Zan altındaki CHP'li belediyelerden Başbakan'a tepki

ANKARA- Başbakan Erdoğan’ın, CHP ve BDP’li bazı belediyelerin, Alman vakıflarından aldıkları parayı, PKK’ya aktardıkları iddiası ortalığı karıştırdı. Erdoğan’ın dün de ‘’Ana muhalefet belediyelerini araştırsın. Bunlar ufak belde ya da ilçe belediyesi değil’’ deyince CHP’nin 15 il belediyesi zan altında kaldı.

 

CHP son yerel seçimlerde Büyükşehir olarak Eskişehir, İzmir, Mersin ve Antalya’yı, il belediyesi olarak da Artvin, Aydın, Edirne, Çanakkale, Giresun, Kırklareli, Muğla, Ordu, Sinop, Tekirdağ ve Zonguldak’ı kazanmıştı. CHP’nin halen 4 Büyükşehir ve 11 İl Belediye Başkanlığı bulunuyor.

 

Erdoğan, Alman vakıflarının PKK’ya ve bazı CHP’li belediyelere yardım ettiği yolundaki sözlerinde medya tarafından, bazı cımbızlamalar yapıldığını da belirterek, "Bu söylenen vakıflar benim konuşmamla da gündeme gelmedi. Alman vakıflarının, uzun zamandır Türkiye’de buna benzer girişimleri olmuştur. Ana muhalefet partisi lideri, kendi belediyelerini bir araştırsın" dedi.

 

CHP ise kendi belediyelerinden hiç birinin Alman vakfıyla sözleşme imzalamadığını para almadığını savundu. Genel Başkan yardımcısı Gökhan Günaydın ‘’Başbakan’ı derhal kanıtlamaya davet ediyoruz, kanıtlayamayacağını biliyoruz, dava açmaya hazırlanıyoruz. Ben Büyükşehir belediye başkanlarımızla ve il belediye başkanlarımızla bizzat görüştüm. Bu iftira üzerine dava açıyoruz. 539 CHP’li belediye başkanı teker teker, ya da CHP Genel Merkezi olarak topluca dava açacağız’’ dedi.

CHP'Lİ BELEDİYE BAŞKANLARINDAN BAŞBAKAN'A TEPKİ

ÇANAKKALE - Çanakkale'nin CHP'li Belediye Başkanları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Alman vakıflarıyla çalışan CHP ve BDP'li belediyelerin terör örgütüne para aktardığı yönündeki sözlerine tepki gösterdi. Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, "Terör örgütüyle Oslo'da yürütülen müzakerelerin gün yüzüne çıkmasıyla gündemi değiştirmek üzere yapılan bu çirkin iftiranın, kendi yaptıklarının kamuoyunda yaratacağı tepkiyi örtmek üzere planlandığı da açıkça ortadadır" dedi.

 

Başbakan Eroğan'ın, "Alman Vakfı, BDP ile CHP'li belediyelere para veriyor. Bu para PKK'ya gidiyor" sözleri üzerine, Çanakkale'nin CHP'li belediye başkanları ortak basın açıklaması yaptı. CHP İl Başkanı Hamza Karagöz'ün de yer aldığı il binasındaki açıklamaya, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan başta olmak üzere, ilçelerden Bayramiç Belediye Başkanı İsmail Sakin Tuncer, Ezine Belediye Başkanı Halil Büyükerol, Gelibolu Belediye Başkanı Mustafa Özacar, beldelerden ise İntepe Belediye Başkanı Alaaddin Özkurnaz, Kumkale Belediye Başkanı Süleyman Erte, Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, Karabiga Belediye Başkanı Muzaffer Karataş, Bolayır Belediye Başkanı Cavit Sezer, Kavak Belediye Başkanı Necati Kopça, Umurbey Belediye Başkanı Vedat Özkan ve Pazarköy Belediye Başkanı Halil Özkan ile çok sayıda partili katıldı.

 

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Başbakan Erdoğan'ın tüm CHP'li belediye başkanlarına ağır bir iftirada bulunduğunu öne sürdü. Gökhan, şunları söyledi:

 

"Deniz Feneri gibi Almanya uzantılı ayıplarını hala kapayamamış iktidar partisinin genel başkanı ve ülkenin başbakanının dünyanın hiçbir yerinde rastlanmayacak bir biçimde sarf ettiği sözleri kendisine ve ülkemizin başbakanı sıfatını taşıyan bir kişiye hiç yakıştıramıyoruz. Ülkemizde terörün gittikçe tırmandığı ve hemen her gün şehit haberleriyle uyanıldığı böyle bir ortamda, partimizin ve belediyelerimizin maruz bırakıldığı bu alçakça iftiraya karşı sessiz kalamazdık."

