Hürriyet yazarı Fulya Soybaş’a konuşan Gıda Mühendisi Nurten Sırma, bu bakterinin üreme ve bulaşma yaygın sebeplerini şöyle sıraladı:
“Mutfaklardaki yetersiz hijyen koşulları (uygun olmayan kıyafet, ellerin yıkanmaması gibi), kontamine olan ekipman kullanımı, (bıçak-kesme tahtası gibi) gıdaların uygun şekilde soğuk zincir ile taşınmaması) saklanmaması (tavuk için 5 ile 65 derece sıcaklık aralığı hayli tehlikeli mesela) ve işlenmemesi (yeterince pişmeden, çiğ servis edilmesi gibi) sonucu bulaşma riski yüksektir.”
Tüketicinin bu ürünlerin bozulduğunu gözle veya koklayarak anlamasının mümkün olmadığını söyleyen Sırma, özellikle dışarıda satılan tavuk dönerler konusunda uyardı.
Uludağ Üniversitesi, Veterinerlik Fakültesi, Besin-Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar da, gıda okur-yazarı olmanın önemine dikkati çekti; “Gıda okur yazarlığımız olmadığı sürece her işletmenin başına bir jandarma diksen ne fayda! Düğmeyi bir kez baştan yanlış iliklerseniz unutmayın ki sonuna kadar yanlış gider” dedi.
Kocaeli’nde zehirlenmeye sebebiyet veren işletmenin hazır dönere “çıkma” çiğ tavuk yerleştirmiş olabileceğinden bahseden “Benim literatürümde bu, taammüden öldürmeye teşebbüstür” diyen Tayar, yapılmaması gerekenleri şöyle sıraladı:
Çiğ tavuk ve ondan akan su, başka hiçbir gıdaya temas etmez.
Çiğ et kesilen bıçakla başka bir şey kesilmez.
Çiğ et doğranan tahta başka işlerde kullanılmaz.
Donmuş tavuk, kaynamış su ile ya da derin dondurucudan çıkarıp, dışarı bırakmakla çözülmez. Buzdolabında çözdürülmelidir.
Tavuk pişirilmeden yıkanmaz.
Bu kurallar, bu işin ABC’sidir. Gıda işi ile uğraşan herkesin bunları bilmesi ve de mevzuat gereği hijyen ve gıda yeterliliği sertifikası alması zorunludur.