Manisalı kadınlardan Salihli’de tarih turu Manisalı kadınlardan Salihli’de tarih turu

EGEDESONSÖZ - KESK Tüm Bel-Sen İzmir 1 ve 2 Nolu Şube Kadın Komisyonları, Bayraklı Belediyesi'nin Kadın Müdürlüğü'nün ve sığınma evinin kapatıldığını ileri sürdü.. 

Açıklamada tasarruf adı altında veya başka gerekçeler sığınma evlerinin kapatılmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi. 

Açıklama şu şekilde:

Önce Kadınlardan ve Çocuklardan mı Vazgeçilecek?

Hemen her gün en az bir kadının öldürüldüğü, binlercesinin şiddete uğradığı koşullarda, Kentimizde, Bayraklı Belediyesi’nde Kadın Müdürlüğü’nün ve sığınma evinin maalesef kapatıldığını öğrenmiş bulunmaktayız.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çiğli Belediyesi’nde de kadın, çocuk ve engelli müdürlüklerinde bu alanlarda uzun yıllardır hak temelli mücadele veren çalışanların görev yerlerinin değiştirilmesi, psikolog, sosyolog ve sosyal çalışmacıların başka müdürlüklere gönderilmesi, pasifleştirilmesi; ayrıca kadın dayanışma merkezleri ve eşitlik birimlerinin işlevsizleştirilmesi sebebiyle kentimizde hak temelli politikalarda güç kaybedilmektedir.

Yerel yönetim emekçilerinin bir üst yazı ile kendilerine sorulmaksızın emek verdikleri alandan alınarak farklı birimlerde görevlendirilmesi, meslek elemanlarının alanla kurdukları bağlarının görmezden gelinmesi hem hizmet alan halka hem de yerel yönetim emekçilerine yapılan büyük bir haksızlıktır.

Kentlerde, yurttaşların ihtiyaçlarını belirleyerek politika geliştirme ve hizmetleri sunma olanağına en fazla sahip kurum olan belediyeler; eşitsizliğe karşı mücadelede, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında, mevcut eşitsizliklerin giderilmesinde de en etkin kurumlardır.

Çocuklar için koruyucu önleyici politikalar baz alınarak verilen eğitimde kapsayıcılığı sağlayan faaliyetlerin azaltılması, kadınların kendilerini güvende hissetmediği bu coğrafyada, kadına yönelik şiddetle mücadele ve eşitlik çalışmaları kapsamındaki sığınma evlerinin kapatılmaya başlanması, kadın dayanışma merkezlerinin içinin boşaltılması kabul edilemez.

Kadınların, çocukların, engelli bireylerin ve diğer tüm ezilen kesimlerin devlet politikaları tarafından görmezden gelindiği bu dönemde, yerel yönetimlerin sosyal belediyecilik kavramının içinin boşaltıldığı, halkın sosyal ve ekonomik yönden ihtiyaçlı olan kesimlerine sunduğu hak temelli hizmetlerin tasarruf adı altında veya başka gerekçeler ile azaltıldığı hiçbir politika kabul edilemez.