Rekor ceza hangi planın parçasıymış?

Usta gazeteci ve Milliyet yazarı Melih Aşık rekor cezayı analiz etti. Aşık çok tartışılacak iddialar öne sürdü...’

 

Doğan Grubu'na bağlı gazetelerin yazarları rekor vergi cezasını yorumlamaya devam ediyor. Milliyet'in usta kalemi Melih Aşık da bugün konuyu gündemine alan yazarlardan oldu. Aşık, cezayı sadece medyayı kontrol altına almak amacıyla izah etmiyor. Daha büyük bir resim olduğunu düşünüyor ve buna dikkat çekiyor.

 

 

"Bu haftanın konusu; tasfiye listesi... Söylenti o ki, işverenimiz Aydın Doğan’’a 10 yazarı kapsayan bir tasfiye listesi verilmiş...

Bizim piyasanın esnafı bu tasfiyeyi daha önce tavsiye etmişti hatırlarsınız...

Eğer çevresindeki birkaç muhalif yazarı tasfiye ederse AKP ile Aydın Bey’’in arasının düzelmemesi için sebep kalmayacağını üfürdemişti.

Bizler, yani basın ve düşünce özgürlüğünün verdiği yetkiyi kulananlar, tasfiyeyi göze almasak bu tarz gazetecilik zaten yapmazdık. Hoş, böyle şeylere biraz da alışık sayılırız; 12 Mart darbesinin ardından da TRT’’den tasfiye edilmiştik...

Ancak; Doğan Medya Grubu’’na yazılan son astronomik ceza da gösterdi ki...

Tasfiye konusu çoktan aşıldı...

Artık hedef tahtasında birkaç yazar değil Doğan Grubu’’nun tümü vardır.

Peşinden de sıra diğer tarafsız medya gruplarına gelecektir...

Mevcut iktidarın çapı dar, bakışı faşizandır:

’“Bizden değilsen düşmanımızsın demektir...’”

Tarafsız basın istemiyor. Deniz Feneri gibi yolsuzlukların yazılmasını istemiyor... Liderin bir karikatürle eleştirilmeye bile tahammülü yok.

Basından tek şey bekliyor; kendi lehinde yalan söylemesini...

Tabii olayın başka boyutları da var...

Yandaş medya yeterli reklam alamıyor. Sıkışıyor. Tarafsız basın çökertilirse yandaş basının ilan potansiyelinin artacağı hesaplanıyor...

Daha büyük ölçekteki oyun ise belli:

’“Laik sermayenin yandaş sermayeye devredilmesi...’”

İslamcı diktatörlüğün yol haritası budur..."

 

(Gazeteciler.com)