Gün geçtikçe AKP'nin, Genel Başkanının ve yöneticilerinin gerçek yüzü daha net olarak ortaya çıkmaya başladı. Hem de kendi söz ve davranışlarıyla!
AKP denen cemaat ve tarikatlar birliğini besleyen damarlar teker-teker çatlamaya başladı. Zaten bu cemaat-tarikat takımına, demokrasiyi enjekte etseniz bile, demokrat yapamazsınız.
'Kahrolsun Sisi, Kahrolsun Demokrasi, geliyor Hilafetin sesi' diyen bir yobaz kafayı, 'demokrat' diye yutturacak bir 'ücretli basın' da henüz icat edilmedi.
Şaptan, şeker olursa bu badem takımından da belki demokrat olabilir!
'Kahrolsun Sisi, Kahrolsun Demokrasi, geliyor Hilafetin sesi' diyen bir yobaz kafayı, 'demokrat' diye yutturacak bir 'ücretli basın' da henüz icat edilmedi.
Şaptan, şeker olursa bu badem takımından da belki demokrat olabilir!
Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Özel Paşası için;
'İçerde yatan komutanlar ve askerler için çok üzüldüğünün şahidiyim' dedi.
Aynı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin1373 sayılı kararıyla;
'El Kaide ve Taliban mensubu olan ya da bu örgütlerle bağlantılı kişi ve kurumlar' listesinde adı bulunan Yasin El Kadı için;
'Yasin Beyi tanıyorum ve kendime inandığım gibi inanıyorum ve kefilim' diyordu.
'İçerde yatan komutanlar ve askerler için çok üzüldüğünün şahidiyim' dedi.
Aynı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin1373 sayılı kararıyla;
'El Kaide ve Taliban mensubu olan ya da bu örgütlerle bağlantılı kişi ve kurumlar' listesinde adı bulunan Yasin El Kadı için;
'Yasin Beyi tanıyorum ve kendime inandığım gibi inanıyorum ve kefilim' diyordu.
Kefil ile Şahit kelimelerinin anlamlarını bilmeyenler, aradaki dağlar kadar farkı elbette ki göremezler.
Terör örgütlerinin finansörü olduğu kesinleşmiş birine kefil olan, yani Yasin El Kadı'nın tüm sorumluluğunu üzerine alan bir Başbakan, kendi Genelkurmay Başkanına sadece şahit olmakla yetiniyor. Örneğin onun Uludere'deki sorumluğuna niçin kefil olmuyor?
Terör örgütlerinin finansörü olduğu kesinleşmiş birine kefil olan, yani Yasin El Kadı'nın tüm sorumluluğunu üzerine alan bir Başbakan, kendi Genelkurmay Başkanına sadece şahit olmakla yetiniyor. Örneğin onun Uludere'deki sorumluğuna niçin kefil olmuyor?
Erdoğan, El Kaide terör örgütünün şimdiki liderlerinden Gülbettin Hikmetyar için her şeyiyle kefil olacağı gibi, onu bir kahraman olarak görür. Gülbettin Hikmetyar'ın ayağına kıymık batsa, Erdoğan ameliyat olmuş gibi acı çeker.
Türk Ordusunun Genelkurmay Başkanının 'Terör Örgütü Kurucusu' olmak gibi baştan aşağıya saçma bir iddiayı kabullenir ve zindandan yapılan haklı bir feryadı bile ona çok görür.
Türk Ordusunun Genelkurmay Başkanının 'Terör Örgütü Kurucusu' olmak gibi baştan aşağıya saçma bir iddiayı kabullenir ve zindandan yapılan haklı bir feryadı bile ona çok görür.
El Kaide ve Taliban'ın ABD tarafından kurdurulduğu dünyaca bilinen ve kabul edilen bir gerçektir. Müslüman Kardeşler ve Rabıta adlı örgüt ise, İngilizler tarafından kurdurulmuştur.
Şimdi bu örgütler, yine emperyalist devletler tarafından birbirine kırdırılmakta Müslümanlar, dünyanın gözü önünde hem kendilerini, hem de kutsal dinimiz İslam'ın imajını öldürmekteler.
Şimdi bu örgütler, yine emperyalist devletler tarafından birbirine kırdırılmakta Müslümanlar, dünyanın gözü önünde hem kendilerini, hem de kutsal dinimiz İslam'ın imajını öldürmekteler.
