26 Ağustos ile 30 Ağustos arası…

Sadece beş gün…

Basit bi'hesapla…

Hiç uyumadan 120 saat!

100 yaşına koşan Türkiye Cumhuriyeti Devleti…

Bu iki tarihi hiç unutmadı…

Asla unutmayacak…

Çünkü…

Biri 'Büyük Taaruz' olarak anılıyor…

Diğeri ise, 'Başkomutanlık Meydan Muharebesi'

Yan yana geldiğinde…

'Zafer Bizimdir!' dedirten iki önemli tarih…

Ancak…

Daha önemlisi…

Atatürk gibi bir deha'nın…

Emparyalist dünyaya…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin…

Doğuşunu…

Kafalarına vura vura kabul ettirmesidir…

Bu nedenle…

Ne 26 Ağustos unutulur bu güzel ülkede…

Ne de 30 Ağustos

***

100 yıl önce 'bugün' kazandığımız…

Adını 'bayram' yaptıran Başkomutanlık Meydan Muharebesi…

Aslında…

Bir 'Mustafa Kemal Projesi'dir…

Ve sebebi şundandır…

***

Yunan Ordusu…

İngilizler'in yardımıyla…

Afyon-Eskişehir çizgisinde bir savunma hattı kurmuştu…

Gazi Mustafa Kemal…

Kod Adı: 'Çay Partisi' olan bir plan yaptı…

Savaşı uzatmamak gerekiyordu…

Mehmetçik yorgundu, cephane azalıyordu…

Allah korusun; savaş uzarsa eğer…

Ege'nin tamamı Yunan çizmesi altında ezilecekti…

Bu nedenle…

Düşmanı tek vuruşla imha etmek ve Anadolu'dan atmak şarttı...

Atatürk riskli bir plan yaptı…

Ya büyük bir bozgun ya da büyük bir zafer olacaktı…

30 Ağustos'un ardındaki hikaye, işte böyle başladı…

Dünyayı şaşırtmak adına…

Savaşın göbeğinde 'çay partisi' herkesi şaşırttı…

Üstüne, b'de futbol maçı…

'Kod adı: Çay Partisi' planı böyle hayata geçti…

Ancak…

Doğrusunu söylemek gerekirse…

O plan…

Çılgınlıkla eş değerdeydi…

***

Atatürk…

Çay partisi verildiği sırada, Konya'ya geçti…

Telgraf ve posta teşkilatını kontrol altına aldırdı…

Hemen cepheye geçti…

Kurmayların önünde 'Savaş Planı'nı masaya koydu…

Harbiye'nin eski stratejisti Yakup Şevki Paşa…

O plana anında itirazı çekti!

Paşa'ya göre…

Mustafa Kemal'in planını hayata geçirmek…

Resmen çılgınlıktı!

Yakup Şevki Paşa…

Masaya yumruğunu vurdu:

'Bu delilik… Kaybetme riski çok yüksek… Başaramazsak Ankara düşer, Milli Mücadele kaybedilir, Anadolu tamamen işgal edilir!'

Hepsinden korkuncu…

Kurşun biterse iş kılıçlara kalacaktı…

Birkaç saniye gözünüzün önüne getirin…

Makineli tüfeğe karşı kılıç…

Yakup Paşa haksız değildi…

***

Gazi Mustafa Kemal…

Hiddetlenmeden, sakin konuşmaya başladı:

'Uğraşa uğraşa, ancak bir yılda düşmanla az çok denk bir hale gelebildik... Bir daha bu gücü yaratamayız... Bu sefer kesin sonuç almak, savaşı bitirmek zorundayız… Hem de 30 Ağustosa kadar! Bunun için de, tehlike ne kadar büyük olursa olsun, bu planın uygulanmasından başka çare göremiyorum…'

Yakup Paşa…

Son kez bi'atak daha yaptı:

'Bu planla kaybedersek bize vatan haini derler... Bu meclis bizi asar!'

