Tanrıkulu’ndan ‘Tilki’li operasyon yorumu

İZMİR - Sanayi Ticaret Eski Bakanı ve MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, egedesonsoz.com’u ziyaretinde çarpıcı açıklamalarda bulundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik polis baskınından, partisine yönelik kasetli şantaj iddialarına kadar pek çok konuda açıklama yapan Tanrıkulu, bakanlığı döneminde kente kazandırılan tesislerin/projelerin halen tamamlamamasından da iktidarı sorumlu tuttu.

 

Büyükşehir operasyonunun tamamen genel seçime yönelik olduğunu savunan Tanrıkulu, “Bu tamamen seçime yönelik bir operasyondur. Bütün CHP’li belediyelerin bu şekilde şaibe altında kalmasının ve halen kamuoyunun aydınlatılmamasını doğru bulmuyorum. Başkan Aziz Kocaoğlu’nun da operasyon kapsamında alınanların tamamına kefil olmasını da zamansız buluyorum” dedi. Operasyonun detaylarına ilişkin kentin bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan MHP’li Tanrıkulu, “İzmirlilerin yeterince aydınlatılmadığını düşünüyorum. İzmir Valisini ve Emniyet Müdürünü de bu konuda göreve davet ediyorum” dedi.  

 

Tanrıkulu’nun eleştirilerinden Büyükşehir ve ilçe belediyelerine dönük operasyonu sahiplenmeyen AK Partili bakanlar da nasibini aldı. Tanrıkulu, “Tilkiye sormuşlar. Seni kümese bekçi yapalım mı diye? O da gülmekten konuşamıyorum ki’ demiş. Sayın Bakanların durumu biraz böyle. Operasyonu seçime dönük yaptılar. Bugün de sahiplenmiyor görüntüsü veriyorlar. Kendilerince kamuoyunun tepkisini yönlendirmeye çalışıyorlar” diye konuştu.

 

57. Hükümette Sanayi-Ticaret Bakanı olarak görev yapan ve görev süresi boyunca kente çok sayıda eser kazandıran Tanrıkulu, İzmir’i pek çok konuda ihmal eden AKP iktidarının, kendi döneminde kazandırılan eserlerin de takipçisi olmadığını iddia etti. Türkiye’nin ilk teknoloji geliştirme bölgesini (TEKNOPARK) Urla’ya kurduklarını ancak iktidarın bu önemli projeyi halen tamamlayamadığını dile getiren Tanrıkulu, “MHP yeniden iktidara geldiğinde biz bu projeyi bir adım daha ileriye götürerek, “İzmir’de teknoloji bazlı dev bir teknoloji bölgesi düşünüyoruz” dedi.

 

Kendi döneminde İzmir’e kazandırılan pek çok sanayi bölgesinin de ihmal edildiğini dile getiren Tanrıkulu, “Bazı Sanayi Bölgeleri hala aynı. Yaptığımız gibi duranlar bile var. Ödemiş ve Bergama gibi… Bayındır Çiçekçilik organizeyi de tamamlayamadılar. Kemalpaşa ile ilgili yapılanma tamamlanmadı. Ama en önemlisi de hükümetin yanlış teşvik uygulaması oldu. İzmir teşvikte birinci bölgede kalırken AKP’nin ileri gelenlerinin memleketi kabul edilen Manisa’nın üçüncü bölgede yer alması İzmir’deki sanayi kuruluşlarını, sanayi bölgelerini derinden etkiledi. Pek çok fabrika teşvik yönüyle daha iyi olan Manisa’ya taşınırken, bu politika İzmir’de işsizliğin artmasının da temel nedeni oldu. Manisa’yı teşvikte en iyi noktaya alan hükümetin İzmir’e şaşı baktığı bu şekilde bir kez daha ortaya çıktı” dedi.

 

İzmir’de 1999’dan itibaren siyaset yapan ve dördüncü kez adaylık tecrübesi yaşayan Tanrıkulu, kente ilişkin en önemli tespitinin Ankara ile yerel idare arasındaki koordinasyon eksikliği olduğunu söyledi. Tanrıkulu bu tespitini şu sözlerle dile getirdi: “Son 10 yılda merkezi hükümetle yerel yönetim arasında koordinasyon yok. İzmir’de yaşayan vatandaşlar bunların sıkıntısı ve baskısı altında. Kentin geri kalmasının en önemli nedenlerinden biri bu” dedi.

 

İzmir’den aday gösterilen Kültür ve Turizm Bakanı’nın kenti turizm stratejik planında görmediğini, bakanlığın planlamasında İzmir’e yer vermediğini dile getiren Tanrıkulu, “Turizm bakanı olmak Çeşme’ye gidip üç-beş otel sahibiyle balık sofrasında sohbet etmek değildir. Ben turizm bakanlığında müsteşar yardımcılığı yapmış bir siyasetçiyim. İzmir’i turizm stratejik planında görmeyen, tanımayan bakan Günay, utanmadan İzmir’den aday olmayı göze almıştır. Bunun takdirini İzmirliye bırakıyorum” diye konuştu.

 

Son olarak partisine yönelik kasetli komplolar hakkında konuşan Tanrıkulu, ‘Dün CHP’ye yapılan bugün MHP’ye yapılmaktadır. Ancak vatandaşımız seçim öncesi bu tür kompolara karşı uyanık ve de dikkatlidir. MHP’yi baraj altında bırakmaya ya da zor duruma sokmaya çalışan bu karanlık eller, sandıkta milletimizden gereken yanıtı alacaktır. Partimiz inşallah bu seçimde oy patlaması yaparak iktidara yürüyecektir. Bizler buna inanıyoruz. Seçmenimiz ve halkımız da inanıyor. Kasetli şantajlar gerek parti teşkilatımızı gerekse de seçmenlerimizi daha da hırslandırdı. Bize oy kaybettirmek üzere tertiplenen bu alçakça komplo ters tepecektir” dedi.