Sokak hayvanlarını besleyen akademisyen darbedildi

Büyükbakkalköy Mahallesi'nde iddiaya göre, Bir vakıf üniversitesinde akademisyen olarak çalışan Belma Uzun, iş yerinden çıktıktan sonra 7 yıldır sokak hayvanlarını beslediği mahalleye gitti. Sokak hayvanlarını beslediği sırada aynı mahallede oturan bir çiftin sözlü saldırısına uğradı. Sözlü saldırı kısa sürede sopalı kavgaya dönüştü. Erkek şahıs, evinin önünde sokak hayvanlarını beslediğini iddia ettiği Uzun'a sopa ile saldırdı. Saldırı anları cep telefonu kamerasına yansırken, Uzun'un vücudunun çeşitli yerlerinde morarmalar ve el bileğinde zedelenme oldu. Eli alçıya alınan Belma Uzun o anları anlattı.

"SOPAYLA SALDIRDILAR"
Akademisyen Belma Uzun, "Öncelikle böyle bir konu ile gündeme geldiğim için herkesten özür dilerim. Çünkü bu benim şahsıma yakışan bir durum değil. İş çıkışı ben besleme yapıyorum. Yani evim ile çalıştığım yer arasındaki güzergâhı besliyorum. 7 yıldır ben orada besleme yapıyorum. Orası da besleme yaptığım bir alandı. Tartıştığım hanımefendi ve eşinin besleme yaptığım yer ile evleri arasında mesafe var. Kimsenin kapısının önüne ben yemek koymadım. Orada rögar vardı, onun üzerine koydum ben yemeği. Sonra, o iki şahıs bağırarak çıktılar. Ben ilk başta kendi aralarında tartıştıklarını düşündüm. Sonra bana, 'Oraya yemek koyma, sokak hayvanlarını burada besleme, torunum buradan geçemiyor' gibi bir kelime kullandı. Ben kendilerine sizin kapınızın önüne koymadım, köpekte zaten oradaydı yiyecek bitecek dedim. Bana yemeği oraya koy ben atacağım dedi. Ben de KVK kanunu gereği sizin görüntünüzü alacağım ve polise şikayet edeceğim dedim. 5199 sayılı sokak hayvanlarını besleme kanunu gereği sizin bahçenizde beslemiyorum kapınızın önüne koymadım. Zaten evinizden uzak bir yer dedim. Koyduğum yemeği attılar bende o sırada görüntü çekiyordum. Elindeki sopa ile bana bir şeyler söyledi ama ben net bir ifade kullanmadığı için anlamadım. Sopayla bana ne yapacaksınız? Diye sorduğum sırada sopayı iki eliyle tutarak hiç beklemediğim bir anda ben de görüntü alıyordum o sırada bana vurdu. Vurmasıyla sopa ilk başta koluma sonra boynuma geldi. Ben yere düştüm. Kimse yardımcı olmadı bana. Polisi aradım, ambulansı aradım sonrasında hastaneye gittim. Doktor muayenesinde parmaklarımda zedelenme olduğunu tespit etti. Kolumu alçıya aldı. 10 gün boyunca buz tedavisi yapacağım, çünkü sopa damarın üzerine geldiği için damarı patlatmış, ondan dolayı iç kanama oldu. Tomografi çekildim boyundan ve doktor bana 10 gün iş göremez raporu verdi. Aynı zamanda darp raporu aldım, gerekli şikayetimi yaptım" dedi.

Uzun, "Bende bir annenin evladıyım. Şöyle bir yorum okudum 'O sondaki çığlık sesi, ne kadar güzel köpek gibi inliyor, ne kadar güzel bu sesi ben telefon sesi yapacağım' gibi ifadeler var. Beni asıl üzen toplumun geldiği bu konum, beni üzüyor. Burada bir kadına şiddet var ve bu şiddetten mutlu olan, bu durumu körükleyen bir kesim var. Ben bunu kabul etmiyorum. Herkes hayvan sevmeyebilir. Ama şiddeti desteklemek nedir? Bir insanın başka bir insana zarar vermesi neden başka bir insanı sevindirsin ki? Benim tarafımda olanlarda oldu, karşı tarafı destekleyenler de oldu. Benim başıma gelen yarın başka bir şekilde onların başına gelebilir. Özellikle kadınların dayak yememden dolayı zevk almasını ben kabul edemiyorum. İnşallah gelecekte toplum olarak bunları aşarız benim tek isteğim bu“ şeklinde konuştu.