HABERLER>EGE
17 Eylül 2011 Cumartesi - 13:02

Tekstilin başkentinde sendikalı işçi kalmadı

Türkiye'de 'Tekstilin başkenti' olarak bilinen, yılda 1.5 milyar dolara yaklaşan tekstil ve konfeksiyon ürünü ihracatı yapılan, 40 bin kişinin çalıştığı Denizli'de 1980'li yılların sonlarında sektörde 4 bin sendikalı işçi çalışırken, bugün sendikalı olarak sadece TARİŞ'in çırçır işletmesinde mevsimlik çalışan 34 işçi kaldı.

Tekstilin başkentinde sendikalı işçi kalmadı

DENİZLİ - Denizli'de 1983 yılından sonra hızla büyüyen tekstil sektörü kentin de lokomotifi oldu. Girişimciliğiyle 'Anadolu Kaplanları' unvanını alan Denizli, havlu, çarşaf, nevresim ve bornoz üretimindeki kalitesi ve son yıllarda ev tekstilindeki atılımlarıyla büyüdü ve 'Tekstilin başkenti' unvanıyla anılır oldu. 1983 yılında sektördeki büyüme sendikaların da Denizli'de büyümelerini sağladı. 1980'li yılların sonlarında Denizli'de sendikalı olarak çalışan tekstil işçisi sayısı 4 bine kadar çıktı. 1990'lı yıllarda küçük düşüşlerle de olsa korunan bu sayı, 5 Nisan kararları ve 2001 krizinden sonra düşmeye başladı.
 
SON DARBE 2009 GLOBAL KRİZİ'NDE
Tekstil sektöründeki global rekabet ve sendikalarla tekstil işverenleri arasındaki uzlaşmazlıklar da eklenince fabrika sahipleri sendika ve örgütlü işçilere soğuk bakmaya başladı. Bunun sonucu sektörde sendikalı işçi çalıştırmama süreci başladı. Sümerbank Basma Sanayii'nin kapanmasıyla sektörde kamu kurumu niteliğinde kuruluş kalmadı. Tekstil sendikaları örgütlenmek istedikleri işyerlerinde başarısız olurken, sendikaya üye olan işçiler de işlerini kaybetmeye başladı. Tekstil sendikalarına son darbeyi de 2008 yılında başlayan ve etkileri 2009 yılında hissedilen global ekonomik kriz vurdu. Denizli'de tekstil sektöründe sendikalı işçilerin çalıştığı son işyerleri olan DEBA, Göveçlik İplik ve Uspar da kapanınca Denizli'de tekstilde sendikalı işçi kalmadı. Bugün Denizli'de kısa adı TEKSİF olan Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası'na bağlı TARİŞ'in Çırçır İşletmesi'nde 6 ay mevsimlik işçi olarak çalışan 34 kişi bulunuyor.
 
"TEKSTİLDE İŞVEREN İŞÇİLERDEN DAHA ÖRGÜTLÜ"
Denizli'de bugün tekstil sektöründe sadece TÜRK-İş'e bağlı TEKSİF faaliyet gösteriyor. 2000'li yıllarda Denizli'de tekstil sektöründe örgütlenmek isteyen DİSK'e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası ise örgütlenme çalışmalarında istediği sonucu alamayınca temsilcilik düzeyindeki örgütlenmesini sona erdirdi.TÜRK-İŞ'e bağlı TEKSİF Denizli Şube Başkanı Recep Oktay, Denizli'de tekstil sektöründe örgütlenmede kara bir tablo görüldüğünü söyledi. 1980'li yılların sonlarında Denizli'de sendikalı 4 bin tekstil işçisi olduğuna dikkati çeken Oktay, şöyle dedi:
 
"Bugün sadece TARİŞ'in çırçır işletmesinde mevsimlik işçi olarak çalışan 34 kişi sendikalı. Denizli'de tekstil sektöründe işveren dayanışması, işçi dayanışmasından daha fazla. İşveren kara liste yapıyor. Bir fabrikada sendikalı olan işçi işten çıkarılıyorsa başka fabrikalara alınmıyor. Çalışanlar işlerini kaybetmemek için sendikaya üye olmaktan çekiniyor."
 
