*İstihbarat dünyasında 'Uyuyan Ajanlar' diye bir deyim vardır. Bir ülkenin istihbarat örgütü, yıllar sonra kullanmak üzere, başka bir ülkeye adamını gönderir. Yıllar boyunca onu dolaylı yoldan destekler, parlatır ve o kişiyi toplumun saygın bir kişisi haline getirir. O kişiye ülkenin tüm televizyonları, gazeteleri açtırılır. Uyuyan Ajanı o ülkenin en popüler kişisi yaparken, örneğin yazarsa, yazacağı romanlar bile hazır olarak önüne gelir, eserleri(!) yabancı ülkelerin dillerine çevrilir. Sıra, ajanın dünya çapında bir adam olmasına gelir. Ajana dünyanın en popüler ödüllerinden biri verdirilir.
Son olarak, Ajan uyandırılır ve göreve davet edilir; Görev ülkesinin yıllardır savunduğu tezlerinden birinin çürütülmesidir. Ajan kendisinden bekleneni yapar ve; 'Benim ülkem 1 Milyon Ermeni'yi ve 30 bin Kürdü kesmiştir' diye beyanat verir…
Son olarak, Ajan uyandırılır ve göreve davet edilir; Görev ülkesinin yıllardır savunduğu tezlerinden birinin çürütülmesidir. Ajan kendisinden bekleneni yapar ve; 'Benim ülkem 1 Milyon Ermeni'yi ve 30 bin Kürdü kesmiştir' diye beyanat verir…
*Légion d'honneur, Napoléon Bonaparte'ın Birinci Konsül iken 19 Mayıs 1802 tarihinde bir kanun ile oluşturulmuş Fransız nişanıdır. Bu nişan 5 sınıfa ayrılır;
Grand Croix(Büyük Haç)- Grand Officier(Büyük Subay)-Commandeur(Kumandan) - Officier(Subay) ve Chevalier(Şövalye)
Halen bu nişanların temsilcileri şu kişilerdir;
Büyük Haç: Nicolas Sarkozy- Büyük Subay: General Georgolin- Kumandan:Luc Fons…
Türkiye'nin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay; 'Yaşar Kemal'in almış olduğu bu nişan sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada takdir gördüğünün en açık göstergesidir. Nobel Edebiyat Ödülüne de aday gösterilen Yaşar Kemal'in bugüne kadar Nobel ile ödüllendirilmemiş olması ise şaşırtıcıdır ve kanımca dünya edebiyatı adına da büyük bir eksikliktir. Edebiyatımıza, kültürümüze kazandırdığı başyapıt niteliğindeki eserlerin ve ülkemize yaşattığı gururun daha nice yıllar sürmesi temennisiyle büyük yazarımızı kutluyor, sağlıklı uzun bir ömür diliyorum' dedi…
Grand Croix(Büyük Haç)- Grand Officier(Büyük Subay)-Commandeur(Kumandan) - Officier(Subay) ve Chevalier(Şövalye)
Halen bu nişanların temsilcileri şu kişilerdir;
Büyük Haç: Nicolas Sarkozy- Büyük Subay: General Georgolin- Kumandan:Luc Fons…
Türkiye'nin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay; 'Yaşar Kemal'in almış olduğu bu nişan sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada takdir gördüğünün en açık göstergesidir. Nobel Edebiyat Ödülüne de aday gösterilen Yaşar Kemal'in bugüne kadar Nobel ile ödüllendirilmemiş olması ise şaşırtıcıdır ve kanımca dünya edebiyatı adına da büyük bir eksikliktir. Edebiyatımıza, kültürümüze kazandırdığı başyapıt niteliğindeki eserlerin ve ülkemize yaşattığı gururun daha nice yıllar sürmesi temennisiyle büyük yazarımızı kutluyor, sağlıklı uzun bir ömür diliyorum' dedi…
*TBMM Genel Kurulu 20 Aralık 2011 Salı günü, Fransa Meclisinin çıkaracağı düşünce özgürlüğüne tamamen aykırı olan 'Ermeni Soykırımını İnkar' yasasını protesto eden bir bildiri yayınladı.
BDP, bu bildirinin görüşmeleri yapılırken TBMM Genel Kurulunu terk etti ve bildiriye imza koymadı.
BDP, bu bildirinin görüşmeleri yapılırken TBMM Genel Kurulunu terk etti ve bildiriye imza koymadı.
Türkiye'nin önündeki on yılları etkileyecek, Fransa'dan sonra tüm Avrupa ülkelerine yayılacak bu alçakça kumpas karşısında suskun kalarak veya Fransızların verdiği nişanı kabul ederek, ülkesinin yanında yer almayanları Türk Milletinin iyi tanıması şarttır.
Prof. Dr. Cihan Dura bakın 'Burhan Yamuk benzetmesiyle 'Orhan Pamuk' isimli kişiyi nasıl anlatıyor;
'Hayatının ilk evrelerinde koca bir başarısızlık var. Tam, 'artık buraya kadarmış ' deme aşamasına geldiği sırada birdenbire kitapları satmaya ve yurtdışında tanınmaya başlıyor. Bu ilginin sebebi ise, 1985-1988 arasında tam üç yıl
'Iowa Üniversitesi' bünyesinde verilen IWP kursuna katılmasıydı.
