İZMİR - Tarım ve arıcılıkla uğraşan ve aynı zamanda Artvin'in Borçka ilçesi Camili Köyler Birliği Başkanı olan Ali Dursun Kaya, 1961 yılında yarım bıraktığı hukuk eğitimine 70 yaşında yeniden başladı.
2010 yılında çıkan ve kamuoyunda "öğrenci affı" olarak bilinen ek sınav hakkıyla Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kayıt yaptıran Ali Dursun Kaya, "Derslerime iyi çalışıyorum. Fakülteyi bitirince işim hazır, gelecek kaygım yok. Oğlumun yanında stajımı tamamlayıp avukatlık yapacağım" dedi.
"İNANDIM MI YAPARIM"
Üniversitelilik duygusunu 50 yıl önce tattığını ancak maddi yetersizlikler yüzünden İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bırakmak zorunda kaldığını söyleyen Ali Dursun Kaya, hikayesini şöyle anlattı:
"1943'te Artvin'in Borçka ilçesinde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğdum. 1961'de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandım ve kayıt yaptırdım. O dönemde İstanbul'da okumak çok zordu. Maddi durumumuz eğitim masraflarıma yetmiyordu. Ben de çalışarak para kazanma ve eğitimime devam etme kararı aldım. Tekel'de muhasebe memuru olarak işe başladım. Ancak işle eğitim birlikte yürümeyince okulu bıraktım. Daha sonra kendi işimi kurdum. 1976 yılında işimi büyüterek İzmir'de şube açtım. Sonra İzmir'i çok sevdim ve yerleştim. 2004 yılında emekli oldum."
OĞLU AVUKAT ÇIKTI
Yarım bıraktığı hukuk öğrenimini tamamlayamadığı için çok üzüldüğünü, idealini de oğlunu avukat yaparak gerçekleştirdiğini kaydeden Kaya, "Aftan yararlanarak kaydımı yeniledim. Sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne yatak geçiş yaptım. Yaşlı bir insan olarak torunlarım yaşında olan öğrencilerle beraber öğrenim görmek beni mutlu ediyor. Gerek terbiye gerekse ahlak ve davranış konusunda gençlere örnek olmalıyım. Bu nedenle kendimi sorumlu hissediyorum. Arkadaşlarım bana karşı çok sıcaklar. Türk Dili ve Edebiyatı dersinde zorlanıyorum ama genel olarak derslerim iyi. Tabii her şey sağlığımın iyi olmasına bağlı" dedi.
Üniversiteye başladıktan sonra eşi Nafiya Kaya'nın kendisine karşı davranışlarında değişiklik olduğunu kaydeden Kaya, "Artık evin öğrencisi oldum. Hanım, okul ve derslerimle yakından ilgileniyor. Kahvaltımı hazırlayarak derslerimi soruyor. Sabahları okula geç kalmamam için uyarıyor ve 'Allah zihin açıklığı versin' diyerek uğurluyor. Komşularımız öğrenci olduğumu öğrenince şaşırıyorlar" dedi.
EĞLENCELİ OLUYOR
Kaya'nın avukat olan oğlu Yalçın Kaya ise, "Babamla meslektaş olmak çok güzel bir duygu. Babam sürekli okuyor. Fakülte öncesinde bile akşam boş oturduğunu görmedim. Aslında uygun şartlarda babam ideal bir hukukçu olurdu. Okulunu bitince büromda staj yapacak. Annemin artık üniversiteli bir sevgilisi var" diye konuştu.
Gençlere hayat dersleri veriyor
70 yaşında okula yeniden başlamasına çevresindeki herkesin destek verdiğini de belirten Ali Dursun Kaya, hocalarının okuma azmini takdirle karşıladıklarını heyecanla anlatıyor. "Sınıf arkadaşlarım" dediği torunları yaşındaki öğrencilerin, kendisine sürekli sorular sorduğunu belirten Kaya şöyle konuştu: Okula dönmemin nedenleri öğrenmek istiyorlar. Ben de kendilerine yaşam hikayemi anlatıyorum. Yaşımın getirdiği tecrübeyle kendilerine nasihat veriyorum. Okula başladığımda beni hoca sananlar oldu. Ben de bu duruma alıştım. Aynı zamanda Artvin'in Borçka ilçesi Camili Köyler Birliği'nin başkanıyım. Yazları arıcılık ve tarımla uğraşıyorum. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte 6 köyde organik tarım çalışmaları yapıyoruz. Bu işlerimin yanında öğrenci olmak beni yormuyor."
İnanmakta güçlük çekiyorlar
Avrupa ülkeleri ve ABD'de yaygın olan ileri yaşta ikinci üniversite ya da lisans öğreniminin burada garip karşılandığını belirten Ali Dursun Kaya, yaşadığı bazı ilginç olayları şöyle özetledi:
- Otobüste, öğrenci kartını gösterince şoför, "Yok artık" dedi
- Dönem başında kantinde karşılaştığı bir öğrenci, "Amca torununu mu takip ediyorsun?" diye sordu. "Ben de öğrenciyim" cevabını alınca, alaylı şekilde "Haa öyledir" deyip geçti.
- Derse giren hoca, "Sınıfta hoca varmış, yanlış girdim" diye çıkarken öğrenciler, "O bizim arkadaşımız" diye bağırdı. (Yeni Asır)