CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’’ın ’‘istifası’’nın ardından gözler 22-23 Mayıs’’taki büyük kurultayda bu önemli koltuğa kimin oturacağına çevrildi.
Günlerdir başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere çok sayıda adayın konuşulduğu CHP’’de en flaş gelişme bugün gerçekleştirilen Kemal Kılıçdaroğlu-Deniz Baykal görüşmesiydi.
Görüşmeye ilişkin ’‘sağlam’’ kaynaklardan önemli bilgiler geldi.
Gazetelerin yaptığı anketlerde uzak ara birinci çıkan/gösterilen, başta İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin olmak üzere belirli bir lobi tarafından desteklenen Kılıçdaroğlu, Baykal’’ın evinden çıkışta görüşmenin içeriğine yönelik önemli ama şifreli bir açıklama yaptı.
Kılıçdaroğlu özetle; ’“Sayın Baykal, partiyle ilgili olarak değişimden ve uzlaşmadan yana olduğunu, ilk gün söylediği sözlerin arkasında olduğunu söyledi ve uzlaşmanın altını çizdi.
Uzlaşma sağlanırsa destek vereceğini söyledi. Yönetim kadrolarında uzlaşma olması gerektiğini vurguladı. Biz çatışma ve ayrışma olmasını istemiyoruz’” dedi.
**
Sağlam kaynaklar üzerinden şifreleri çözmeye çalıştım.
Kılıçdaroğlu’’nun Baykal’’ın evinden çıkışta yaptığı, ’“Uzlaşma’’ açıklamasının ne anlama geldiğini sorguladım.
Ve Baykal’’ın Kılıçdaroğlu’’na parti dinamikleri senin üzerinde uzlaşırsa ben de desteklerim dediğini öğrendim.
Ama hala bir şekilde dönmenin hesabını yapan Baykal’’ın Kılıçdaroğlu’’na ’‘parti dinamiklerini’’ göstermesinin bazı anlamları vardı.
Öncelikle, Gürsel Tekin ve belirli bir yapıyla birlikte ayrı hareket etmelerini engellemek.
İkincisi, parti dinamiklerinin ortaya çıkaracağı adaya karşı, kurultayda bayrak açmalarına mani olmak.
Üçüncüsü Kılıçdaroğlu ve ekibini medya ve halk üzerinden mücadeleden vazgeçirip parti içine çekmek, mücadeleyi o arena vermelerini sağlamak.
Deniz Bey’’in ’‘uzlaşı’’ formülünde günlerdir Kılıçdaroğlu ve ekibi ile çatışma halinde oldukları ayyuka çıkan Genel Sekreter Önder Sav en başta gelen isim tabi ki.
Bu açıklamanın en önemli şifresi Kılıçdaroğlu’’nun örgütte güçlü olan Sav ve ekibiyle de uzlaşmaya çağrılmasıdır.
Yani, Deniz Baykal, aday olmasa da kurultayda olası ayrışmayı engellemek için parti içi yapıların çatışmasını istemiyor.
Ve de aynı Baykal, Sav ve ekibine yönlendirdiği Kılıçdaroğlu’’nun bu yapının desteğini alamayacağını da gayet iyi biliyor aslında.
Bu açıdan bakıldığında Kılıçdaroğlu’’nu ’‘susuz dereye gönderip’’ kendisine su getirmesini istiyor.
Kılıçdaroğlu ile ’‘uzlaşma’’ temelinde uzlaşıldığına göre,
Örgüt dinamiklerinin çıkaracağı, başka bir adaya da Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının destek vermesini garantiye alıyor.
Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ve onu aday çıkarmak isteyen yapıyı bu sayede disiplin altına almayı başarıyor.
Peki, aynı Baykal Kılıçdaroğlu’’na, ’“Halk seni istiyor, adayım sensin’’ demiş olsaydı?