Bizim Avareller de saf-saf Rabıta selamı diye İllüminati selamı vermekteler!
Sayın Zahide Uçar'ın dünkü yazısında belirttiği gibi bu işaret, İllüminati yani şeytana tapanların işaretidir. Elin dört parmağı dik tutulur, başparmağın tırnak kısmı avuç ortasına gelince, 'her şeyi gören göz' olur.
Dediğim gibi bizim 'İleri Demokrat Avareller' de hem Papa'nın bayrağını sallarlar, hem de Müslüman geçinirler.
Ya İngilizler, Rabıta örgütünün işareti olarak, iki parmak arası bir başparmak belirleselerdi, Erdoğan bizlere ne sallıyor olacaktı?..
Sayın Zahide Uçar'ın dünkü yazısında belirttiği gibi bu işaret, İllüminati yani şeytana tapanların işaretidir. Elin dört parmağı dik tutulur, başparmağın tırnak kısmı avuç ortasına gelince, 'her şeyi gören göz' olur.
Dediğim gibi bizim 'İleri Demokrat Avareller' de hem Papa'nın bayrağını sallarlar, hem de Müslüman geçinirler.
Ya İngilizler, Rabıta örgütünün işareti olarak, iki parmak arası bir başparmak belirleselerdi, Erdoğan bizlere ne sallıyor olacaktı?..
Değerli Okurlar;
Biliyorsunuz her gün Türkiye'nin değişik yörelerindeki arkadaşlarımla en az on-on beş kez konuşurum. Ülkenin nabzını mümkün olduğunca tutmaya çalışırım. Kesin kanaatim şudur ki, bundan böyle Erdoğan'ın ne kefaleti ne de şahitliği Türk Milleti tarafından kabul edilmeyecektir. Türk Milleti bunları sildi ama yerine koyacağı adamını henüz bulamadı.
Yani işlemin birinci kısmı tamamlandı. Sıra geldi ikinciye. O da olacak inşallah…
Biliyorsunuz her gün Türkiye'nin değişik yörelerindeki arkadaşlarımla en az on-on beş kez konuşurum. Ülkenin nabzını mümkün olduğunca tutmaya çalışırım. Kesin kanaatim şudur ki, bundan böyle Erdoğan'ın ne kefaleti ne de şahitliği Türk Milleti tarafından kabul edilmeyecektir. Türk Milleti bunları sildi ama yerine koyacağı adamını henüz bulamadı.
Yani işlemin birinci kısmı tamamlandı. Sıra geldi ikinciye. O da olacak inşallah…
Not: Ellerin kırılsın emi. Nasıl yumruk atarsın kabinenin en yumuşak huylu bakanına? Çekemediniz Bekir Bey'in yaylanarak yürümesini, tek düze sesiyle ilahi okur gibi güzel-güzel konuşmasını değil mi?
İmamcığım-Bakancığım Bekir Bey. Yargıçlara boşuna kızma lütfen. Onlar senin partinin çıkardığı kanunları uyguluyorlar. Siz tek başınıza iktidarsınız.
TBMM emrinizde. Şöyle bir kanun çıkartın, bir daha kimse senin o aziz ve muazzez burnuna vuramasın;
'Kim ki AKP'li bir bakana vurursa, derhal boynu vurulur ve malı mülkü Deniz Fenerine verilir.'
Ah be güzel yürüyen Bakan'ım; Katırdan at, bademden demokrat, siz varken rahat olmaz. Bu böyle bilinmeli, tamam mı?
Geçmiş olsun yiğidim, Bekir'im, kibar Bakan'ım…
İmamcığım-Bakancığım Bekir Bey. Yargıçlara boşuna kızma lütfen. Onlar senin partinin çıkardığı kanunları uyguluyorlar. Siz tek başınıza iktidarsınız.
TBMM emrinizde. Şöyle bir kanun çıkartın, bir daha kimse senin o aziz ve muazzez burnuna vuramasın;
'Kim ki AKP'li bir bakana vurursa, derhal boynu vurulur ve malı mülkü Deniz Fenerine verilir.'
Ah be güzel yürüyen Bakan'ım; Katırdan at, bademden demokrat, siz varken rahat olmaz. Bu böyle bilinmeli, tamam mı?
Geçmiş olsun yiğidim, Bekir'im, kibar Bakan'ım…