Erkan İYİGÜNGÖR/Egedesonsöz ’– Doktorların şiddetle karşı çıktığı ve hastaların da mağdur olmasına yol açan sistemde daha şimdiden olumsuzluklar baş göstermeye başladı.
Ege ve Dokuz Eylül Üniversiteleri’’nin hastanelerine muayene olmak için giden hastaların istedikleri doktoru seçememesi, ameliyat saylarının düştüğü, doktorların akademik izne çıktığı söylentileri kafa karıştırdı.
1 Şubat’’ta yasası çıkan ve geçtiğimiz hafta yürürlüğe giren yönetmelikle doktorların da puanlamaya göre daha çok para kazandıran hastaları seçtiği duyumları iddia edildi.
Konuyla ilgili konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Başkanı Ergun Demir, kendilerinin de bu duyumları aldığını ve hastaların mağdur olduğunu söyledi. Demir, ’“Ne kadar hasta bakıp, ne kadar ilaç yazıp, ne kadar ameliyat yaparsanız o kadar maaş alırsınız sistemi çok yanlış bir uygulamadır. Bu sağlık haklarına terstir ve hasta mağduriyetini getirir. Durumu kritik olan ya da kritik hastaların muayenesi yeni sistemde düşük puana sahip. Üniversitelerdeki doktorların izine ayrıldığı, sistemi protesto etmek için daha az hastaya baktıkları duyumları var. Umarım hastaların bu mağduriyeti en kısa zamanda ortadan kalkar2 diye konuştu.
’“BÖYLE BİR ŞEY MÜMKÜN DEĞİL’”
Ege Üniversitesi Başhakemi Prof. Dr. Necil Kütükçüler söylentileri yalanlarken, yeni sisteme uyum sürecinde oldukların belirtti. Kütükçüler, ’“Tam gün yasasının üniversitelere ilişkin hükümleri doğrultusunda yasalaşan ve yönetmeliği oluşturulan performansa dayalı ücretlendirme sistemi doktorların kazancını önemli bir ölçüde düşürecektir. Zaten bu uygulama üniversitelerin dokusuna uygun değil. 18 Şubat’’ta yönetmelik çıktı ve sistem şu anda işliyor. İlk 1 hafta biraz sorunlu geçti. Bazı hocalar izine çıkmıştı. Fakat şimdi herkes görevinin başında. Ameliyat sayısı ya da hasta bakma oranlarında düşüş yok.’” ifadesini kullandı.
’“SİSTEMİN ESİRİ OLMAMALIYIZ’”
Şubat aylarında akademik izinlerin sıkça yaşandığını fakat, ücretsiz izin kullanan doktorlarında olduğunu duyduklarını kaydeden, İzmir Tabip Odası Başkanı Erdener Özer, ’“Daha çok hasta bakma mantığı olacağı için, yeni sistemde eğitime daha az zaman ayrılacak. Eğer ki sistem daha çok hastaya bakıp, daha çok para kazanmaya itiyorsa sistemin esiri olmamalıyız. Hastayı ’‘puan’’ olarak değerlendirmek etik bir davranış değil. Hasta sayısı ne kadar artarsa, hastaya ayrılan zaman da o kadar azalacak. Bu da niteliksiz bir sağlık hizmeti olarak karşımıza çıkacak’” diye konuştu.
Hastaların en ufak rahatsızlıkta dahi aile hekimini pas geçerek üniversite hastanelerindeki yoğunluğu arttırdığına da değinen Özer sözlerini şöyle tamamladı: ’“Hastaların da beklentileri doktor seçme hakkının olması ve en iyi doktora bakılma isteğidir. Doktorlara ulaşamıyoruz şikayetleri var. Onların da yaptığı en büyük hata aile hekimlerini pas geçip üniversite hastanelerine gelmesidir. Üniversite hastaneleri seviye olarak daha üst seviyedeki hastalıklar içindir. Basit hastalıklar için üniversitelere gelmek yanlıştır’”
Performansa dayalı sistem nedir?
Genellikle performans yönetim sisteminin bir parçası olan ’“performansa dayalı ücretlendirmede’”, ikramiyeler ve ücret seviyeleri, çalışan performansının daha önce konulmuş olan hedeflere göre değerlendirilmesiyle belirlenir. İşle ilgili hedeflere bağlı olan performanslar doğrultusunda, maaş ve ilave tediyeleri esnekleştirmek performansa göre ücretlendirmenin mantığını oluşturur. Genel olarak performansa göre ücret sisteminde iki temel hedefin gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.
Böylece, üniversite hastanelerinde özel muayene ücreti adı altında tahsil edilen ek ödeme ortadan kalkacak. Vatandaşlar tıp fakültesi hastanelerinde '8 TL'nin dışında ücret ödemeyecek. Yeni uygulamayla, öğretim elemanlarının döner sermayeden aldıkları sabit ücretler azaltılırken, performansa dayalı ek ücretlerde artış sağlanacak.
HAFTADA 10 SAAT DERS
Kanuna göre öğretim üyeleri, haftada en az 10 saat; öğretim görevlileri ve okutmanların ise en az 12 saat ders verme yükümlülükleri bulunuyor. Öğretim üyeleri ihtiyaç dahilinde, bağlı bulunduğu kurumun dışında da ders verecek. Rektör, rektör yardımcısı, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürlerinin ders verme yükümlülükleri bulunmuyor.
RİSKİ AZ OLAN HASTAYA BAKAN DOKTORA DAHA FAZLA MAAŞ
Taslağa göre duran kalbi çalıştırma 200, kalp ameliyatı 2000 puan...
Ağır hastalığı olanlar uygun ve yeterli tedaviye ulaşamamaktadır. Tanı ve tedavisi zor ve zahmetli olan hastalıklar ’‘performans puanı’’ getirmediğinden, öncelik daha kolay, puanı daha yüksek ve daha az risk taşıyan hastaların tedavisine verilmektedir. Sistem, tıbbi uygulamaların bilimsel, doğru ve nitelikli olmalarına bakılmaksızın, sadece sayısına göre değerlendirilmesidir. Çünkü, tıbbi tanı ve tedavi yaklaşımlarını, ’‘parasına’’ göre sınıflamaktadır. Taslaktaki puanlara bakılacak olursa, örneğin, bir hastasının kalbindeki tümörü ameliyat eden hekim 2000 puan alırken, kalbi duran bir hastayı yeniden canlandırma işlemi için 200 puan veriliyor. Taslakta, Nobel ödülünün puanı 4000 puan.