Sav ve ekibi büyük ölçüde Kılıçdaroğlu’’na ’‘koşullu’’ da olsa destek vermek zorunda kalacaktı.
Ama ’‘adayım sensin’’ yerine, ’‘parti dinamikleriyle uzlaş, öyle gel’’ dediğine göre, Kılıçdaroğlu’’nu başta Sav ekibi olmak üzere örgüt dinamiklerine teslim etmiş oluyor.
Sağlam kaynaklarımın görüşleri böyle’…
Baykal’’ın Kılıçdaroğlu’’nu ’‘uzlaşı’’ temeline çekerek ’‘baskın adaylık’’ şansını önemli ölçüde bitirdiği yönünde.
Kemal Kılıçdaroğlu, başta Önder Sav ekibi olmak üzere parti yapılarının tamamından icazet alırsa, Baykal’’ın da adayı olarak CHP’’nin başına geçebilir.
Bu şansı hala var.
Ama bu çok zor ve uzak bir ihtimal olarak görünüyor.
Örgüt dinamikleri çıkarılacak başka bir adaya ağırlık verirse, Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, Baykal’’a bugün verdikleri sözün arkasında durarak, çıkarılacak o adayın arkasında durmak zorunda.
Ama her halukarda genel başkan kim olursa olsun, Baykal’’ın bugünkü görüşmeleri CHP’’deki olası çatlak ve ’‘fetret devri’’ ihtimallerini ortadan kaldırmıştır.
Genel Başkan kim olursa olsun, Kılıçdaroğlu ve arkadaşları da bu yapıya omuz verecek, sistemin içinde kalacaktır.
Belki birinci başkan yardımcısı ya da genel sekreter olarak’…
Kılıçdaroğlu üzerinde uzlaşılırsa da Genel Sekreter Önder Sav ve ekibi bu isme omuz verecek, parti içinde Baykal sonrası kozmopolit bir yapı egemen olacaktır.
Baykal’’ın akıllıca yaptığı bu girişimler, bazı kesimlerce yönlendirilmeye çalışılan Kurultay sürecinde Deniz Bey’’in ipleri yeniden ele aldığının da en net göstergesi.
İMZA SÜRECİ BAŞLAYABİLİR
Ve en önemli gelişme’…
Baykal ’‘uzlaşı’’ istediğine göre Kılıçdaroğlu için ’‘imza’’ devri başlayabilir. Ama Önder Sav ekibi de boş durmayacak anlaşılan.
Sürpriz bir isim için onlar da ’‘imza’’ sürecini başlatacak. Kimin imzası daha fazlaysa Baykal’’ın adayı o olacak.
Önder Sav’’ın şahsen adaylığı uzak ihtimal. Ama kafasında sürpriz bir isim olduğu söyleniyor. Bu isim Hakkı Süha Okay değil. Belki Aziz Kocaoğlu, belki başka biri. Kim bilir?
KURULTAY ERTELENEBİLİR
Bu arada ’‘uzlaşı’’ süreci 22-23 Mayıs’’a büyük ölçüde yetişmeyecek. Kurultay’’ın ertelenmesi gündemde. YSK’’nın referandum için 12 Eylül tarihini belirlemiş olması CHP’’nin bu anlamda elini rahatlattı. Kurultay bir ay ertelenebilir. Aldığım duyumlar bu yönde.
Öte yandan Baykal’’ın iki yıl önce kurultay toplayarak geçirdiği ve ’‘tek adama’’ dönüştüğü yeni tüzük’…
YENİ TÜZÜK, BAŞKA BAHARA
Büyük ihtimalle güme gitti. Çünkü belirli bir süre sonra yeniden dönmesi beklenen Baykal, kendi elleriyle kimseyi ’‘tek adam’’ yapmayı istemiyor. Yeni tüzüğün bir süre daha sümen altı kalabileceği kaydediliyor. Bu konuda Önder Sav zaten gönüllü’…
Gelişmeleri izliyoruz’…