İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in 'Başka Bir Su Yönetimi Mümkün' vizyonuyla hazırlanan Sünger Kent İzmir projesi kapsamında ilk yağmur suyu hasadı depoları Bademler Köyü'nde dağıtıldı. Depoları vatandaşlara teslim eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, Bademler Köyü Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kulaç, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı, jeoloji mühendisi Alim Murathan, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, meclis üyeleri, muhtarlar, çiftçiler eşlik etti. Köy meydanında Başkan Soyer'i vatandaşlar 'Başka bir tarım başka bir su yönetimi mümkün', 'Bin dereden su getirmeden yağmur suyunu depoladık', 'Susuzluğun değerini en iyi biz biliriz' yazılı dövizlerle karşıladı.

El ele vereceğiz
Bademler Köyü'nde ilk olarak Senem-Ali Biçer çifti ile Aslıhan Şenkul'un evine kurulan yağmur suyu hasadı deposunu görmeye giden Başkan Tunç Soyer, 'İlk olarak sizin eve yağmur suyu deposunu kurduk. Birçok insan halen içerisinde bulunduğumuz iklim krizinin farkında değil. Mesele bugünlük bir mesele değil, ancak bu bir kader de değil. Hasta bir gezegende kimsenin sağlıklı olmasına imkan yok. O zaman tedavi etmek için el birliği yapmamız lazım. Önlem almamız lazım. El ele vereceğiz, bu sorunu çözmek için mücadele vereceğiz. İlk adımı burada atıyoruz. Umarım tüm Türkiye'ye yayılacak bir proje olur' diye konuştu.



Dağıtımlara Susuz Yaz filminin çekildiği köyden başladık
Bademler köyünde esnafı ziyaret ederek köy meydanında vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Soyer, 'Sünger Kent İzmir projesi ile hem kentsel alanlarımızda hem de kırsal bölgelerimizde yağmur suyu hasadını teşvik etmek üzere yola çıktık. 5 bin yağmur suyu deposu teşvik programımızı 22 Mart Dünya Su Günü'nde Bademler köyünde başlatarak ilk depolarımızı burada veriyoruz. Bademler köyünün ve insanının su mücadelesi Susuz Yaz filmine konu olarak tüm dünyaya adını duyurdu. Yağmur suyu hasadı çalışmalarımız kapsamında dağıtacağımız yağmur suyu depolarını 1963 yılında çekilen ve ilk uluslararası ödüllü Türk filmi olan 'Susuz Yaz' filmine konu olan Bademler köyünden başlatmamızın nedeni susuzluğun, kuraklığın önemini ve değerini bilen Bademler'de yaşayan vatandaşlarımızın verdiği mücadeledir. Bu öyle bir mücadeledir ki su hakkına, su mülkiyetine, susuzluğun değerine tanıklık ve mücadele ederek sesini bütün dünyaya duyurdu' diye konuştu.

Projeyle 1 yılda 60 ton su tasarrufu sağlanacak
Filmin çekildiği zamandan bu yana daha da beter bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzun altını önemle çizen Başkan Soyer, 'Kuraklık artıyor, su kaynakları azalıyor. Hiç dikkat etmedik, derelerin suyunu bol zannettik. Ne zaman bitmeye başladı, o zaman bu işte bir terslik var dedik. Son yıllarda yaşadığımız kuraklık ve iklim krizi suyumuzu verimli kullanmamız için uyarı niteliğinde. Biz de karınca kararınca bir çare bulalım istedik. Yağmur suyu tanklarının dağıtımına başlıyoruz. Sünger kent diyoruz, aynı sünger gibi çektiğini geri veren bir şehir yaratmak istiyoruz. Burada yapılan tanklar bu amaca dikkat çekiyor. İlk etapta 13 evde başlıyoruz. Çatılardan akan yağmur suyunu nerede ihtiyaç duyulursa orada kullanacağız. Bu sistem 1 yılda 60 ton su tasarrufunu hedefliyor. Projemizi Bademler'den başlatarak İzmir'in her yerine yayacağız. Bizim Tahtalı Barajımız İzmir'in su ihtiyacının yüzde 50'sini karşılıyor. Çatılarda biriken suların tamamını toplayabilirsek Tahtalı Barajı kadar suyu toplamış oluyoruz. Niyetimiz bütün İzmir'de kent merkezindeki çatılardaki yağmuru toplamak. Evlerde, köylerde, mahallelerde çatılardaki suyu toplayacağız, aynı zamanda kent merkezlerinde de sanayi loblarında toplayacağız' şeklinde konuştu.

Geleceği kurtarmak mecburiyetindeyiz
Ülkenin çok daha iyi şeyleri hak ettiğini de söyleyen Başkan Soyer, 'Yüz sene önce ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, İktisat Kongresi'ni İzmir'de düzenledi. 100 sene sonra da düzenlemek bize nasip oldu. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi inanılmaz bir kongre oldu. 100 sene önce atalarımız nasıl ülkeyi ayağa kaldırmışsa 100 sene sonra da bizler bunu yapacağız. Atatürk bu yeni ülkenin yeni iktisadını kurarken bin 135 delegeyi İzmir'de buluşturmuş. Umutla o koşullarda memleketin geleceği için kararlar almış. Kimse enseyi karartmasın. Biz daha güçlü geliyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız için geleceği kurtarmak mecburiyetindeyiz. Şimdi bize düşen çalışacağız, daha da çok çalışacağız' dedi.

Suyumuzu geleceğimiz için korumaya ve yönetmeye hazırız
Su kaynaklarının verimli kullanılmasının hayati öneme sahip olduğunu ve projeye destek verdiklerini söyleyen İzmir Köy Koop. Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer ise 'Tarımsal üretim ve verimliliğin olmazsa olmazı su ile ilgili projelerin hayata geçmesi için hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Doğamızı korumak, bereketli topraklarımızda daha verimli tarım yapmak için su kaynaklarımızın sürdürülebilir yönetimi çok önemli. Su yönetimi eğitimden sağlığa pek çok alanı etkiliyor. Gıdamızın devamlılığını sağlayabilmek için su kaynaklarımızı korumalı ve planlı kullanmalıyız. Proje gerçekten çok heyecan verici. Bu projenin suya en çok ihtiyacımız olan kurak dönemde ovadaki su sorununu çözmedeki önemi asla tartışılamaz. İklim krizi ve kuraklıkla ilgili olumsuzlukların farkında olarak, bilimsel verileri dikkate alarak hazırlanan bu ve benzeri projeler bizlere umut veriyor. Suyumuzu geleceğimiz için planlamaya, korumaya ve yönetmeye hazırız' diye konuştu.



Çok mutluyum
Hem ülkemizde hem de dünyada su sıkıntısının büyük önem taşıdığını ve projeyi duyar duymaz başvuru yaptığını dile getiren Aslıhan Şenkul, 'Başvurum kabul edildi ve depomuz geldi. Bir sistemimiz var. Bahçemizi sulamada depoyu kullanacağız. İleride de içme suyu olarak kullanma niyetimiz var. İlk depoyu alan şanslı kişiler olarak çok mutluyum' dedi.
Yağmur suyu hasadı deposu alan Senem-Ali Biçer çifti ise, 'Bu projeyi kızım buldu önerdi. İzmir'de de ilk bize nasip oldu. Artık yağmur suları ziyan olmayacak. Bahçemde kurulan depoyla sarnıç yapacağım, bahçemdeki ağaçlarımızı, çiçeklerimizi sulayacağız. Bu depo sayesinde artık daha da rahat edeceğiz' ifadelerini kullandı.