İZMİR - Acil Hemşireleri Derneği (AHD) "Sağlık Çalışanlarında Kesici ve Delici Alet Yaralanmaları" konulu toplantısını İzmir Hilton'da düzenledi. Toplantıya Ege Üniversitesi(EÜ) Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bahar Boydak, EÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağrı Büke ve Ankara Üniversitesi’’nden Prof. Dr. Hamit Hancı konuşmacı olarak katıldı. Katılımın yoğun olduğu toplantıda açılış konuşmasını yapan Acil Hemşireleri Derneği Başkanı Meral Dölek, dernek olarak iğne batma yaralanmaları konusunda farkındalık yaratmak istediklerini belirtti.
PROF. DR. BAHAR BOYDAK: EĞİTİM ŞART !
Toplantıda iğne batma yaralanmalarının Dünya ve Türkiye'deki durumu hakkında konuşma yapan EÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bahar Boydak bu tür yaralanmaların çalışan güvenliği açısından önemli bir risk oluşturduğunu kaydetti. Her yıl 35 milyon sağlık çalışanından iki milyonunun iğne batması yaralanmasına maruz kaldığını belirten Prof. Dr. Boydak, "Ortalama her kırk dakikada bir iğne batma vakası yaşanıyor" diye konuştu. Risk grupları arasında hemşirelerin, hekimlerin, diş hekimlerinin ve yardımcı sağlık personellerinin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Bahar Boydak "Bu tip yaralanmaları azaltmakta kullanılacak en etkili yöntem sağlık personellerine verilecek eğitimlerdir. Bu eğitimi verirken risk grupları dikkate alınmalı ve etkin bir politika oluşturulmalı" dedi.
BUZ DAĞININ GÖRÜNEN KISMI
Kesici, delici alet yaralanmalarında gelişebilecek enfeksiyonlar hakkında katılımcıları bilgilendiren EÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağrı Büke iğne batma yaralanmalarında rakamlara aldanmamak gerektiğini belirtti. Her yıl yaşanan yaralanmalarının yüzde doksanının rapor edilmediğini söyledi. Kesici, delici alet yaralanmalarıyla Hepatit B, Hepatit C ve AIDS gibi ağır hastalıkların bulaşabileceğini kaydeden Prof. Dr. Çağrı Büke; Türkiye'de şuanda dört milyondan fazla Hıv virüsü taşıyan hasta olduğunun altını çizdi. Yüzeylerde ve aletlerde bulunan kurumuş kandaki virüslerin oda sıcaklığında bir haftaya kadar yaşayabileceğine değinen Prof. Dr. Büke, sağlık çalışanlarının bu virüslerden korunmak için mutlaka eldiven, maske, önlük, gözlük gibi ekipmanların kullanılması gerektiğini kaydetti. İğne batması yaralanmalarından sonra zaman kaybedilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Çağrı Büke "yaralanma sonrası koruma önlemlerine vakit geçirilmeden, ilk yirmidört saat içinde başlanmalı" dedi.
ÇALIŞANLAR HAKLARINI İYİ BİLMELİ
Toplantının son bölümünde kesici, delici alet yaralanmalarına adli tıbbın bakış açısı ve bu yaralanmaların hukuki yönü hakkında bilgi veren Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Hamit Hancı ise iş kazaları sonrası yerine getirilmesi gereken yasal zorunluluklara değindi. Bir sağlık çalışanının herhangi bir nedenden dolayı iş kazasına maruz kalması sonucunda yapması gereken ilk işlemin iş kazasını bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmesi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Hancı, "Eğer sağlık çalışanı sosyal güvenlik kapsamında iş sözleşmesine dayalı olarak çalışıyorsa, mevzuata göre yetkili zabıtaya derhal ve kuruma da iki iş günü içinde bildirmek zorundadır. İkinci işlem iş kazasının soruşturulması ve kusur tespitidir. Son işlem ise zararın tespiti ve hukuksal tazminat istemleridir. Genel hukuk kurulları içinde ele alınan bu durumlarda sorumluluklar irdelenmelidir" dedi. İş yerinde geçirilen kalp krizinin bile "iş kazası" kapsamına girdiğini belirten Prof. Dr. Hamit Hancı’’yı katılımcılar ilgiyle dinledi. Konuşmanın sonunda E.Ü. İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Suavi Tuncay, Prof. Dr. Hamit Hancı'ya EÜ İletişim Fakültesi tarafından hazırlanan Kalem Gazetesi’’ni armağan etti.(ASÇ/OK)