TBMM Genel Kurulu, 'Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini' görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı. Siyasi parti grup başkanvekillerinin söz haklarını kullandığı bölümde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül'ün, 'AK Parti seçilmişlerin idare ettiği, milli iradeye saygı duyan bir anlayışa sahiptir' sözlerine muhalefet milletvekillerinin cevap vermesiyle tartışma çıktı. Gül konuşmasında, 'Anayasa Mahkemesinin iptalleriyle ilgili bu konu usule ilişkin olarak yapılan değerlendirmelerdir. Türkiye bir hukuk devletidir. Anayasa Mahkemesi kararları da bağlayıcıdır. İlk defa kanun iptal olmamaktadır. Ne gerekiyorsa bu konuyla ilgili gerekli düzenlemeler elbette yapılacaktır. AK Parti'nin demokrasiden anladığı AK Parti seçilmişlerin idare ettiği, milli iradeye saygı duyan, milli iradeden başka hiçbir iradeye selam durmayan bir anlayışa sahiptir. Bizim anlayışımız, aynı zamanda milli iradeyi de, milletin iradesini de örgütün dayatmasına peşkeş çekmeye izin vermeyen bir anlayıştır. Biz, siyasetin tüm vesayetlerine karşıyız. Siyasete yönelik tüm vesayetlerin karşısındayız. Türkiye bir hukuk devletidir ve hukukun bu anlamda Anayasa'nın belirlemiş olduğu çerçevede tüm çalışmalar yapılır. Dünyanın hiçbir yerinde, uluslararası hukukun hiçbir yerinde terörü, şiddeti öven, hatta sessiz kalan bir anlayışı demokrasi bile kabul etmez' ifadelerini kullandı.

'CAN ATALAY İÇİN DE BUNU SÖYLEYEBİLSEYDİNİZ'

Gül'ün sözlerinin ardından ilk olarak CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır söz aldı. Başarır, 'Şimdi, çok güzel bir şey söyledi, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin Anayasa Mahkemesinde iptaliyle ilgili Sayın Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül aynı zamanda Adalet Bakanlığı yaptı, dedi ki, 'Türkiye bir hukuk devleti Anayasa Mahkemesi usule ilişkin bir karar vermiştir, hepimiz saygı duymalıyız.' Ben tek bir şey hatırlatacağım. Bugün Can Atalay için de Anayasa Mahkemesi bir karar vermişti, keşke bunu söyleyebilseydiniz, Can Atalay burada olsaydı' dedi.

'DEMOKRASİDE AYRIMCILIK OLMAZ'

Genel Kurul'da milletvekilleri arasında atışmalar sürerken söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, 'Şu anda Hakkari de adliyenin önü kollukla kapatılmış. Şu anda milletvekilleri darp ediliyor, dün biz burada linç edildik. Hakkari halkı Belediye Eş Başkanını 3 dönemdir seçiyor, onlar oradan uzaklaştırıp kayyım atıyorlar ama demokrasiyi pusula edinmiş bir AKP varmış. Bu hangi demokrasi Sayın Başkan? O demokrasiyi bize bir anlatsınlar. Nerede yazıyor bu demokrasi? Dün söyledim, bu demokrasi Kürdün demokrasisi değil, Kürde uygulanan demokrasi de değil. Kürt demokrasi istiyor, bunun için sandığa gidiyor ve Belediye Eş Başkanlarını, belediye meclis üyelerini seçiyor. Hangi hukukta yazıyor seçilmişi haksız, hukuksuz alıp cezaevine göndermek, nerede yazıyor? Bir tane uyduruk OHAL KHK'si çıkardılar, ellerine aldılar ortada yargı kararı. Bakın, oraya söylüyorum, ses nereden geliyor? Herkes bunu bilsin, bu ülkede Kürdün başına gelen her türlü hukuksuzluğun kaynağı işte kendini belli ediyor. Kürdün seçme seçilme hakkını yok ederek yol almak isteyenler var ve biz buna müsaade etmeyeceğiz' ifadesinde bulundu.

