Rektör Pakdemirli’yi babasına şikayet ettiler

MANİSA - Öğrencinin, "Atatürk'ü savunan öğrencilerin oğlunuz Mehmet Pakdemirli tarafından okuldan uzaklaştırıldığını biliyor musunuz? Parasız eğitim hakken, buna rağmen yüzlerce lira harç ödenirken, bir öğrencinin bir yılı ve geleceği ile oynamak nasıl izah edilir?" sorusuna Pakdemirli, benzer konuşmaların kendi öğrenciliğinde de olduğunu belirterek, "Herkes herkesin fikrine tahammüh göstermeli. Yeterki kaba kuvvet olmasın" diyerek, cevap verdi.

 

Eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli, oğlu Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli'nin rektörü olduğu Celal Bayar Üniversitesi'ndeki 'Cumhuriyet Dönemi Türkiye'sinin Sosyo-Ekonomik Gelişimi' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Süleyman Demirel Kültür Merkezi'ndeki konferansı Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, CBÜ Rektörü Prof. Dr Mehmet Pakdemirli, Anavatan Partisi Manisa eski İl Başkanları'ndan işadamı Ersan Atılgan, öğretim üyeleri ve öğrenciler izledi.

 

1923 yılında Türkiye'nin 560 milyon dolar olan milli geliri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli, "O dönemde 88 dolar olan kişi başı milli gelir bugün 10 bin 436 dolara çıktı. Türkiye koalisyon hükümetleri dışında iyi bir şekilde gelişmiştir. Yöneten hükümetlerin hataları da olmuştur. Bugün Türkiye daha iyi yerlere de gelebilirdi. Örneğin NATO'ya girmişiz. Diğer ülkeler bütçelerinin yüzde 3.3 ile katılırken biz her yıl yüzde 5 vermişiz. Biz de diğer ülkeler kadar vermiş olsaydık, bugün bütçe açığı olmazdı. Zirai topraklar, miras yoluyla sürekli bölünmüş. Bugün, küçük küçük ziraat alanları olmuş. Rantabl değil. İngiltere'de 200 dönümden aşağı tarım arazisi yok. Hükümet izin vermiyor. Ölümler sorasında toprak büyük oğlanın kullanımını veriliyor. Oğlan yoksa büyük kıza o da yoksa devlet işletiyor. Bizde ise küçük küçük arazilerde tarım yapılmaya çalışılıyor" dedi.

Pakdemirli, konuşması bitiminde, dinleyicilerin sorularını yanıtladı. İlk soru Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Manisa yöneticilerinden CBÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Dördüncü sınıf öğrencisi Ezgi Daryürek'ten geldi. Daryürek, "Atatürk ve Atatürk'ü savunan öğrencilerin oğlunuz Mehmet Pakdemirli tarafından okuldan uzaklaştırıldığını biliyor musunuz? Parasız eğitim hakken, buna rağmen yüzlerce lira harç ödenirken, bir öğrencinin bir yılı ve geleceği ile oynamak nasıl izah edilir?" diye sordu. Bu sırada üniversitenin özel güvenlik görevlileri bir anda Daryürek'in etrafına dizildi.

 

Bu tür konuşmaların kendi öğrencilik dönemlerinde de olduğuna dikkati çeken Ekrem Pakdemirli, Dağdelen'in sorusuna, "Bizim dönemimizde üniversite için sınava girerdik. O zaman her üniversitenin giriş sınavları ayrı yapılırdı. Ankara'da kazanamayanlar okul bahçesinde çadır kurarlardı. Üç, beş ay üniversitelere giremezdik. Bütün hükümetler, üniversitelerde kapasiteyi arttırmaya yönelik çalışmalar yaptı. Meslek okulundan niye kaçtılar? Meslek okuluna yatırım lazım. Diğer okullar bir mühür, bir binayla yapılıyordu. Bunun için Türkiye'de liseye, imam hatipe gidilmiş. Çünkü, o okullar çok yapılmış. Şimdi dışarıda üniversiteyi bekleyen 1 milyon genç var. Önceleri, bazı akımlardan dolayı sol, sağ, faşist, sol akım. Bu akımların peşinden giden derslerini ihmal edenler vardı. Dördüncü sınıf öğrencisine soruyorsun, dört yılda bir ders verebilmiş. Bugün bunlar hala olmamalı. Herkes herkesin fikrine tahammüh göstermeli. Yeterki kaba kuvvet olmasın" diye yanıt verdi. Konferans Pakdemirli'nin diğer soruları da yanıtlamasıyla sona erdi.