İnsanlık tarihi boyunca, yaşanmış olaylardan edinilen deneyimlere göre kural haline gelmiş davranış biçimleri vardır.’¶
Örneğin; Savaş zamanında bile hastanelere, okullara saldırılmaz, ateş açılmaz. PKK terör örgütünün katilleri, Güneydoğu bölgemizdeki YİBO’’lara (Yatılı Bölge Okulları) saldırdılar. Çocuklarımızı yaraladılar, binaları yaktılar,yıktılar. Amaçları bölgede çocukları kullanıp, eğitimi engellemek. Zaten yıllardır, T.C Devletinin bölgeye hizmet getirmesini engellemek için öğretmenleri-doktorları-mühendisleri öldürdüler, iş makinelerini yaktılar, petrol boru hatlarını bombaladılar.
PKK’’nın siyasi kanadı olan BDP ise bölgede yine çocukları kullanarak yani çocukların okula gitmelerini engelleyerek, Serhildan’’a (Sivil Ayaklanma- İtaatsizlik) giden yolu açmaya çalışıyorlar. Bunun bir adım sonrası, ilçe ilçe, il il, sivil itaatsizlik eylemleri başlatmak bu eylemleri tüm Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine yaymak, sonrasında asker ve polisle çatışmak, çok sayıda ölüme sebep olmak ve Birleşmiş Milletler barış gücünü bölgeye davet etmek ve bölünmenin kapısını aralamak!...
Geçenlerde ABD’’ye giden BDP’’nin yeni ve eski Genel Başkanları Demirtaş ve Türk, CIA Ajanı Henry Barkey ile görüşmüşler ve benzeri taleplerini iletmişlerdi. Barkey’’in, Obama’’ya verdiği raporun sonuç kısmının, bir üst paragrafın son kısmıyla aynı olduğunu tahmin etmek için kahin olmak gerekmiyor.
Dün, Nobel ödüllü Finlandiya eski Cumhurbaşkanı ve akil adamlar heyeti Diyarbakır’’da idi. Heyet, ’“sadece dinlemeye geldik’” dedi. Gördünüz mü, plan adım adım işliyor ve AKP Hükümetinden tek ses yok!...
Bunları yıllardır, defalarca yazdık, söyledik. Peki, AKP bunları bilmiyor muydu?Devletin tüm istihbarat bilgilerini ilk elden alan Başbakan, olayların bu noktaya geleceğini bilmiyor muydu, görmüyor muydu?Eğer tahmin edemedi ise, bu kadar öngörüsüz birine devlet nasıl teslim edilir?
Eğer gelişebilecek olayları görmesine rağmen, politika değişikliği yapmayıp, aksine teşvik edici konuşmalar ve davranışlara devam ediyorsa, tarih önünde akacak her damla kanın, yanacak her canın sorumlusu AKP iktidarı olacaktır. Başbakan Erdoğan bu konudaki bilgilerini ve düşüncelerini Türk Milleti ile paylaşmak zorundadır.
Birde son günlerde canımı çok sıkan bazı TV yorumcuları var. Bunlar niçin TV’’lere çıkarılır, bu TV’’lerin yöneticilerini de Barzani mi tayin ediyor, anlamış değilim.
Sapık fikirli bir Kürtçü-Bölücü TV’’ye çıkıyor ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş değerlerine, bütünlüğüne, birliğine, bayrağına hakaret ediyor, hemen arkasından ne olduğu bizce çok iyi bilinen yorumcular sahne alıyor, ’“Efendim, şiddet içermedikten sonra her şey konuşulabilir, bölünme bile konuşulur, demokrasinin gereği budur, herkes buna alışmalıdır’” şarkısını söylemeye başlıyor.
Bunu söyleyen propaganda uzmanlarına deseniz ki, ’“arkadaş, bak burnunun dibinde Kerkük var, orada çoğunluk Türkmenler yaşar, bu insanlar Peşmergeler tarafından adeta soykırıma tabi tutuluyorlar, öldürülüyorlar, soyuluyorlar, çık bunlar için iki laf söyle, bu zavallıların en azından yaşam haklarına saygı gösterilsin, deyiver’”, susar kalır. Bilir ki bu konuda tek kelime ederse, ’“Demokrat ve insan haklarına’” saygılı Barzani’’nin adamları tarafından, dili koparılır ve münasip bir yerine sokulur!
Devlet ve millet düşmanı bu yorumcuların hepsi aynı şekilde formatlanmıştır, bunlarda ne insanlık, ne din, ne de iman vardır! Örnek mi istiyorsunuz?
Olur, verelim;
Kendilerine; ’“Aydın-Demokrat-Liberal’” diyen bu sapkınlardan, PKK’’nın yatılı ilköğretim okullarına yaptığı saldırıyı kınayan(lanetleme demiyorum, zaten yapamazlar) bir yazı, bir yorum duydunuz mu?
Bu sepet kafalıları, Hırant Dink’’in cenaze töreninde, Ermenilerin yaptığı her etkinlikte, öldürülen PKK’’lı katillerin cenaze yürüyüşlerinde devamlı olarak görürsünüz. Bunları, vatan savunması için 20-22 yaşında canını verip şehit olan evlatlarımızın cenazesinde göremezsiniz, göremezsiniz çünkü bu sapkınlar için vatan kavramı sadece Kürdistan bayrağının dalgalandığı yer için geçerlidir. Dünyanın hangi ülkesinde, bir Belediye Başkanı (Diyarbakır) şehirdeki 1439 okulun sularını parası ödenmediği için keser de, dağa çıkmak isteyen militana para verir, ülkenin askerini şehit eden bir bölücü eşkıyaya anıt mezar yaptırır ve hala koltuğunda oturtulur?
Bu kadar örnek yeter mi?
Vicdanı olan herkes kendine şunu sormalı; Bunlar insan mı?
Başbakan Erdoğan, laf kalabalığını, kabadayılığı bırakıp şu sorulara açık, net, delikanlı gibi cevap vermek zorundadır;
*PKK’’nın organize ettiği, BDP’’nin desteklediği, Kürtçe eğitim için okulları boykot kararı sizin açılım politikanızın hangi maddesinde var?
*PKK adlı uyuşturucu kaçakçısı ve bölücü çetenin başı Apo, avukatları aracılığıyla, ’“Biz referandumda AKP’’yi destekledik, eğer biz desteklemeseydik, AKP kaybederdi ve ’‘Hayır’’ çıkardı’” dedi. Siz buna ne diyeceksiniz?
*TV ve gazete yöneticilerini; ’“Şehit cenazelerini mümkün olduğu kadar az yansıtın, Valileri; Şehit cenazelerini en çabuk ve sade şekilde defnedin’” diye uyarmıştınız. Türk Milletinin kutsallarına, her gün saldıran bu yorumcuları da
TV’’ lere fazla çıkarmamaları için, TV ve gazete yöneticilerini uyarmayı düşünür müsünüz?