Başlığımız…

Şu sıralarda çok sık dile getirilen bir muhabbettin…

Sıcak sorusu…

Merak edilen şu:

Millet İttifakı'nın oluşturduğu…

Altılı Masa'nın paydaşlarından Saadet Partisi…

Gelecek Pazar…

Sekizinci Büyük Kongresi'ni gerçekleştirmeye hazırlanırken…

Temel Karamollaoğlu'na…

Üç hafta önce bir rakip çıkıvermiş ve…

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nden mezun…

Ekonomi profesörü Mete Gündoğan

'Genel Başkanlık' için aday olduğunu…

'Hayırlara vesile olsun…' diyerek açıklamıştı...

Gündoğan Hoca…

Şöyle seslenmişti partisine:

'Oğuzhan Asiltürk'ün yapmaya çalıştığı bir şey vardı ama ne kadar gerçekleşirdi, ne olurdu, bilemem…'

Hatırlanacağı gibi…

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk…

Millet İttifakı'yla birlikte ittifak oluşturan…

Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'na karşı hareket başlatmış…

Ancak…

Ömrü yetmemiş bir yıl önce 86 yaşında vefat etmişti…

***

Aslında merak edilen 'baba soru' şuydu:

Prof. Dr. Mete Gündoğan, büyük kongrede…

Genel Başkan seçilirse…

Saadet Partisi…

Altılı Masa'dan kalkar mı?

Kulislerde şu konuşulmaya başlandı:

'Karşı listenin kongreyi alma ihtimali doğarsa Saadet Partisi, gözünü karartır ve Altılı Masa'dan kalkabilir…'

***

Ne ilginç bir tesadüftür(!) ki…

Çok değil, 50-60 gün önce Saadet Partisi'nin lideri Karamollaoğlu…

Altılı Masa'nın…

Eskisi kadar önemi kalmadığını ifade etmiş ve şu sözleriyle…

Herkesi şaşırtmıştı:

'Altılı Masa'nın eskiden olduğu gibi büyük bir önemi kalmadı... Seçim kanununda değişiklik yapılınca yani beraber olmanın getirdiği ekstradan bir avantaj vardı, o kalktı…'

***

Çarşı birdenbire karışınca…

Sürprizler arka arka gelmeye başladı…

Üç gün önce CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na…

Tokat'ta şu soruyu sordular:

'Altılı ittifakı dağılmadan götürecek misiniz?'

Altıok'un genel başkanı zig-zag yapmadan karşılık verdi:

'Evet, niye götürmeyelim ki? Biz demokrasi ve özgürlük istiyoruz... Beraber olmak istiyoruz. Türkiye'nin bu halden kurtulması lazım… Doğru her birimiz ayrı partiyiz ama şimdi ortak bir hükümet programı hazırlıyoruz…'

***

Saadet Cephesi'ndeki olası yeni gelişmeyi ve

'Altılı Masa'nın başına bi'şi gelirse neler yaşanır?' sorusunu…

Ömrünün 50 yılını CHP'ye adamış…

Atatürk'ün Partisi'ndeki her '1 Numaralı' koltukta görev yapmış…

Değerli büyüğüm Bülent Baratalı'ya sordum; dedi ki:

'Saadet'in lideri değişmez… Tutun ki, değişti… Yeni genel başkan, tabanın ve kurulların görüşlerine saygı duyar çünkü onlara ihtiyacı olacaktır… Eğer yeni bir genel başkan seçilir de masayı yıkmaya kalkarsa; o zaman Saadet seçmeninin küçük bir kısmı AK Parti'ye, önemli kesimi de DEVA'ya gider…'

Politika Ustası Bülent Baratalı'ya şu soruyu sormanın tam zamanıydı:

'Yani Saadet seçmeninin önemli bölümü kararsız mı?'

'Bence, Oğuzhan Asiltürk'ün vefatının ardından Saadet Partisi'nde bir bölünme, çatışma veya rekabet ihtimali pek kalmamış gibi; ancak önlerinde çok ciddî bir sorun var: O da Fatih Erbakan'ın (Yeniden Refah) partisi… Kamuoyu araştırmalarında Saadet'in ilerisinde görünüyor… Dolayısıyla Millî Görüş'ün devamı iddiasında bir sorun yaşıyor Saadet Partisi… Kongrede nasıl bir yenilik olur, nasıl bir inisiyatif geliştirilir kestirmek zor… Saadet Partisi, şu anda Altılı Masa'nın başarısına endekslenmiş durumda ve o başarının üzerinden kendisini güçlendirmeye çalışıyor…'

***

Bitiriyoruz…

Zaten önemli bir ayrıntı var…

'Altılı Masa'nın kuruluşu…

El ele veren bu siyasi partilerin tüm kurullarından…

İtirazsız geçti…

Saadet'in veya başka bir partinin lideri 'değişse' bile…

Taban 'devam' komutunu dinler!

Neden?

Çünkü, iktidara 'susamışlık' var…

Üstelik…

Saadet'in tabanı bence 'masa'nın devamını istiyor…

Ayrıca…

Masa'yı 'devirmenin' bir bedeli mutlaka olacaktır…

Bunu göze almak cesaret ister…

Hepsinden önemlisi…

Saadet Partisi…

Eski Refah gibi…

Direksiyon'un bi'ucunu sık sıkı tutmak istiyor…

Peki…

'Saadet'in lideri değişirse, Altılı Masa yıkılır!' sallaması…

Kimin işine yarar?

Anladınız, siz!

Nokta…

Hamiş… Veee… Beklenen oldu; Temel Karamollaoğlu'nun rakibi Prof. Dr. Mete Gündoğan, cumartesi akşamı yarıştan çekildiğini açıkladı…

Sonsöz: 'Her şey, neye layıksa ona dönüşür… / Hz. Mevlana…'