'CUMHURBAŞKANI TBMM'NİN YASAMA YETKİSİNİ GASP ETTİĞİNE DAİR TESPİTTE BULUNDU'

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya ise Anayasa Mahkemesi'nin 108 düzenlemeyi iptal ettiğini vurgulayarak, 'Sayın Gül, 'İlk kez Anayasa Mahkemesi kanun iptal etmiyor' dedi. Sayın Abdülhamit Gül'e hatırlatmak gerekiyor ki Anayasa Mahkemesi kanun değil, birçok alanda düzenleme yapan kararnameyi iptal etti ve 108 konuda iptal etti. Yani TBMM'nin Cumhurbaşkanı tarafından kararnameyle gasbedilen yetkisinin tespitini yaptı. Buradaki durum, usule dair bir tespit değil, bir yetki gasbına dair bir tespittir ve daha önceki kanun iptallerinden çok farklı bir durumdur. Sayın Cumhurbaşkanının kendisine verilen kararname yetkisiyle TBMM'nin münhasıran yetkisinde olan yasama yetkisine 108 adet konuda müdahale ettiğine ve gasp ettiğine dair Anayasa Mahkemesi bir karar vermiştir' diye konuştu.

'KANDİL'İN KAYYIMINDAN KURTULAMAYANLAR MİLLİ İRADEDEN BAHSEDEMEZ'

Grup Başkanvekillerine cevap vermek üzere yeniden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, Türkiye'de yaşayan 85 milyon vatandaşın eşit olduğunu belirterek, 'Hiç kimsenin Kürtler adına konuşma yetkisi yoktur. Kimsenin bu anlamda etnik, faşist bir anlayış içerisine girmesine gerek yok. Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla oy kullanan herkesin iradesi kutsaldır. Kürtlerin meselesi; Kürt kardeşimin, Diyarbakırlı kardeşimin evinin önüne çukur kazan PKK sorunu vardır. PKK sorununa nasıl bakıyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz. Gelin, bunu konuşun. Bugün Şırnak'ta, Van'da, Diyarbakır'da benim Kürt kardeşim şunu merak ediyor, sırtını sen Kandil'e mi dayadın, Diyarbakır'da Ulu Camisi'nin cemaatine, camiden çıkan Ali amcaya mı dayadın. Bunun kararını ver. Sırtınızı millete mi dayadınız, Kandil'e mi dayadınız? Bu konuda bir öz eleştiri yapın. Öncelikle kendi vesayetinden, kendi kayyımından, Kandil vesayetinden ve kayyımından kurtulamayanlar burada millî iradeden bahsedemez' ifadelerini kullandı.

'SIRTIMIZI HALKA DAYAYIYORUZ'

Gül'ün sözlerine cevap vermek için söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, DEM Parti'nin sırtını halka dayadığını belirterek, 'Sırtımızı halka dayıyoruz, sırtımızı Hakkarililere dayıyoruz. Getirip, Diyarbakır'da kayyım atayıp, sonra kayyımını aday yapan partiye karşı gelip partimizin Belediye eş başkanlarını seçen o Diyarbakırlılara sırtımızı yaslıyoruz. İradesini gasp etmeye çalıştığınız Abdullah Zeydan için Van'da sokağa çıkıp iradesini savunan, hakkını savunan, hukukunu savunan Van halkına yaslıyoruz. Biz sırtımızı, varoluşumuza, Kürt halkına, Türk halkına, Çerkezlere, Araplara, Alevilere, bu ülkenin değişimini isteyen aydınlık insanlara yaslıyoruz. Sırtını FETÖ'ye yaslayanlar bize söz söylemesinler, FETÖ kumpasıyla yol alanlar bize cümle kurmasınlar, hadi oradan' diye konuştu.

