Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – Kiraz hasadının devam ettiği Kemalpaşa'da yevmiyeli çalışacak tarım işçisi bulmakta zorluklar yaşanıyor.

Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, yaşanan işçi açığını kapatmak için farklı ilçelerde ırgat getirmek zorunda kaldıklarını söyledi.

İŞÇİ YEVMİYESİ 1250 TL'YE ÇIKACAK
Egedesonsöz'e konuşan Oray açıklamasında 'İşçilerin günlük ücretlerinin yüksek olması, üretici açısından büyük bir sıkıntıya yol açıyor. İşçi yevmiyesi 750 -1000 lira arasında değişiyor. Gelen işçilerin geldikleri yere göre fiyatı değişiyor. Dayıbaşı dediğimiz, bu işçilerin sevkiyatını yapan arkadaşların almış olduğu bir para var, bir de yol ücretinin alındığı bir para var. Bunları üstüne eklediğimizde 1000 lirayı zaten geçiyor. Yakın zamanda Kemalpaşa'nın dağ köylerinde yaylalarında da hasat başlayacak. Burada bu fiyatlar daha da artacak. Dün bu köylerin muhtarlarıyla üreticileriyle görüştük. Şimdiden 1250 lira civarında günlük yevmiye söylentisi var. Bir işçinin günlük toplayabileceği kiraz 30-40 kilo seviyelerinde. Günlük yevmiye, yol parası, dayıbaşı ücretini eklediğinizde kilograma böldüğümüz zaman sadece toplam maliyet 30-35 lira seviyelerinde bir rakam çıkıyor karşınıza' dedi.

AFET YOK, FİYAT ARTIYOR
Oray, artan fiyatlardan dolayı üreticilerin mağduriyet yaşadığını belirterek 'Yıllardır bu şekilde devam ediyor. Kemalpaşa'ya dışarıdan işçi hep gelir. Kimsenin emeğinde, alın terinde gözümüz yok. Afet yaşanmadığı halde fiyatların bu kadar düşük kalmasından dolayı üreticiler de mağduriyet yaşıyor' şeklinde konuştu.

KİRAZ ARTIK LÜKS TÜKETİME GİRİYOR
Oray, sözlerine şöyle devam etti:

Kenevir üretimine sınırlı kota Kenevir üretimine sınırlı kota

'Yangın,deprem, sel gibi olumsuzluklar olduğu zaman TBMM'de araştırma komisyonları kuruluyor. Bu sadece Kemalpaşa'daki çiftçinin sorunu değil. Türkiye'de tüm tarımsal faaliyetlerde çalışan insanların sorunu. 3 ay önce Adana-Gaziantep-Kahramanmaraş taraflarına gittim. Tarımsal alandaki oda başkanlarımızla görüştük. Onlar da bu durumu dile getiriyor. Üretici ile tüketici arasında ciddi bir şekilde makas açıldı. Üretici, ben bu ürünü yüksek fiyata alıyorum diyor. Örneğin kiraz, zorunlu bir tüketim değil. Domates, biber gibi değil. Biraz lüks tüketimine giriyor artık. İnsanlar, fiyatların yüksekliğinden dolayı sadece nefsini köreltmek için 2 kilo alacağına 1 kilo alıyor.

BU ZİNCİRİN HALKASI NEREDE KOPUYOR
Milletvekillerimize bu durumu anlattık. Üretici ayağından başlayıp tüketici ayağına kadar gelen o periyodik zamanı bir değerlendirsinler. Kim ne kazanıyor? Bu zincirin halkası nerede kopuyor? Bugün bu kirazın ticaretini yapanların aldığı fiyat belli, masrafı belli. Üzerine kar koymadan bunu satmıyor ya da elden çıkarmıyor. Üretici kısmında bu yok. Bizim maliyetlerimiz belli. Maliyetlerimizin altında kiraz ticareti yapılıyor. Tüketici ise bu ürünü yüksek fiyata alıyor. Bugün Kemalpaşa'da en iyi kirazın fiyatı 50-70 lira seviyelerinde. Dün İzmir'de baktım ki bizim 70 lira verdiğimiz en iyi kirazın daha ikinci veya üçüncü kalibresinde olan kiraz pazarda 100 lira. O kiraz burada 25-30 lira. Ticaretini yapanlar hiçbir işçilik yapmıyor. Üreticiden alıyor, dökme kasaların içinde İzmir'de satıyor. Tabii ki bu işi yapan insanlar kar amacı güdecektir ama 30 lira olan ürüne 10 lira masraf eklesen 40 lira olur. Kirazı 60 liraya satmak varken neden 100 liraya satıyorsunuz? Bağlantıda olduğumuz sorunlarımızı dile getirdiğimiz milletvekillerinden birisine de anlattık. Gerek üretici gerek tüketici ayağına kadar bir araştırma yapılmasını istedik. Türkiye'de tüm tarımsal üretimi düşünüyorsak, tarıma devam etmek istiyorsak, ithal ürünlerin önüne geçmek istiyorsak bunlar için önlem alınması lazım, yaptırımlarının artırılması lazım.'