'Delikanlı Türkiyeli' etrafa çaktırmamaya gayret ediyor ama halktan korkma katsayısı tavan yaptığı için, bırakın mezarlıktan geçerken ıslık çalmayı, mezarlığın yanından bile geçmiyor artık.
Kendisine yapılan 'Canlı TV Yayınında Gerçekleri Tartışma' davetlerinden hep kaçıyor. Eee ne de olsa kendisi mühim bir zat. Kendini Başbakan değil, Padişahı olmayan Sadrazam gibi gördüğü için, sadece kendisinin konuşacağı toplantılara gider. İftar davetlerinde bile kendi adamlarının iftarından başka bir yere gidemez! Aykırı ses duymak istemez, aykırı düşünceyi hiç sevmez!
Başbakan'ın önünde 'hazır ol' ve 'ters L' şeklinde kıpırdamadan saatlerce 'put' gibi duran TOBB Başkanı da 'işvereninin' istediğini yaptı.
TOBB Genel Kurulunda sadece Başbakan Erdoğan konuşacaktı!
Koskoca TOBB, AKP'nin İşveren Kuruluşu oluverdi. 1300 delegesi olan Genel Kuruldan, 'giydiği pantolonu' hak eden bir kişi çıkıp; '
Arkadaş sen ne yapıyorsun? Nerede diğer partilerin temsilcileri? Milli Şef döneminden
'Molla Şef' dönemine mi geçtik? Yahu bu ne biçim bir 'hizmetkar' hep onun dediği oluyor? Buna demokrasi denmez, dense-dense 'Debokrasi' denir'
diyemedi!
Halkından korkan Erdoğan konuşmasında, kendi kabahatlerini başkasının üzerine atmaya çalıştı. Aynen 'Yavuz Hırsız' örneğinde olduğu gibi;
'Zavallı tüketiciler, Bankalar faizlerle bunları soyuyor. Sadece faizlerle mi? Hayır, birde 'Komisyon' adı altında paralar alıp bir daha soyuyorlar. Size banka lazım ama bankalara da sizler lazımsınız. Bunlara hadlerini bildirin' gibi, ne demek istediğini kendisinin bile anlamadığı saçma- sapan bir şeyler söyledi!
Kısa pantolonlu TOBB'çulardan bir kişi bile;
Yahu arkadaş sen kafayı mı yedin? Türk Bankacılığını öldürüp, bankacılık sisteminin kontrolünü reel bazda %50, yönetim bazında %70'e yabancıların emrine geçmesine izin veren sen değil misin?
Sen 11 yıldır Patagonya da mı Başbakanlık yapıyorsun.? Yabancı bankaların 'Kar Transferi' diye her yıl milyarlarca doları yurt dışına gönderdiklerini bilmiyor musun? Komisyon diye milleti söğüşlediklerini görmüyor musun? Devlet Bankalarının da aynı komisyonları aldıklarını sana söylemediler mi?'
diyemedi. Çakma delikanlı konuştu, onlar aval-aval baktılar ve alkışladılar!
Bunlarla yetinmeyen Başbakan Erdoğan, omuzdan kafalı bakanına emir vererek;
'Bundan böyle futbol maçlarında Sultanımız-Efendimiz-Halifemiz-Eşbaşkanımız aleyhine olacak her türlü tezahürat yasaklanmıştır' dedirtti.
Bakana yardımcı olmak üzere, Çarşı Grubunun bir gönüllüsü olarak, statlarda toplu halde söylenecek sloganlarla ilgili bir çalışma yaptım.
Bakan Bey beğenirse ve ücretini öderse bunları daha ha çoğaltabiliriz;
*HER YER CEMAAT / HER YER TARİKAT.
*HER YER DENİZ FENERİ / HER YER GEMİCİK.
*EN BÜYÜK RECEP / DAHA BÜYÜK TAYYİP / EN, EN BÜYÜK ERDOĞAN.
*KADINSIN SEN KADIN KAL / NEFESİNİ EVDE AL.
*KADINLAR EVDE KALA / YOKSA GELİYOR PALA.
*TAYYİBİME DOKUNAN ELLER KIRILSIN.
*USTAMIN GÖZÜNÜN KILLARI / TOPLAR BÜTÜN OYLARI.
İşte böyle be ustacım. Millet bu bağaracak, ne yapacan? Mutfakta-cepte
yangın var, mecbur.
Sen de susacan, millet içine çıkmayacan. En sonunda da kaçacan!
Ne yapacan, altında koltuk var, mecbur…