Bu kursun baş sponsoru Amerika Dışişleri Bakanlığıdır. Arkasından dünyada danışmanlık ve örtülü istihbarat hizmeti veren 'IMPAC' ödülünü kazanması gelir. Nobel yolu açılmıştır artık. Nobel ödülü de gelir ve kuşumuz programlandığı gibi ötmeye başlar. Türkiye 1 Milyon Ermeni'yi ve 30 bin Kürdü kesti..'
'Hayatının ilk evrelerinde koca bir başarısızlık var. Tam, 'artık buraya kadarmış ' deme aşamasına geldiği sırada birdenbire kitapları satmaya ve yurtdışında tanınmaya başlıyor. Bu ilginin sebebi ise, 1985-1988 arasında tam üç yıl
'Iowa Üniversitesi' bünyesinde verilen IWP kursuna katılmasıydı.
Bu kursun baş sponsoru Amerika Dışişleri Bakanlığıdır. Arkasından dünyada danışmanlık ve örtülü istihbarat hizmeti veren 'IMPAC' ödülünü kazanması gelir. Nobel yolu açılmıştır artık. Nobel ödülü de gelir ve kuşumuz programlandığı gibi ötmeye başlar. Türkiye 1 Milyon Ermeni'yi ve 30 bin Kürdü kesti..'
Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat, Yaşar Kemal'i şu şekilde anlatır;
'İkircikli, sol gösterip etnik milliyetçilik(Kürtçülük) yapan, yani samimiyetsiz, milletine ve vatanına zerre kadar bağlılığı olmadığı gibi, en kritik milli davaların yaşandığı dönemlerde, hepsi de birbirinden beter 'yapıtlarıyla' insanımızı altüst eden bir kazib (yalancı-doğru sözü olmayan) şöhret!
Arkasına dünyanın en güçlü lobisini almış. Ortaokulu dahi bitirip bitirmediği belli değil. Köy kökenli ve nefret dolu, konuşurken de kaba, yazarken de kibirli, çirkin suratındaki samimiyetsizlikle itici biri…'
'İkircikli, sol gösterip etnik milliyetçilik(Kürtçülük) yapan, yani samimiyetsiz, milletine ve vatanına zerre kadar bağlılığı olmadığı gibi, en kritik milli davaların yaşandığı dönemlerde, hepsi de birbirinden beter 'yapıtlarıyla' insanımızı altüst eden bir kazib (yalancı-doğru sözü olmayan) şöhret!
Arkasına dünyanın en güçlü lobisini almış. Ortaokulu dahi bitirip bitirmediği belli değil. Köy kökenli ve nefret dolu, konuşurken de kaba, yazarken de kibirli, çirkin suratındaki samimiyetsizlikle itici biri…'
Fransa Parlamentosu, bugün bir çeşit insanlık ayıbı sayılacak ve özgür düşünceye ceza verecek yasa tasarısını oylayacak ve büyük olasılıkla kabul edecek.
Türkiye, İktidarı-Muhalefeti-Sivil Toplum Örgütleriyle mücadele ediyor. Binlerce vatandaşımız Fransız Parlamentosu önündeler…
Türkiye, İktidarı-Muhalefeti-Sivil Toplum Örgütleriyle mücadele ediyor. Binlerce vatandaşımız Fransız Parlamentosu önündeler…
*Nobel Ödüllü Yazar Orhan Pamuk, susarak Fransızların yanında, Türkiye'nin karşısında…
*Yaşar Kemal, Türkiye'yi 'Soykırımcı' ilan eden ve özgür düşünceye pranga vuran Fransa'dan nişan kabul ediyor ve bu konuda susarak, Fransızların yanında yer alıyor…
*Kürtçü-Bölücü terör örgütünün destekçisi BDP, Türkiye'de suskun kalıp, Avrupa'da Ermenilerle beraber oldular ve Türkiye'nin partisi olmadıklarını kanıtladılar..
*Ermeni kökenli Türk Vatandaşı Orhan Dink, soydaşlarına seslenerek;
'Kendi soydaşlarıma sesleniyorum. Siz karşı çıkın buna kardeşim. Bizim acımızı, onurumuzu böyle insanların eline bırakmayın' diyerek Türkiye'nin yanında olduğunu belirtti…
*Yaşar Kemal, Türkiye'yi 'Soykırımcı' ilan eden ve özgür düşünceye pranga vuran Fransa'dan nişan kabul ediyor ve bu konuda susarak, Fransızların yanında yer alıyor…
*Kürtçü-Bölücü terör örgütünün destekçisi BDP, Türkiye'de suskun kalıp, Avrupa'da Ermenilerle beraber oldular ve Türkiye'nin partisi olmadıklarını kanıtladılar..
*Ermeni kökenli Türk Vatandaşı Orhan Dink, soydaşlarına seslenerek;
'Kendi soydaşlarıma sesleniyorum. Siz karşı çıkın buna kardeşim. Bizim acımızı, onurumuzu böyle insanların eline bırakmayın' diyerek Türkiye'nin yanında olduğunu belirtti…
Bu ülkenin ekmeğini yiyip, suyunu içip, havasını soluyup, bu ülke insanları sayesinde zengin olanların, ülkelerinin en zor günlerinde, ülkelerinin yanında olmamalarına ne isim verileceği sizlerin takdir edeceğiniz bir olaydır.
Ne demeli, Allah tepelerinden baksın, iyi mi !...