'TERÖRE VE ŞİDDETE KARŞI TUTUMLARINI MİLLETİMİZ BİLİYOR'

AK Parti ve DEM Parti milletvekilleri arasında karşılıklı tartışmalar sürerken söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, 'Bu beyanları kime dayandırdıklarını ve siyaseti nasıl yaptıklarını, teröre karşı tutumlarını, şiddete karşı tutumlarını bütün milletimiz çok iyi biliyor. AK Parti Türkiye'de demokrasiyi ve siyaset alanını daha da genişletmeye yönelik reformlarını yapmayı sürdürecektir. Bugün burada milletin temsilcileri kimi seçmişse, hangi yönde seçmişse, kimi seçmişse bizim yaklaşımımız, 'Millî irade her şeyin üzerindedir' yönünde olacaktır. Şiddetin karşısında, demokrasinin yanında olmaya devam edeceğiz' diye konuştu. Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Gül'ün konuşmasını sataşma olarak nitelendirmeyip DEM Parti Grup Başkanvekiline söz hakkı vermedi.

'ÇİRKİN SÖZ ETMEYE TERBİYEM MÜSAADE ETMEZ'

Genel Kurul'da görüşmeler sürerken söz alan AK Parti Aydın Milletvekili Seda Sarıbaş, DEM Parti'nin kürsü işgalinde bulunduğunu ifade ederek, 'Şunu ifade etmek isterim ki dövizi ilk olarak bizim kıymetli milletvekillerimizin kafasına fırlatan DEM Partili milletvekilleridir. Dövizleri silah olarak kullanmışlardır. Bakın, o dövizler, milletin Meclisinde değerli milletvekillerimizin kafasına atılarak bir silah olarak kullanılmıştır. Çirkin sözler ifade ettiğimi söylemiş bir milletvekili, benim terbiyem öyle şeylere müsaade etmez. Kendileri böyle şeyler düşünebilirler ama bizim terbiyemiz böyle şeylere müsaade etmez ki böyle bir şey yalandır. Bunu söyleyen ispat edemezse istifa etsin. Bizler milletin Meclisinde milletimizin iradesini temsil ediyoruz. Sizin ölçüsüz davranışlarınıza, terör örgütü yandaşlığınıza hiçbir zaman müsaade etmedik ve müsaade etmeyeceğiz' dedi.

'ÖZÜR DİLEMEZSE UTANMASINI ÖNERİRİM'

Sarıbaş'ın sözlerini üzerine söz alan DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, 'Dövizi nasıl yırttığını biz değil, bütün Türkiye gördü. Maalesef ettiği küfürleri de yine, o küfrü ben ağzıma almayacağım bir kadın olarak asla kabul edemiyorum ve yakışmıyor. Dün, ben buradan bütün tartışmayı izledim, bütün tartışmayı, bütün o hengameyi. Nasıl provokasyon yapıldığını da gördüm ve kadın vekilimize erkek vekiller saldırdı, bunu kendi gözlerimle gördüm ve kesinlikle ortada bir yalan varsa, o da kendilerinin ifade ettiğidir. Biz, tabii ki darbeye karşı demokratik protestomuzu ortaya koyarız, kürsüyü de işgal etmek bir provokasyon değil, ona saldırı örgütlemek bir provokasyondur. Kendisinden özür dilemesini bekliyoruz. O küfrü eğer özür dilemezse küfretmeyeceğim ama utanmasını öneririm. Bir utansın ya. Şu manzara karşısında bir utansın gerçekten' ifadelerini kullandı. AK Parti ve DEM Parti arasındaki tartışmaların devam etmesi üzerine Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, birleşime 10 dakika ara verdi.

'KILIÇDAROĞLU'NU DA SATIP ZIP ZIP ZIPLAYARAK, KENDİ ARKADAŞLARI TARAFINDAN DALGAYA ALINAN BİR MİLLETVEKİLİDİR'

TBMM Genel Kurulu, siyasi parti gruplarının verdiği araştırma önergelerinin ardından 'TSK Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' görüşmelerine başladı. Kanun teklifi üzerine görüşmeler sürerken söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek ile CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır arasında tartışma çıktı. Söz alan Gökçek, 'Eski Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Sayın Fikri Sağlar'ın tabiriyle bir mafya avukatı olan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin aziz ordusuna, 'Satılmış Ordu' diyen ve bununla birlikte mahkeme salonlarını eşkıya gibi basan bir adamın bana kalkıp bu anlamda terbiye öğretmesi mümkün değildir. Ayrıyeten kendisinin koridorlarda, kendi milletvekili tarafından tokatlandığı zaman ben buradan bir AK Partili milletvekili olarak, kendisini tokatlayan milletvekiline tepki göstermiş bir kişiyim, yani şiddete karşıyım. Tabii ki DEM Parti'ye karşı olan bu özverili olarak savunma şeklini özellikle seçimlerden önce, Kemal Kılıçdaroğlu'na PKK terör örgütünün vermiş olduğu desteği bir diyet olarak yaptığını düşünmekteyim. Şunu özellikle söyleyeyim ama o Kılıçdaroğlu'nu da satıp daha sonra zıp zıp zıplayarak, kendi arkadaşları tarafından dalgaya alınan bir milletvekilidir' ifadelerini kullandı.

'BİR DAKİKADA EN HIZLI YALANI SÖYLEYEN OSMAN'

Gökçek'in sözlerine cevap vermek için söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise 'Şimdi, bu Meclis'te 600 kişi var, bir dakikada en hızlı yalanı söyleyen Osman. Ama birine cevap vereceğim. Benim onur ve gurur duyduğum genel başkanım Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bir laf söyledi. Benim genel başkanım, benim görevimi yaptığı yıllarda baban bunları söylediğinde onu paspas yapmıştı, bunu unutma. Biz küçükken mahallede çok yaramaz çocuklar olurdu. Erik çalardı, arkadaşının topunu çalardı, iftira atardı, annesi döverdi, laf söylerdi, hakaret ederdi. Mahallenin büyükanneleri ve babaanneleri anneye kızardı, 'Yapma kızım arsız edersin.' Arsız ne? Artık lafın hükmetmediği, yüzün keçe gibi olduğu durumlar. Aslında biz muhalefet grubu olarak Osman konusunda da haksızız, söyleye söyleye Osman'ı arsız ettik. Osman arsız oldu. Osman'a laf kar etmiyor. Bu Osman'a söyleyeceğim lafları şu mermere söylesem, çatlar. En kriminal tipe söylesem ağlar ama Osman'a kar etmiyor. Osman'cım artık elimizden geldiği kadar sana dokunmayacağız. Arsızlığın çaresi, yüzsüzlüğün çaresi yok. Ya şu lafları kime söylesem, taşa söylesem çatlar, hiç mi utanmıyorsun? 1 dakikada 6 tane yalan söylüyorsun burada. Ben Fikri Sağlar'ın avukatıyım kardeşim, sen yani bunları uydururken gerçekten akıl tutulması yaşıyorum. Artık bence fazla uğraşmayalım. Bu arsızı kendi kaderine bırakalım, grubu belki Abdülhamit Bey ıslah eder' diye konuştu.

'GEL, GEL, STAJYER KABADAYI'

Başarır'ın sözlerine cevap vermek için kürsüye gelen Gökçek, 'Ben arsızım, siz arlısınız ama PKK terör örgütünün tüm unsurları sizi desteklerken buna hiç ses çıkarmadınız. Aranızda, 'PKK'ya terör örgütü değildir' diyen Türkan Elçi'yi aday yaptınız. Evet, sizler PKK terör örgütünün tüm unsurlarının desteğini almanıza rağmen ses çıkarmadınız. Evet, aynen öyle oldu. Gel, gel, stajyer kabadayı, gel sana bir anlatayım. Gel bakayım, orada koşturup burada neden yavaşlıyorsun gelsene' dedi.

CHP'Lİ VEKİLLER KÜRSÜYE YÜRÜDÜ, BİRLEŞİME ARA VERİLDİ

Gökçek'in sözleri üzerine TBMM Katip Üyesi ve CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, kürsüye yürüyerek Gökçek'in konuşmasına müdahale etti. Suiçmez'in ardından CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve diğer milletvekilleri de kürsüye yöneldi. Sözlü sataşmalar, fiziki arbedeye dönüşmezken Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, birleşime 10 dakika ara verdi.

Birleşime verilen aranın ardından yeniden toplanan Genel Kurul'da, AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek tekrar söz aldı. Gökçek, 'Her türlü konuda size verdiğim cevaplara, cevap vereceğinize biriniz geliyor, 'Soytarı' diyor, biriniz geliyor, 'Arsız' diyor ama bir tane konuda benim söylediğim cevabı hiçbiriniz veremiyorsunuz. Ya ailemden saldırıyorsunuz ya hakaret ediyorsunuz. Allah aşkına şunu lütfen söyleyiniz, ben sabahtan beri Ali Mahir Bey'in bana dediği bu kadar hakareti niye yedim, burada dün DEM Partililerle yapılan tartışmadan ötürü. DEM Partililer isterlerse basın toplantısı isterlerse bir dakika isterlerse kürsüden konuşup istedikleri konuda eleştirebilirler. Biz bu noktada değiliz. İsterlerse dışarıda da eylem yapabilirler' diye konuştu.

'KONUŞMAK TÜRKAN HANIM'IN HAKKI'

Gökçek'in sözleri üzerine yerinden söz alan Başarır, 'Biz de grup olarak bu milletvekiliyle bu şekliyle muhatap olmaktan mutlu değiliz. Az önce konuşmamda söyledim, bir milletvekilimiz var. Diyarbakır Baro Başkanı olan, eşi alçak bir pusuda katledilmiş, hepimizin hassas olduğu ve içimizin yandığı bir konu ve mahkeme karar verecek. Birçok arkadaşımızla orada olacağız. Bu tartışmalara niye kendini katıyor. Konunun muhatabı, asıl sataşılan milletvekilimiz burada, o yüzden ben kendisinin cevap vermesini talep ediyorum. Başka hiçbir şekilde kendisiyle muhatap olmayacağım ama Türkan Hanım'ın burada konuşması hakkı' ifadelerini kullandı.

'KENDİ GRUBUNDAKİ ARKADAŞLARIN ONU ŞAKŞAKLAYIP ONU ÖNE SÜRMESİNDEN ÖTE BENCE UYARMALARI GEREKİR'

Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi'ye söz hakkı verdi. Bu durum üzerine AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek tepki gösterirken, kürsüye gelen Elçi, 'Öncelikle böylesi bir düzeysiz polemikte benim adımın geçmesinden dolayı esef duyduğumu belirtmek isterim. Burada kullanılan olumsuz dilin toplum üzerindeki menfi etkisinin nasıl olduğunu bilen bir vatandaşım. Burada kullanılan dil, toplumu bölüştüren, ayrıştıran, düşmanlaştıran bir dildir. Bu polemiklerden uzak durmamız gerektiğini bilen biri olarak bu kadar travmatik durumuma rağmen, hiçbir zaman ben burada bir arkadaşımın kalbini kırabilecek veya kötü bir manaya gelebilecek bir söz bile sarf etmiş biri değilim. 1 yıllık bir zamandan bahsediyorum. 1 yıl öncesine gidelim, 9 yıllık bir travmadan, 9 yıllık bir cinayetten bahsediyorum. Birileri basından veya nereden bulabilecekse ortaya çıkarsın, bizi inandırırsın. 9 yıldır topluma olumsuz bir etki yaratacak bir konuşmam, açıklamam olmamıştır. Gelelim zatın sürekli benim adımı zikretmesiyle ilgili meseleye, ben öncelikle kişinin topluma ve kendi grubuna zarar verdiğini düşünüyorum. Kendi grubundaki arkadaşların onu şakşaklayıp onu öne sürmesinden öte bence uyarmaları gerekir. Bu dilin bizim için bir avantajı yok. Bu dilden hepimiz zarar göreceğiz' diye konuştu.

