Türk toplumu yıllardır sistemli bir şekilde sürdürülen 'propaganda-telkin-baskı' yöntemleriyle 'Paralize Toplum' haline getirildi. İnisiyatif kullanamaz, tavır koyamaz, ses çıkaramaz, tepki veremez tutumuyla adeta beyin felcine uğramış gibi, kilitlenip kaldı.
Bizler her gün sesleniyoruz, yazıyoruz;
*Cumhuriyetin damarları kesiliyor Laiklik, Hukuk Devleti, Sosyal Devlet ilkeleri ayaklar altında.
*Yarınlarımızın güvencesi gençlerimiz 'Çağdaş Eğitim'den adım-adım uzaklaştırılıyor. Türban İlkokullara kadar indi. Cemaatler-Tarikatlar öğretmenleri tehdit ediyorlar. Arapça, İlkokul 4-5 inci sınıflardan itibaren zorunlu hale gelecek. Zorunlu İlköğretim 12 yıla çıkarılacak, fakat bölünecek ve
4 üncü sınıftan sonra İmam-Hatiplere gidişin yolu açılacak.
*Sağlıkta yapılan reformların 'finans' ayağının düşünülmemesi ve sadece
'oy almak' için yapılması sonucu, sağlık harcamalarının 2002 yılına göre en az 10 kat artması yüzünden sistem kilitlenmek üzere. Ocak başından itibaren 'Paralı Sağlık' sistemine geçildi. Parası olmayanın sağlık hizmetlerinden yararlanması hayal olacak.
*Ekonomi alarm zilleri çalıyor;
Türk Lirası bir yılda Dolar karşısında %25 geriledi. Cari açık 100 Milyar Dolar sınırına dayanmak üzere.
İhracat: 134,5 Milyar Dolar—İthalat: 241,2 Milyar Dolar-- Açık: 106,7 Milyar Dolar
Binek Oto+Oto Parça İhracatı: 13,2 Milyar Dolar—İthalat: 18,9 Milyar Dolar—Açık;5,7 Milyar Dolar
Enflasyon çift rakamlara ulaştı.
Türkiye; Birleşmiş Milletler İnsan Gelişimi Endeksinin 2011 Raporuna göre, Ülkelerin kişi başına gelir-eğitim ve sağlık ölçülerine göre dünyada 92 inci sıraya düştü…
*Van Depreminin üzerinden 2,5 ay geçmiş, insanlarımız hala çadırlarda yangınla soğuk arasında yaşamaya çalışıyorlar.
*Köylü icra kıskacında. Artık Türkiye'de en büyük toprak sahibi 'Yabancı Bankalar...'
*Emekliler ve çalışanların durumları perişan halde.
*Türkiye, korku toplumu haline gelmiş. İnsanlar konuşmaktan korkuyorlar.
*Türkiye'nin 26 ıncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, emekli olduktan
1,5 yıl sonra 'Terör Örgütü kurmak ve yönetmek' suçundan hapse atıldı. Hakkında ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası isteniyor. Cemaatin adamları, neredeyse zil takıp oynayacaklar…
Bu olayların her biri başlı başına bir toplumu ciddi olarak rahatsız edecek, demokratik tepki vermesine yol açacak önemli olaylardır.
Ne yazık ki, paralize olmuş, uyuşturulmuş Türk Toplumu hala başına geleceklerden habersiz…
Tam bu arada GDO'lu anket firmaları partilerin oy oranlarını açıklıyorlar;
AKP %50'yi geçti !...(Niye % 75-80 değil ki?) '
Türk Milletini bu felç halinden kurtaracak ne bir siyasi parti var, ne de umut veren bir lider mevcut !...
Gerek Ana Muhalefet Partisi, gerek diğer muhalefet partisi Türk Milletinin hukukunu savunacak, onu tekrar hakkını arayabilecek konuma getirecek politikalar üretemiyorlar. Yetenekleri bu kadar.
Anadolu'da bir laf vardır; Gelen siyasetçiyi eğer tutmazlarsa yani beğenmezlerse onun için; 'Bu adam toprak kokmuyor, bizden değil' derler.