"SENDİKA PERSONEL MALİYETİNİ ARTTIRIYOR"
İşveren tarafı gelinen noktayı sendikal örgütlenmenin personel maliyetlerini artırarak, sektörde yaşanan amansız rekabette firmaları dezavantajlı konuma getirmesine bağlıyor. Kısa adı DENİB olan Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert, tekstil ve konfeksiyon sektörünün emek yoğun bir sektör olduğunu belirterek, "Tekstil sektöründe son yıllarda uluslararası alanda yoğun rekabet yaşanıyor. Bu rekabet kar marjlarını oldukça düşürdü. Sektörün emek yoğun bir sektör olması nedeniyle işçi giderleri maliyette önemli payı kapsıyor. Sendikal örgütlenmede bu maliyet çok daha fazla artıyor. Bu durum tekstil üreticisini rekabet edemez bir noktaya getiriyor. Ayrıca Türkiye'de sendikalar konusunda yaşanan kötü tecrübeler de işyerlerinde sendikal örgütlenme istenmemesinin bir nedeni. Global krizde bazı tekstil fabrikalarının kapanmasında işçilerin sendikalı olmaları nedeniyle ücretlerin diğer fabrikalardan yüksek olması da onlarca nedenlerden biri olarak gösterilebilir."
 
Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci ise, gelinen noktayı işveren ile sendikaların birbirini sevememesine bağladı. Asıl mesleğinin avukatLIK olduğunu ve Denizli'de işveren ile sendikalar arasındaki uzlaşmazlıklarda görev yaptığını belirten Keçeci, şöyle konuştu:
 
"Türkiye'de işveren ile sendikacı birbirini sevemedi, birbirini algılayamadı. Her iki tarafta da yaşanan kötü tecrübeler bu noktaya gelinmesine neden oldu. Çalışma barışı bir kültürdür. Sendikacılık sadece ücret sendikacılığı, toplu sözleşme demek değildir. Sendikaların sosyal yönleriyle ilgili görevleri de vardır. Her iki tarafın da bu noktada bilinçlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Tekstil sektöründeki yoğun rekabet ve örgütlenmenin işverene getirdiği ücret ve diğer yükler işverenin bu konuya soğuk bakmasına neden oluyor."(DHA)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
hasan 18 Eylül 2011 Pazar 09:31

artık sendşkanın saltanat devri bitiyor yıllarca devlet sektöründe nemalandınız özel sektörde hiç söz sahibi olamayan bu cağ dışı kuruluş işcinin kanını emmekte

Yorumu oyla      12      6  
Ahmer Türkan 17 Eylül 2011 Cumartesi 14:33

Türk sağının da istediği bu değilmiydi. AKP'ni bu kadar neoliberal politika izlemisi boşunamı. Ama işin ilginç tarafı onları sendikasızlaştıran her geçen gün haklarını ellerinden alanları oy vermişler. Dolayısıyla kendim ettim kendim buldum demeleri lazım.

Yorumu oyla      14      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Marmaris'te kıskançlık cinayeti
Marmaris’te, 32 yaşındaki Gökay Atabay, sokak ortasında tabancayla öldürüldü. ...
Beslemeyin kışın aç kalıyorlar!
Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, ...
Bodrum'da engelliler için güldürdü
Bodrum Sağlık Vakfı bünyesinde engelliler için işlik kurulması için oluşturulan ...
 
Meğer masal anlatmış!
Milas’ta, arkadaşıyla birlikte hesaba itiraz ettikleri için bar sahibi ...
Turgutlu'da silahlar konuştu: 1 ölü
Turgutlu’da bağ evinde oturup sohbet eden 4 arkadaşın üzerine kimliği ...
Manisa'ya jeotermal piyango
MTA, Alaşehir'deki kuyuların işletme hakkını 52 milyon dolara Ramsey'e ...
 
Denizli'de dağların tarihi yeniden yazılıyor
E.Ü. Edebiyat Fakültesi’nin Çivril’in dağlık bölgelerinde yürüttüğü araştırmada ...
Yanlış teşhis öldürüyordu
Birgül Gözütok, şiddetli karın ağrısı şikayeti ile gittiği Bodrum Devlet ...
7 yıl sonra gelen gülümseme
Marmaris’te 7 yıl önce otomobilin çarpması sonucu kolları ve bacakları ...
 
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva