Dünya Sağlık Örgütü Başkanı, 'Kontrol koronavirüste' demiş ve önlemlerde gevşememek gerektiğine vurgu yapmış.

Evet, doğru.

Bu tür salgınlarda, salgına neden olan virüsün kesin tedavisini gerçekleştirecek bir ilaç bulunana kadar alınacak önlemler belli.

Temizlik, mesafe ve maske…

Bugün de böyle bu. Bu gerçek kendini hala hissettiriyor.

***

Bugün itibariyle sıkı önlemlerden bir parça toplum nefes alsın diye, sayın cumhurbaşkanı bir normalleşme programı açıkladı.

Azıcık da olsa normalleşme noktasına geldiysek, bu büyük fedakarlıklar sonucu ulaştığımız bir sonuçtur.

Büyük emekler verdik bu noktaya gelebilmek için;

Ne yazık ki onca uyarıya karşın toplumlar, uyulması gereken kurallara yeterince uymuyorlar.

Böyle olunca da virüs, bir insan bedeninden başka bir insanın bedenine sıçrayarak, orada kendisine konaklayacak bir ortam arıyor, bulunca da orada üremeye devam ediyor.

***

Tam bir yıl oldu, virüs belasıyla bizim toplumumuz da uğraşıyor.

Nice canlar kaybettik; nice ocaklara ateş düştü, her bedende bir dünyayı toprağa verdik.

Aşıda dünyanın nasıl bir yere geldiği biliniyor; eksikler var, tamam; ama hizmet bekleyen milyarlara karşı ortaya konulan aşı miktarı o kadar az ki; insanlık açıkça bir aşı savaşı veriyor.

İlaç konusuna gelince:

Ne yazık ki, bugüne kadar hastalığı doğrudan tedavi eden bir ilaç bulunabilmiş değil.

Bu konular benim uzmanlık alanım dışındadır; çok cafcaflı sözler söyleyecek değilim.

Ama yine de her yurttaş gibi benim de söyleyeceğim şeyler var.

***

Şöyle ki:

Bizlere düşen, bu toplumun bir parçası olarak, toplum olarak kurallara bire bir uymaktır.

Nedir o?

Hep tekrarlanıyor; maske, mesafe, temizlik…

Buna elimizden geldiği kadar uymaya çalışıyorum. Yakınımda olan insanlar da öyle.

Ama hafta sonları, güya sokağa çıkma yasağının olduğu zaman diliminde çok zorunlu kalarak, markete gitme ihtiyacı duydum.

Aman yarabbi; bir de ne göreyim!

Bizim millet, çoktan yasağı aşmış; sokaklarda arabalar vızır vızır, insanlar marketlere ya da başka alışveriş ortamlarına gidiyorlar sanıyorsunuz. Ama gezinti yapan, güneşleyen; bin bir türlü bahane ile akla gelmeyecek hal ve hareket içinde bulunanlar!

İşte bu doğru değildir.

***

Bu zor süreçlerin bizlere öğretmesi gereken şeyler var:

Tamam, çok zor, sıkıldık, bunaldık, artık daral geldi; amma, işte bu pandeminin bizim kontrolümüz altında olabilmemiz için teması en aza indirmemiz gerekiyor.

Bunu yapmadığımızda elimizdeki en güçlü silahımızı kendi ellerimizle o canavara terk ediyoruz.

Bunu yapmayalım…

Sağlık Bakanlığı'ndan gelen uyarılara hiçbir ayırım yapmadan tam olarak uyalım.

İnsanlar kırılır diye korkmayalım; kuralları aşarak, kural dışı biçimde ve kontrolsüz olarak birileri bize yanaşıyorlarsa, sevgilerini böyle göstermeye çalışıyorlarsa; onları uyaralım. Mesafemizi koyalım ve yanaşmalarına uyararak engel olmaya çalışalım.

Bunu yapmadığımız zaman, virüsün arzularına alet olduğumuzu bir an aklımızdan çıkarmayalım.

Yoksa elbette koronavirüs kontrolünü eline alır ve bizi teslim olmaya zorlar.

***

Hayır, hayır!

Elimizdeki silahları terk edemeyiz; düşmanımız olan virüsle savaşmak zorundayız ve bunun için tepeden tırnağa teyakkuz halinde bulunalım.

Gevşemeye gerek yok!