Toprak kokacak, Türk Milletini 'Kurtuluş Savaşı' ruhuyla yeniden ayağa kaldıracak 'Merkez'de bir partiye ve Lidere ihtiyaç var. Ortaya çıkar mı göreceğiz …

AKP tarafından 'Paralize' hale getirilen Türk toplumunun hastalığı 'bulaşıcı' olduğundan AKP'ye de bulaştı. AKP görüntüde 'Tek Parti' iktidarıdır.
Fakat gerçekte tam bir 'koalisyon çorbasıdır.'
Türkiye'de ki önemli cemaatler, tarikatlar, kendilerine liberal diyen gruplar, bölücüler, ayrılıkçılar, büyük sermaye grupları, azınlıklar hepsi AKP'yi desteklediler. Karşılığını da almak istediler. Yapıları icabı çoğu 'kapalı-gizli' olan bu antidemokratik kuruluşları tatmin etmek mümkün değildir. AKP, bunu
yeni-yeni anlamaya başladı. İsteklerinin tamamını alamayanlar, öncelikle Başbakan Erdoğan'a saldırmaya başladılar…
*Cemaatin elemanları bazı gazeteciler, 'Kasımpaşalı Tayyip'ten kim korkar' demeye başladılar.
*Zaman yazarları; 'Ustalık Dönemi' ile ilgili endişelerinden bahsedip, Başbakan Erdoğan'ı 'kendini beğenmişlikle' suçladılar.
*Zaman Gazetesi 23 Kasım günü Fethullah Gülen'in Sızıntı Dergisindeki bir yazısını yayınladı;
'Böyle(kibirli) bir hasta, her zaman kendini olağanüstü görmenin yanında çok defa, başkalarını, hususiyle de meslek, meşrep, yol-yöntem açısından kendine/kendilerine rakip saydığı kimseleri küçük görür ve gösterir, onlara karşı sürekli faikıyet hezeyanları yaşar, başkalarına ait fazilet ve meziyetleri duymaya asla tahammül edemez. Edemez de duydukça öfkeden çatlayacak hale gelir…'
*Bu güne kadar Kerkük'e, orada yaşayan Türkmenlere ve Kıbrıs'a hiç yatırım yapmayan cemaat, Barzani'nin memleketine 'Kürtçe' eğitim verecek bir üniversite açtı…
*AKP'nin bir numaralı destekçisi Ahmet Altan yönetimindeki 'Taraf' Gazetesi, Başbakan Erdoğan'a;
'Devletin içindeki zehri temizlemeden o devleti on yıl boyunca yönetmeye kalkarsan, o devletin en tepesine tırmanabilmek için kendi halkına arkanı döner, devletin yardakçılığına soyunursan, o zehir kaçınılmaz olarak senin damarlarına da akar. Sen de zehirlenirsin. O zaman başlarsın tehditlere, yalanlara, saptırmalara, iftiralara. O yönettiğini sandığın devlet senin emrinde halkını bombalar, sen devlete sahip çıkarsın. Ya seni kendi yönetimindeki devlet tuzağa düşürdü, ya sen bile-bile öldürdün'
diyecek kadar ileri gitmekten çekinmedi…
Bu yazılanlar gazetelere yansıyan, kamuya açık beyanlardır. Kapalı yerlerde ve dergahlarda AKP ve Başbakan Erdoğan için kullanılan kelimeleri sizler lütfen tahmin edin. Yakında Türkiye'ye bavulla para getiren ve yine bavulla para götüren AKP'lilerin kimliği 'Bavul Uzmanları' tarafından açıklanacak.
Terör Örgütünün temsilcileri ile yapılan görüşmelerin tüm zabıtları bizzat terör örgütü tarafından duyurulacak.
Yatırımcı Bakanlıklarda, özellikle Başbakan Erdoğan'ın veliahdı geçinen bazı Bakanlıklarda yapılan yolsuzluklar Türkiye'yi sarsmaya devam edecek..
Düzmece delillerle, dijital tuzaklarla insanların haksız yere hapse atılmasında rolü olanlar tek-tek açıklanacak...(sehven)
Tüm bu olacaklar, inanıyorum ki Türk Milletini içinde bulunduğu 'felç' halinden uyandıracaktır.
İşte o an 'Hesap Vakti'nin geldiğini, millete tepeden bakanlar anlayacaklardır.
Gayrisi gayet kolay. Küpleri üst üste dizip, sonra en alttakini çekince, neler olacaksa, o olacak.
Kim paralize oluyormuş, beraberce göreceğiz…