 

Çanakkale'nin CHP'li Başkanları olarak barışın kentinden seslerini yükseltmek istediklerini belirten Gökhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Sayın Başbakan devletin bilgi ve onayı olmadan hiçbir kamu kuruluşunun ve yerel yönetimin yabancı bir kurum ya da kuruluşla kredi ya da hibe anlaşması yapmasının mümkün olamayacağını unutmuş olmalı. Nitekim dün akşam Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl, 'Belediyelerle Alman vakıfların yaptığı her sözleşmeden Türk hükümetinin haberi var' dedi. Hükümetin haberi var ise aktarılan paranın nerede, nasıl, kimlerce kullanıldığından da haberi olmaması beklenemez. Sayın Başbakan sanırım yabancı vakıfların sosyal projelerde kullanılmak üzere verdikleri hibelerle, yabancı yatırımcı kuruluşların teknik projelerin finansmanı için verdiği kredileri birbirine karıştırmıştır. Vakıflar kredi verebilen yapılar değildir. Alman, ya da diğer ülkelerin vakıflarının yaptıkları hibeler, yatırımcı kuruluşların kullandırdıkları kredilerin hükümetten bağımsız olması, hazine geri ödeme garantisinden yoksun olması mümkün değildir."

 

Belediyelerin yaptıkları tüm harcamaların Sayıştay ve Mülkiye Müfettişlerince düzenli incelendiğinin unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Gökhan, şöyle devam etti:

 

"Belediyelerin bu tür finansmanlar için direkt para aktarabilme şansı zaten yoktur, uluslararası ihale birimi aracılığıyla tüm işlemler yürür. Zaten CHP'li belediyelerin isteseler dahi bu fonlardan faydalanması maalesef muhalefet partisi mensubu oldukları için sanırım biraz zor ve zahmetli olur. Sayın Başbakandan öncelikle Ankara Büyükşehir Belediyesinin yabancı yatırımcı kuruluşlardan aldıkları ve hazineyi ciddi sıkıntıya soktukları aşırı borçlanmanın hesabını vermelerini istiyoruz. Bu nedenle Sayın Başbakanın, terör konusunda son derece hassas günlerden geçildiği şöyle bir dönemde kimseyi töhmet altında bırakmamasını ve gizemli cümlelerle kamuoyunun kafasını karıştırmamasını diliyoruz. Ellerinde var olduğunu iddia ettikleri delillerle birlikte kamuoyunu aydınlatmalarını bekliyoruz. Terör örgütüyle Oslo'da yürütülen müzakerelerin gün yüzüne çıkmasıyla gündemi değiştirmek üzere yapılan bu çirkin iftiranın, kendi yaptıklarının kamuoyunda yaratacağı tepkiyi örtmek üzere planlandığı da açıkça ortadadır?"

 

ANTALYA - Alman Yatırım Bankası ile kentin atık su arıtması ve kanalizasyon sisteminde kullanılmak üzere kredi görüşmesi yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Akaydın, söz konusu kredinin ancak ve ancak Hazine Müsteşarlığı onayıyla kullanılabildiğini belirterek, "Benim belediyem sütten çıkmış ak kaşık gibidir" dedi.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Alman vakıfları CHP ve BDP'li belediyelere para veriyor, onlar da PKK'ya aktarıyor ya da işaret edilen müteahhitlere veriyor" iddiasına, Alman Kalkınma Bankası KFW'nin kredi görüşmelerini sürdürdüğü Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Başkanı Mustafa Akaydın, tepki gösterdi. Başkan Akaydın, terör örgütüne destek verecek herhangi bir faaliyet içinde olmasının söz konusu dahi edilemeyeceğini söyledi. Başbakan Erdoğan'ın CHP'li belediyeleri zan altında bırakan söz konusu açıklamalarını "Ayıplı" olarak nitelendiren Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın, Başbakan Erdoğan'ın suyu bulandırarak karanlık yarattığını söyledi.

 

Belediye Başkanı Akaydın, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, PKK'ya para aktaran vakıflar kimse afişe eder. Genelge yayınlar, 'Sakın ilişki kurmayın' der. Ama bunu tercih etmeyip suyu bulandırıyor" dedi. Böyle bir iddianın gerçekliği varsa Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) da 'Şu şu müteahhitlerden uzak durun' diyerek uyarı görevini yerine getirmesi gerektiğini savunan Başkan Akaydın, "Benim belediyem sütten çıkmış ak kaşık gibidir" dedi.

 

Başkan Akaydın, Antalya'da Büyükşehir Belediyesi mücavir alanı içinde kentin tüm su ihtiyacını karşılayan ve kanalizasyon hizmetini yerine getiren Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü'nün, Alman Kalkınma Bankası KFW ile bir takım kredi görüşmeleri olduğunu aktardı. Öncelikli olarak KFW'nin bir vakıf değil banka olduğunu kaydeden Başkan Akaydın, bu kurumun kullandıracağı tüm kredinin Hazine Müsteşarlığı onayından geçtiğini söyledi.

 

Müsteşarlık tarafından onaylanmayan hiçbir krediyi kullanmalarının mümkün olmadığını kaydeden Başkan Akaydın, Başbakan Erdoğan'a da çağrıda bulundu. Akaydın, "Sıkıyorsa bu krediye onay vermesin ve KFW'nin PKK'ya para aktaran kurum olduğunu açıklasın" dedi. Aralarında Kayseri ve Bursa büyükşehir belediyelerinin de bulunduğu AK Parti'li 43 belediyenin KFW kredisi kullandığı yönünde bilgisi olduğunu kaydeden Başkan Akaydın, Başbakan Erdoğan'ın CHP'li belediyelere yönelik baskı ortamını PKK ile irtibatlandırmak istediğini savundu.