Mustafa Kemal Paşa'nın mavi gözlerinde…

Şimşekler çaktı adeta:

'Korkmayın Paşam… Sorumluluk bana aittir… Kaybedersek beni şuracıkta hemen asarsınız!'

***

Taarruzdan bir gece önce…

25 Ağustos'ta…

Hava karardıktan sonra ordu harekete geçti…

Cepheyi terk ederek…

Şuhut dağları arasından, bir patika vasıtasıyla…

Yunan hattının güneyine sızdı…

Koca Yunan Ordusu'nun ruhu duymadı…

Hava aydınlandığında…

İsmet Paşa bombardımanı başlattı…

Yer gök inliyordu…

Yunan Ordusu, şaşkına dönmüştü…

Toplar düşman mevzilerini büyük bir gürültüyle döverken…

Yaveri Muzaffer Kılıç…

Mustafa Kemal Atatürk'ün…

Fısıldar gibi söylediklerine kulak kabarttı:

'Ya Rabbi! Sen Türk Ordusu'nu muzaffer et… Türklüğün ve Müslümanlığın düşman ayakları altında, esaret zincirinde kalmasına müsaade etme…'

***

Bu esnada Türk ordusu bölgeyi iyice ele geçirmeye başladı.

Yunan başkomutan Hagi Anesti o sırada İzmir'deydi.
Türk başkomutan Mustafa Kemal ise bizzat cephedeydi!

***

Mustafa Kemal'in 'Kurt Kapanı' zafer getirmişti…

Ağutos'un son iki gününde…

Türk ordusu…

Yunanı Dumlupınar'da çember içine aldı…

Türk'ün kanını içmeye kalkanlar…

'Kurt Kapanı'nda son nefeslerini veriyordu…

İşte o günün akşamında…

Mehmetçik süngü hücumuna kalktığında…

Atatürk siperlerin üzerine çıktı ve bağırdı:

'Hagi Anesti! Gel de ordularını kurtar!'

***

Bitiriyoruz…

100 yıl önce bugün…

Bu kez…

30 Ağustos Çarşamba günü Yunan ordusu tamamen imha edildi…

Sağ kalanlar…

Tarihin en korkunç sivil katliamını gerçekleştirerek…

Ve dahi…

Her yeri yakıp, yıkarak…

İzmir'e doğru yol alıyordu…

Atatürk…

Tarihi emrini o gün verdi:

'Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir; ileri!'

Büyük Zafer'in 100'üncü yılı kutlu olsun…

Türk Ordusu'nun…

26 Ağustos'ta başlayıp 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlanan…

'Büyük Taarruz' ve 'Başkomutanlık Meydan Muharebesi'

Cumhuriyet Tarihi'nin…

Altın nişanlarından sadece ikisidir…

Ve…

Bu milletin kahramanlığı ile gerçekleşmiştir…

Tanrı, bi'daha yaşatmasın…

Nokta…

Hamiş: 'Büyük Taaruz' ve 'Başkomutanlık Meydan Muharebesi' toplam beş gün içinde başlayıp, sona erdi… Ardından, Ege ve İzmir düşman çizmesinden kurtarıldı… Bu çarpışmalarda Yunan'ın beş tümeni yok edildi, sağ kalanlar teslim oldu... Üç tümen ise canını kurtarmak için İzmir'e koştu… Bunu yaparken, yüzlerce insanlık suçu işledi… Atatürk, bu savaşları 'Rum Sındığı Savaşı' olarak adlandırdı… Anlamını soranlara ise şu cevabı vermiş Ulu Önder: 'Bu savaş, Yunanlıların ve Rumların kalbini sındırmıştır (kırmıştır)… Bundan dolayı bu savaşa (Rum Sındığı Meydan Savaşı) demek uygun olur…'

Sonsöz: 'Hakiki düşüncem şudur: Ululusu savaşa götürünce vicdan azabı duymamalıyım… (Öldüreceğiz…) diyenlere karşı, (Ölmeyeceğiz…) diye savaşa girebiliriz… Ancak, ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…)