İZMİR - İşte Devrim İnce'nin 'Serhat öldü vasiyeti İzmir'in boynuna' yazısı
İnsanlık, eşsiz bir tarihi anı yaşarken bile doğa olan bitenle pek ilgilenmez. Rüzgar, Fransız Devrimi’ni umursamadan eser; kuşlar dolar kuruna bakmadan öter; dereler yataklarını işgal eden evlerde çocukların yaşadığına aldırmadan akar gider. İnsanların ezici çoğunluğu, kendilerine olağanüstü gelen sıradan günler yaşamaya devam eder.
İşte o gün, geride bıraktığı 3 bin küsur günle aşağı yukarı benzer bir sabaha uyandı Serhat Gür. Sonra geride bıraktığı günlerdekine benzemeyen o büyük sarsıntı oldu ve kendini kolonları önceden kesilmiş 8 katlı bir apartmanın enkazında buldu.
“Kişi başına düşen mucize kurtuluş sayısında” zirveye çıkıldığı anlarda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin AKS 110 ekibi Serhat’a 55 saat sonra ulaştı. Tonlarca beton yığınının altında kalan küçük çocuğun hayata tutunması için herkes ordan burdan, futboldan, siyasetten konuştu. Öyle ya; bir yanda hayat, bir yanda ölüm vardı. Serhat, o cehennemden çıktıktan sonra yapılması tasarlanan bir İzmirspor-Vanspor maçıyla hayata bağlandı. Ancak, enkaz altında 55 saat yaşayan küçük çocuk, hastanede2.5 saat dayanabildi. Masal mutlu sonla bitmedi.
Kürt ya da Türk, çirkin ya da güzel, zengin ya da fakir ama artık birer rakamdan ibaretmiş gibi görünen yaklaşık 700 kişi gibi bu genç insan da artık aramızda değil. Lakin, bir vasiyetmiş gibi duran son isteğini biliyoruz: İzmirspor- Vanspor maçı.
Belki İzmirspor olmaz İzmir karması olur, Vanspor değil başkası çıkar. Ancak, geliri depremzedelere bırakılacak böyle bir organizasyonu düzenlemek imkansız olmasa gerek. Üstelik 2005 yılında Doğu Asya’da meydana gelen tsunami felaketi sonrası Süper Lig’deki Türk ve yabancı oyuncuların yardım amaçlı bir futbol maçı yaptığını da hatırlıyoruz. Doğu Asya için elini cebine atan futbolseverin Van’da yaşanan trajedi için duyarsız kalması beklenebilir mi?