Basının bir kısmı ne yapmak istiyor diye düşünüp duruyorum.
Bir katil hapishaneden çıkacak, bu şahıs adeta bir kahraman yapılmak istenen bir hava estiriliyor.’¶
Katil olan bir kişinin ruh sağlığının yerinde olması mümkün değil, hasta bir insanın bozuk davranışlarının, toplumun önüne her gün servis edilmesinin bir anlamı var mı?
Bu şahıs kaza eseri adam öldürmüş değil, yani kader mahkûmu değil.
Bir gazeteciyi öldürüyor, ülkeden kaçıyor, yurt dışında bir din adamını yaralıyor.
Hepsi planlı, böyle bir kimseyi meşhur edererek, ruh sağlığı bozuk olanlara ’“bak meşhur bir kimseyi, planla öldür, sen de meşhur olursun’” mesajı verilmek mi isteniyor?
Öldürülen gazeteciyi sevmeyebilirsiniz, din adamlarına saygı duymayabilirsiniz, ama kastı doğru bulabilir misiniz?
’“Doğru buluyorum’” diyen, kendi ruh sağlığından, insanlık değer yargılarından şüphelenmelidir.
Basın, bu şahsın dediklerini önemseyip deli saçmalarını yazmakla, diğer ruh sağlığı bozuk insanları kışkırtmış olmuyor mu?
Batılı toplumlarında katil bir kimse mahkûm olur, bir daha hiçbir medya kuruluşunda haber olmaz.
Katilin ne dediği, çıktığında nerede yaşayacağı, ne iş yapacağını merak da etmez, medyada ona yer verilmez.
Benim gözlemim, bir kısım medya, hayat hikayesini, yeni yazacağı İncili, daha birçok konuda çok kıymetli görüşünü alacak, adam belki de bu değerli görüşlerini kitaplaştırmak için yayın haklarını satacak; katil, medyanın şişirdiği biri olarak aramızda dolaşacak.
Medyada bilim alanında, sanat alanında, idarede, hukukta nice öne çıkmış insanımız var, medyada bunları göreceğimize, katilin boy boy resimlerini görüyoruz.
Lütfen bu kışkırtmaları durdurun, toplumun değer yargılarını yozlaştırmayın, ’“kötü örneği’” toplumun bir kısmını kışkırtacak biçimde sunmayın, özendirmeyin.
Saygılarımla.