Bugün Pazar…

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla…

Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü…

Bir kez daha…

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım…

Bunu yaparken de…

Bu anıyı anlatarak bugünlere taşıyan herkesi…

Saygıyla analım…

***

Bir asrı geride bırakan bir sevda…

1905'te kurulan Galatasaray ile…

1907'de kurulan Fenerbahçe…

Bu akşam…

Bir kez daha zorlu bir derbi için sahaya çıkıyor…

Peki, hiç merak ettiniz mi?

Ulu Önder Atatürk, hangi futbol takımının taraftarıydı?

Zaman Tüneli'nde bir yolculuğa çıkıyoruz…

***

İzlediği tek resmi maç bir Galatasaray maçıydı…

Büstü dikilen ilk kulüp Fenerbahçe'ydi…

Ziyaret ettiği ilk futbolcular ise Beşiktaş'ın topçularıydı…

İsim babası olduğu tek takım Güneşspor'du…

Bizzat kurdurduğu kulüp ise Muhafızgücü…

Peki…

Atatürk gerçekten hangi takımı tutuyordu?

Hala sır perdesi aralanmış değil…

Biz, o perdeyi aralamaya çalışalım ama…

Önce, Ulu Önder'e ait bir anıyı tazeleyelim…
Yıl; 1934…

Fenerbahçeli yöneticiler Atatürk'e bir öneri getirdiler:

'İzin verirseniz bir büstünüzü stadımıza koymak isteriz…'

Atatürk, kendisine yakışan cevabı verdi:

'Şimdi bu büstü buraya koyarsak (Atatürk Fenerbahçeli…) derler ama ben hiçbir takımı tutmam, hepinizi çok severim…'

Fenerli yöneticiler gönül baskısı yapınca…

'Peki, o zaman…' deyip, büste izin verdi…

Adına düzenlenen 'Gazi Kupası' maçlarına bile gitmedi…

Üç büyüklerin oynadığı maçlardan…

Sadece Galatasaray-Romanya karşılaşmasını seyretti…

***

'Atatürk Galatasaraylı'ydı…' diyenlerin iddiası şöyle:

Kulübün müzesine bir fotoğraf yolladı…

Altına, 'Gönül verdiğim kulüp…' diye yazıp, imzaladı…

***

'Atatürk Beşiktaşlı'ydı…' diyenlere bakarsak…

Selanik kaybedilince İstanbul'a büyük bir göç başladı. Mustafa Kemal Atatürk, annesi Zübeyde Hanım ve kız kardeşi Makbule Hanım'la birlikte İstanbul Beşiktaş'ta bir evde yaşamaya başladı… Bu ev, Beşiktaş'ın antrenman sahasına komşuydu... Atatürk sık sık sahaya iner ve Beşiktaşlı gençlerin çalışmalarını izlerdi… 1916 yılında Beşiktaşlı yöneticiler Ahmet Fetgeri ve Fuat Balkan Bey'le sohbet ederken, onlara şöyle demişti:

'Efendiler, sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını çeviklik ve maharetlerini zevkle ve ayrıca dikkatle izliyorum… Sizi candan kutlar başarılarınızı her zaman duymak isterim…'

Haa, 'bi de…

İstanbul'dan ayrılırken de, annesini ve kız kardeşini Beşiktaşlı yöneticilere emanet etmişti…

***

'Atatürk Fenerbahçeli'ydi…' diyenlere kulak verirsek…

Atatürk, 3 Mayıs 1918'te Fenerbahçe Kulübü'nü ziyaret etti…

Anı defterini imzaladı, 'Fenerbahçe'yi takdir ettiğimi ve kutladığımı buraya kaydetmekle övünüyorum…' diye yazdı… 5 Haziran 1932 gecesi Fenerbahçe'nin Kuşdili'ndeki lokalinde yangın çıkınca Atatürk Fenerbahçe'ye para göndererek destek verdi…

***

Bir de, Veli Necdet Arığ'ın kıymetli anıları var…

Onları gün ışığına çıkaralım…

10 yıl önce aramızdan ayrılan Veli Necdet Arığ…

Cumhuriyet Tarihi'nin en eski futbol hakemi ve spor yazarıdır…

Bakın, neler anlatıyor:

'Atatürk, hiçbir kulübün mensubu, taraftarı değildi… Ancak, birkaç tane unutulmaz örnek var… Mesela, çok kritik bir Galatasaray-Fenerbahçe maçı öncesi Köşk'te yapılan bir toplantı unutulmaz… Bir ara Atatürk, toplantıya katılanlara; (Galatasaraylılar el kaldırsın) dedi… Dokuz kişi elini kaldırdı… Sonra, (Fenerliler el kaldırsın) dedi… Saydı, sekiz kişi… O zaman toplantıya katılanlara döndü, (Bir de ben…) dedi… Böylece davetliler 9-9 berabere kaldılar…'

Eski hakem Arığ, anılarını şöyle sürdürüyor:

'Atatürk, Galatasaray kulübüne Kurtuluş Savaşı'na katkıda bulunmadığı için pek sempati duymuyordu… Beşiktaş da zaten Saray mensuplarının, yani paşaların, bakanların, vezirlerin kulübüydü… Ancak Kurtuluş Savaşı'na katkıda bulunduğu için Fenerbahçe'ye sempati duyardı…'

***

Bitiriyoruz…

Neyle?

Pek duyulmamış bir iddia ile:

'Evet, Atatürk bir kez futbol oynadı ve gol attı!'

1915 yılı…

Atatürk, bir arkadaşını ziyaret için…

İsrail'in eski liman kenti Yaffo'ya gitmişti…

Peki, ne oldu o ziyarette?

İsrail Futbol Federasyonu'nun internet sitesinde şöyle yazıyor:

'1895 Yılında İstanbul'da kurulan Maccabi (Makabi) spor kulübünün idarecileriyle iyi ilişkiler içinde olan Mustafa Kemal, Padişah'ın iznini alarak, 1915 yılında ziyarete geldiği Yaffo şehrinde, kendisinin de kadroda yer aldığı Sultan'ın futbol takımı ile Maccabi Tel-Aviv takımları arasında yüksek bir seyirci kitlesi önünde 2-2 lik bir skorla sonuçlanan çok heyecanlı bir maç oynandı... Bu maçta, iyi bir komutan olduğu kadar, iyi bir futbolcu olduğunu, maçın beraberlik golünü atarak en iyi bir şekilde kanıtlayan kişi, Mustafa Kemal Paşa olmuştur…'

Nokta!

Sonsöz: 'Ben Türk gençliğinin spor yaparak güçlü olmasını isterim… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…'