'SUÇTA ŞAHSİLİK ESASTIR'

Tartışmaların sürmesinin ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, 'Genel Kurul'da bulunmayan bir arkadaşımız ya da herhangi bir parti grubunun üyesi arkadaşlarımızla ilgili, aileleri ile ilgili, suçta şahsilik esastır. Bunu olumsuz anlamda söylemiyorum ama bir kişinin annesi, babası veya çocukları üzerinden ya da burada bulunmayan kişiler üzerinden Meclis'e yakışmayacak ifadelerin kullanılması doğru değil. Bu husus ile ilgili arkadaşımız da burada bulunmadığı için sonraki oturumda gerekli beyanları almıştır, söz talebinde bulunmuştur, ifadeler edilmiştir ama milletvekili arkadaşlarımız hakkında kişiselleştirmeden, aileleri, herkesin hataları ve sevabı kendisine aittir. Bu anlamda özenli bir dil kullanmamaya özen gösterelim' dedi.

'GÜL, SUİÇMEZ'İN MECLİSTEN GEÇİCİ ÇIKARMA CEZASI ALMASINI TALEP ETTİ'

Meclis Genel Kurulu'nda kanun teklifi görüşülürken söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, birleşime verilen arada, meclis tutanaklarını okuduğunu belirterek, 'Sayın Başkanım az önceki birleşimde tutanağa yansıyan bir husus var, o konu ile ilgili bir talebimiz var AK Parti grubu olarak. CHP Milletvekili Sayın Sibel Suiçmez ve az önceki oturumda geçen bazı milletvekilleriyle diyaloglara baktığımızda, Sibel Suiçmez, 'PKK sensin, PKK senin Genel Başkanın' diye bir ifade kullanıyor, asla kabul edemeyeceğimiz bu ifade, Meclis İç Tüzüğümüzün 161'nci maddesine göre, 'Meclisten geçici çıkarma cezasını ilzam etmektedir.' Bu cezai müeyyidenin iç tüzük hükümlerinin uygulanarak adı geçen milletvekili hakkında hükümlerin uygulanmasını AK Parti olarak talep ediyoruz' dedi.

'CUMHURBAŞKANINI KAST ETMEDİĞİNİ SÖYLEDİ'

Gül'ün ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, tutanağı incelediğini belirterek, 'Milletvekilimiz Trabzon'da, bir yakınının rahatsızlığından dolayı meclisten ayrıldı. Ben tutanaktaki cümleleri sorduğumda, yani isim vermiyor. 'Sayın Cumhurbaşkanı mı, AK Parti grubu olarak mı söylüyorsunuz?' dedim, 'Cumhurbaşkanını kast etmiyorum' dedi. Ben CHP Grup Başkanvekili olarak az önce grup başkanvekili arkadaşlarımızla da konuştuk, eski ve yeni genel başkanlarla ilgili eleştiri yapılabilir ama cümlelerimizi seçmek zorundayız. Hepimiz için bu geçerli. Böyle bir kastın olmadığını biliyorum. Bunu da bana açıkladı, Sayın Cumhurbaşkanı'na böyle bir cümle kullanmadığını belirtmek isterim. Yani az önceki tartışma yaratan konuşmacı, bir önceki genel başkanımız için de buna yakın cümleleri söyledi. Ben bunun doğru olmadığını, doğru bulmadığımı defalarca söyledim. Çünkü genel başkanlar birbirlerine cevap verir, grup toplantılarında eleştirir. Milletvekilimiz de burada değil, onun burada düşüncesi de böyle bir ceza müeyyidesi iç tüzüğe göre uygulanacaksa beyanlarının alınması gerekiyor. Kendi beyanları bu ben AK Parti Grubuna söylüyorum, kastının bu olmadığı, bizim de olamayacağını belirtmek istiyorum' ifadelerini kullandı.

'BİRLEŞİME 10 DAKİKA AR VERİLDİ'

Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, partilerin grup başkanvekilleri ile görüşmek için arka tarafa davet ederek birleşime 10 dakika ara verdi.