Onlar, Doğu’’nun sessiz çığlıkları, görmezden gelinen yüzleriydi... Onlar, içimizden biri, ama bir o kadar da bize uzak,yaşayan gölgelerdi...’¶
Onlar, uzak toprakların erken yaşta hayal kurmaktan vazgeçmiş, etekleri tozlu,elleri unlu, gözleri sevgi dolu çiçekleriydi...
Değişmez sanıyorlardı kaderleri; Uzak diyarlardan uzanan ellere çoğu kez uzanamıyorlar, ama kader bu ya, bazen de o eli yakalayıveriyor ve hiç bırakmamacasına tutuyorlardı. Düşlenmemiş hayalleriydi o eller, yaşanmamış gelecekleri, hayatlarının belki de en önemli gerçeğiydiler’…
Bizim için onlar Kardelenlerdi’… Doğu’’nun gizemli çiçekleri... Hiç tanımadığımız, yanlarında kendimizi belki de suçlu hissedeceğimiz, hayata karşı duruşları ve cesaretleri karşısında hayranlığımızı gizleyemediğimiz, saygı ve sevginin gururla karıştığı hislerle bizi darmadağın eden cesur çiçeklerdi onlar’…
Elif İmenç de onlardan biriydi... İki yıl önce bir reklam filmi ile tanıdım onu... Doğup büyüdüğü Muş’’ta zorluklarla geçen bir çocukluğun ardından, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Turkcell’’in katkılarıyla hayata geçirilen ’‘Kardelenler Projesi’’ ile burslu olarak okumuş, hayatını okuyarak değiştirmişti. Bu hiç tanımadığım genç kızın hikayesi, o kısacık reklam filminde öyle güzel anlatılmıştı ki, bir anda gözlerimin dolmasına hakim olamamış, elimdeki kumandayı bir kenara bırakıp reklamda verilen banka hesap numarasını not almıştım.
’‘Kardelen Ayşe’’ rolüyle tanınan Elif’’in yüzündeki ışık, yüreklerimizi aydınlatmış, daha önce hiç gitmediğimiz o uzak diyarlara olan ilgiyi büyük ölçüde arttırmış, ama en önemlisi de kalp gözümüzü açmıştı.
***
Elif, daha sonra, güçlüklerle yaşadığı hayatın yerini, okuyarak kazandığı hayalleri ile değiştirdi. Yüreği öyle büyüktü ki, ne eski günleri unuttu, ne de oradaki diğer kardelenleri. Ve bir gün öğretmen oldu, artık diğer kardelenlere uzanan el onun eliydi. Doğu ve Güneydoğu’’daki kızlar onu örnek alıyorlardı.
***
Aşk, geliyorum demez’… Kardelen Elif, hayatının aşkı Mehmet Çağlar Bölük ile Kastamonu Eğitim Fakültesi’’nde okurken tanıştı. Mehmet, o sıralarda uzman çavuştu. Mezun olur olmaz evlendiler. İki yıl önce doğan kızları Eylül ile evliliklerini taçlandırdılar. Elif artık hem anne, hem bir eş ve hem de öğretmendi.
Geçen yıl Mehmet çavuşun tayini dolayısı ile Mardin’’den İstanbul’’a geldiler. Elif, çocukken sadece adını duyduğu ve her zaman merak ettiği bu masalsı şehre gidecekleri için çok mutluydu. Yedi tepeli bu şehrin ışıkları, gözünü hiç korkutmadı Elif’’in. O doğuştan cesurdu. O doğuştan kardelendi. Tüm bunların yanında artık bir eş ve bir anneydi.
***
Yüreğindeki umut hiç sönmedi..
Taa ki..
Dün sabah Halkalı’’da kurulan hain pusuda, eşi Mehmet Çağlar Bölük’’ün şehit düştüğü haberini alana kadar... Eşi şehit olmuş, kardelen ise solmuştu...
***
Bitmek bilmeyen teröre 11 şehit daha verdik dün sabah’… Türkiye gözyaşlarını içine akıtıyor, yüreklerimizdeki yangını ise bu gözyaşları söndüremiyor...
***
Elif bugün sözün bittiği yerde’… Bir kanadı kırık bir kuş o’… Boynu bükük bir kardelen...
Acıyı yaşayan bilir, dışarıdan söylemek kolay belki ama ne olur cesaretini, gururunu hiç kaybetme Kardelen!
Sen şehit eşisin, boynunu bükme!
Bir zamanlar sana uzanan o el, bir gün tekrar karşına çıkacaktır, hiç merak etme’…