Devlet Bey, tanıdığım en beyefendi siyasetçilerdendir. Karşısına hiç hoşlanmadığı biri gelse bile, kibarlıktan asla vazgeçmez, gelenin yaşı küçük olsa bile onu mutlaka ayakta karşılar.’¶
2002 yılında, daha seçime 1,5 yıl varken, Bilecik Yaylası'nda ’“erken seçim’” istedi. Türkiye’’de her şey alt üst oldu. Mevcut hükümet, çok ciddi ekonomik önlemleri büyük bir cesaretle uygulamaya koymuş, halk tabiriyle insanımıza ’“acı ilaç’” içirmişti. DSP içindeki parçalanma da üstüne gelince, TBMM erken seçim kararı aldı ve AKP’’nin gelişinin önü açıldı.
Meclisin erken seçim kararını aldığı gün, Sayın Devlet Bahçeli Genel kurul salonundaydı. Yanına gittim. Her zamanki kibarlığıyla ayağa kalktı ve ’“Sn. Serdaroğlu, bir arzunuz mu var?’” diye sordu. Ben, ’“Hayır Sn. Genel Başkan, önümüzdeki seçimden sonra oluşacak mecliste ikimiz de olmayacağız, helalleşmek için geldim’” dedim. Devlet Bey, ’“Sn. Serdaroğlu, siz tecrübeli bir siyasetçisiniz, nasıl bu kadar yanılabilirsiniz?Daha bu hafta yapılan anketlerde oyumuz % 18 in üzerinde’” dedi. Helalleşip, ayrıldık.
MHP baraj altı kaldı. AKP tek başına iktidara geldi. Cumhuriyet tarihinde ilk defa, Cumhuriyetin kuruluş değerlerine açıkça karşı olduğunu söyleyen bir parti tek başına ülke yönetimini devraldı.
2007 Genel Seçimleri sonrasında, Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Anayasa Mahkemesi kararı ortada, oylamaya 367 milletvekili katılma şartı var. Uzlaşma ile seçim yapılması gerekiyor. Sayın Bahçeli Cumhurbaşkanlığı seçimi için Meclis toplantısına katılacaklarını söyleyip, AKP’’ye bir kez daha can suyu veriyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa ’“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE DİYE HER YERE YAZMAK, İLKELLİKTİR’” diyen biri Türkiye Cumhuriyeti Devletinin BAŞINA oturdu.
Devlet Bey, Türkiye’’de kapısını çalmadık parti bırakmayan Aytaç Durak’’ı Adana Büyükşehir Başkan adayı yaptı ve MHP Adana’’yı kazandı. Yıllardır herkesin bildiği iddialar bu yıl yine ısıtıldı, AKP Medyasının da desteği ile, BİR YIL ÖNCE aday yapılan kişi, ’“hakkında kesinleşmiş bir dava, bir karar, bir iddia ve delil yokken’” kendisi ile görüşülmeden MHP’’den istifa ettirildi.
Fırsat bekleyen İçişleri Bakanı, ayyuka çıkan İstanbul ve Ankara Belediyelerindeki yolsuzluk iddialarını görmezden gelerek, Aytaç Durak’’ı görevden aldı ve yerine AKP’’li birini getirtti. Yani AKP, Adana’’da seçim kaybederek, Belediye Başkanlığını kazandı!
Ankara-Gölbaşı Belediye Meclis Üyesi Mehmet Atak, geri zekalı birinin dahi söyleyemeyeceği bir gaf yapıyor ve BDP Milletvekili Sırrı Sakık’’ın rahmetli eşi için, vicdan sahibi hiçbir kimsenin kabullenemeyeceği herzeler saçmalıyor. Bu kişi MHP’’de tutuluyor, Aytaç Durak atılıyor!
Bu üç davranışı, Devlet Beyi üzmek için yazmadım, bu günlerde yapılabilecek olan daha büyük bir yanlış için uyarmak üzere yazdım. O da şudur; CHP, eğer Mecliste kabul edilirse, ülkedeki Demokratik Cumhuriyeti, Faşist bir diktaya dönüştürecek Anayasa değişikliklerini, ANAYASA MAHKEMESİ’’NE götüreceğini ilan etti. Fakat MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır, CHP’’nin bu faaliyetine imza vermeyeceklerini açıkladı. Gerekçe olarak da, ’“Milli İradeyi, Mahkemelerde aramayız’” tarzında bir görüş belirtti. MHP’’nin bu tutumunu anlamak mümkün değildir. Hem yapılacak değişiklikleri ANAYASAYA AYKIRI bulacaksın, hem bu değişikliklerin ülkemizi felakete götüreceğini söyleyeceksin, hem de Anayasa Mahkemesi için imza vermeyeceksin. Bu tutumu ne MHP tabanına ne de Türk Milletine anlatmak mümkün değildir. MHP içinde bulunan, tecrübeli siyaset adamları da benim gibi düşünüyorlar ve bu yazıyı yazmam için onlar da ricacı oldular.
Hiç kimse kendini ve Türk Milletini aldatmaya kalkmamalıdır. Bizlerin bildiğini, Devlet Bey bilmiyor mu?
AKP eğer bu Anayasa değişikliklerini kabul ettirebilirse, bir daha ne özgür-eşit seçim olur, ne de AKP ve Tayyip Bey’’i eleştiren bir kişi serbest gezebilir. Bu günler, Demokratik Cumhuriyetin üzerine titreyeceğimiz günler olmalıdır.
Devlet Bey, size sade bir vatandaş olarak ve sizi çok iyi tanıyan biri olarak yazdım. Tertemiz bir isminiz var. Sizin vakur duruşunuz ve Partinizi her türlü çatışmanın dışında tutma gayretiniz, ülkemizde yaratılmak istenen kargaşa ortamına fırsat vermemiştir. Türk Milleti bunu çok iyi bilmekte ve takdir etmektedir. Şimdi, ülke yönetimine gelmelerine, istemeden de olsa sebep olduğunuz AKP’’ye hesap sorma zamanıdır. Bunun için, yasal olmak şartıyla CHP ile de işbirliği yapmanız şarttır.
Böyle davranmanızı eski Genel Başkanınız Rahmetli Türkeş de onaylardı. Sayın Türkeş ve eşi hanımefendiyle, ölümünden kısa bir süre önce Çeşme’’de bir yemekte saatlerce ülke meselelerini konuşmuştuk. Bu günkü AKP’’yi yaratan fikri yapıya ne kadar karşı olduğu hala kulaklarımdadır.
Türkiye’’de yeniden birliği, beraberliği, bütünlüğü, kardeşliği, kalkınmayı, zenginleşmeyi, çağdaşlaşmayı sağlayacak yolu kim açarsa bu aziz millet onu hep hayırla yad edecektir. Kim ki, sadaka dolandırıcılarına, bölücülere, emperyalizmin uşaklarına, tarikat artığı zavallılara, Türk Ordusuna ve Atatürk’’e hakaret eden ve aşağılamaya kalkanlara HESAP SORULMASINA VESİLE OLURSA, Türk Milleti onu kalbinin en güzel köşesine, şehitlerinin yanına koyacaktır.