Beslemeyin kışın aç kalıyorlar!

AYDIN - Kalamaki Milli Parkı'ndaki yaban domuzlarının kedi-köpek gibi beslenmemesi gerektiğini savunan EKODOSD Başkanı Sürücü, buradaki domuzların yaşamlarının, diğer alanlardakilerden farkl olduğunu söyledi. Sürücü, şöyle dedi:

 

"Diğer bölgelerdeki domuzlar, genellikle insanlarla karşılaşmamak için gece aktif olurlar. Kalamaki Milli Parkı'ndakiler ise yaban olmasına karşın gündüz insanlardan kaçmazlar. Bunun en büyük nedeni de, piknik yapılan günübirlik kullanım alanlarında ziyaretçilerin atmış oldukları yiyecek artıklarını yemeleri. Milli Park'ta avlanma yasağı olması nedeniyle, buraya gelen piknikçilerin kendilerine zarar vermeyeceğini bilen domuzlar, yaşam garantisi içinde serbestçe dolaşmakta. Hatta, piknikçiler bu nedenle domuzları elleriyle besleyebilmekte. Ancak, bu doğru bir davranış değil. Belki acıma duygusuyla, bir yaban hayvanını beslemenin heyecanı duyulmakta. Ancak, yaban hayvanları kendi doğal yaşam alanlarında beslenmesi gerekir. Yazın insanlar tarafından beslenen bu hayvanlar, kış geldiğinde hazıra alıştıklarından zor duruma düşüyor."

 

"İÇGÜDESEL DAVRANIP, ZARAR VEREBİLİRLER"
Sürücü, domuzların kendilerini besleyen insanlara yaban hayatın verdiği içgüdüsel hareketle zarar verebileceklerine dikkati çekip, piknikçileri uyardı. Özellikle yaban domuzlarının çocuklardan uzak tutulması gerektiğini vurgulayan EKOSODS Başkanı Bahattin Sürücü, "Sonuçta bunlar yaban hayvanı. Ne yapacakları belli olmaz. Ayrıca yabanıl memelilerden insanlara parazit ve hastalık yapıcı mikroorganizmalar da geçebilir" diye konuştu.

 

Milli parktaki yırtıcı hayvan sayısındaki azalmanın domuz popülasyonunda artışa neden olduğunu da vurgulayan Sürücü, "Ekosistemin bozulması doğal yaşamda olumsuzluklara neden olmakta. Anadolu parsı gibi yırtıcı türlerin beslenmesinde domuz yavrusu önemli bir yer tutuyor. Bu türlerin yok olması domuz sayısın artışına neden oldu" dedi.

 

YABAN DOMUZLARININ ÖZELLİKLERİ
Yaban domuzları büyük başı, iri gövdesi ve kuvvetli bacaklarıyla güçlü görünüşe sahip olarak biliniyor. 20-25 yıl yaşayan, korunabilecekleri bir örtüye sahip olan her türlü ortamda yaşayan yaban domuzları, genellikle yapraklı ve sık ormanları daha çok sever. Gece dolaşarak beslenen yaban domuzları gündüzleri orman içinde, sazlıkların aralarında uyur.. Genellikle sürü halinde dolaşa bu hayvanların yaşlı ve güçlü erkeklerine 'Azılı', dişilerine 'Beni' ve yavrularına 'Moza' adı veriliyor. Bir seferde 6-12 yavru yapan yaban domuzlarının çok iyi yüzdüğü, çamur içinde yatmayı severken, hem etobur hem de otobur oldukları biliniyor. Kestane, ceviz, palamut gibi tohum ve meyvelerle birlikte, solucan ve böcekleri de yiyen domuzların en büyük özelliklerinden biri, ormandaki ağaçların altındaki yaprakların içerisinde bulunan hayvansal ve bitkisel yiyecekleri bulmak için, burunlarıyla toprağı karıştırması. Bu sırada geride kalan bitki artıkları içerisindeki tohumlar toprağa karışarak çimleniyor. Ormanlarda zaman içerisinde yaşlanan ağaçlar yerini genç fidanlara bırakır. Genç fidanlar da ormanların gençleşmesini sağlar. Bu işi de ormanlarda domuzlar yapıyor. Ormanların geleceğinin, içinde bulunan yaban domuzlarına bağlı olduğu belirtilirken halk arasında domuzlar için, 'ormanın çiftçileri' deniliyor. Çiftçilere zarar vermelerine rağmen bu domuzların ormanlar için olmazsa olmaz hayvanlar olduğu ifade edildi.(DHA)