylan talu 13 Temmuz 2012 Cuma 19:23

hakkında yazı yazdığınız hakimi iyi araştırın hukuk dünyasından nasıl bir insana haksızlık yaptığınızı öğrenin....

Yorumu oyla      21      5  
gülay berk 10 Temmuz 2012 Salı 10:04

ulema millet vekili olabilir kendisi bornovada aday olsun kazanamaz... bu oyları halk bakan beye vermiştir... oda ve hamzada piyangodan çıkmıştır kendi bulduğu eczanesi olan 17 yıl evka4 eczanesi olan yerde partisini birinci yapamamıştır.... duruş önemli vitrin olan be taraf olur gelelim bornovaya hüseyin özkanla arası iyi olmayan millet vekili ilçe başkanını delege seçiminde sözü bile olamadı şimdi ise kardeşi fuat yakın için oynuyor yani bornova ulema ailesi için çalışacagını zannediyor...chp

Yorumu oyla      11      5  
HÜSEYİN AHMETOĞLU 30 Haziran 2012 Cumartesi 11:29

ben taraftım, bertaraf oldum olsun AK PARTİ benim.herkes gider ben kalıcıyım

Yorumu oyla      11      5  
şehlerle yön. 22 Haziran 2012 Cuma 08:48

yazar ne de güzel özetlemiş gerisine kimse karışmasın.hayırlısı olsun.yürü be şehim ağam paşam kim geçer seni

Yorumu oyla      12      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
50 yıl önce nasıl katil oldu?
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Metanoya!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (2)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva