Ülkeyi ve insanları borçlandırarak, borcu borçla ödemeyi 'başarı' olarak göstermeye çalışan AKP, Türkiye'yi 10 yılda, tüm Cumhuriyet tarihi boyunca yapılandan daha fazla borç batağına sürükledi. Üstelik, bugün AKP'nin sattığı tüm eserler o zaman yapılmıştı !...
Cari Açığın dayanılmaz noktaya gelmesi ve kısa vadede ödenmesi gereken borçlar, hükümeti ekonomide fren yapmaya zorladı. Sanayi sektöründeki büyümenin öngörülenden düşük olması, konut sektöründeki büyük firmaların teker-teker yıkılmaya başlaması, Temmuz ayına göre ferdi kredi ve kredi kartı borçlarını ödeyemeyenlerin sayısının 23 Bin 508 kişi daha artması, piyasalardaki durgunluğun belirgin işaretleri olarak görülmektedir.
Antalya ilinin Kaş İlçesinin Kınık Beldesi muhtarı 70 yaşındaki Huriye Kabakçı bakın ne diyor;
'Evde 15 kilo icra kağıdı birikti. İnsanlar korkularından postacıdan kaçıyorlar, kağıtlar bana geliyor. Bankaya borcu olan adamı yolda,pazarda,düğünde alıp götürüp hapse atıyorlar. Daha geçen günü bir kadını, kredi borcu yüzünden götürüp Elmalı'da hapise yatırdılar. Kadının babası beş-altı dönüm yer sattı da kadını hapisten çıkardı. Köylüler samanın tonu bin lira olduğu için isyan ediyorlar…'

Bu durgunluk ortamında firmalar satış yapabilmek için yeni yöntemler geliştirmeye başladılar.
'Araba mı alacaksınız, gelin bize şimdi alın 2013'te ödemeye başlayın'
'Ev mi alacaksınız, tapunuz hazır. Peşin ödeme yapmadan evinizi alın, 2013'te ödemeye başlayın.'
'Çamaşır makinesi, buzdolabı, halı, koltuk takımı mı alacaksınız. Gel al götür, 2013'te öde.'
Peki, 2013'te ne olacak? Gökten para mı yağacak? İnsanlarımızın gelirleri mi artacak? Ülkenin ve vatandaşın borçları mı silinecek? Yabancı Bankalar, borçlarından dolayı el koydukları arazileri köylüye geri mi verecekler?
AKP 10 yıldır uyguladığı ve içinde 'insan' olmayan ekonomik politikalarını mı değiştirecek?
Bunu da Kurtulan Numan ve Soylu Süleyman efendilerle mi yapacak?...
Elbette ki hayır. AKP 2013'te de aynen devam edecek. Uluslararası para baronlarından aldığı paraları, kendi sermayesi saydığı, sermaye sınıfının emrine vermeye devam edecek. Bu arada eğitim, sağlık ve sosyal yardım harcamaları da hesapsız olarak artmaya ve bütçeyi sıkmaya devam edecek…
Şimdi al, 2013'te öde kampanyasının bir benzerini 'Deniz Feneri' davasında yaşıyoruz;
*Almanya aynı davayı, sanıkları 1 yılda yargıladı ve mahkum etti.
*Türkiye'de Deniz Feneri davasının soruşturması tam 3 yıl sürdü !...
*Dava sanıklarından önce, davanın Savcılarının yargılanmasına başlandı !...
*5 ay süren inceleme sonunda davaya İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin bakmasına ve ilk duruşmanın 16 Ocak 2013'te yapılmasına karar verildi…
Sonuç;
Yüz binlerce gariban Müslüman'ı dolandır, Milyonlarca Euro parayı kap, iç et, seçim için kullan, devletin en üst kurumlarına yerleş, sırtını tepedeki akrabana daya, 3 ay hapis yat çık, 2013'te yargılanmaya başla…
Peşin, peşin götür, dört sene sonra yargılan, 2013'te beraat et…
Elhamdülillah, iyi ki Müslümansınız!...