Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu (BDDK) ilk kez ev sahibi olmak isteyenler için uygun bir kredilendirme sistemi üzerinde çalışıyor. İlk evini alana kamu bankaları aracılığıyla düşük faizli kredi desteğinin ekim ayında Meclis'in açılmasıyla birlikte hayata geçmesi bekleniyor.
Uygun faizli konut kredisinde hedeflenen vade ve faiz oranları ile ilgili de ilk bilgiler ortaya çıktı. Dar gelirlilerin ilk konutları için planlanan yüzde 1.20 faiz ve 180 ay vade seçeneği sunulması beklenirken mevcut tabloya göre faiz yükünü yüzde 70 azaltacağı öngörülüyor. Bankalar şu an konut kredisinde aylık ortalama yüzde 3.23 faiz uyguluyor.
Egedesonsöz'e konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan MÜFED Başkan Yardımcısı Barış Öncü, enflasyonun yüksek olduğu dönemde devlet tarafından desteklerle sektörün canlandırılması gerektiğini kaydetti.
KUR KORUMALI MEVDUAT YERİNE KONUT KREDİLERİ SÜBVANSE EDİLSEYDİ…
Artan enflasyon ve inşaat maliyetleri dolayısıyla konut üretiminin durduğunu hatırlatan Öncü, 'İnşaat malzemelerindeki artan fiyatlar ve arsa maliyetleri dolayısıyla ortalama ev fiyatları 4 milyon TL'den başlıyor. Vatandaşların 4 milyon TL'nin altında ev bulma şansı yok. Bugün ev almak için 2 milyon TL kredi kullanacak vatandaşların cebinde 2 milyon TL hazırda parası olması gerekiyor. Yeni 1.20 kredi kampanyasında 2 milyon TL krediyi geri ödemek için aylık 27 bin TL aylık taksit ödenmesi gerekiyor. Birikimli müşterilerden yola çıkacak olursak, çoğunun bir arabası var ya da kenarda döviz altını vardır. Ya da çoğu anne-baba emekli ikramiyesinden destek veriyor. Dayanışma kültürü yaşanıyor. Peşinat bir şekilde bulunuyor ancak devletin de destek vererek düşük faizli kredileri bu yüksek enflasyon döneminde sürekli hale getirmesinden yanayız. Devletimizin hala devam eden kur korumalı mevduat sistemi var. Kur korumalı mevduat sisteminde kuru dizginlemek için hazinenin kasasından milyarlar dağıtıldı. Bu paranın dar ve orta gelirliye konut kredilerinin sübvansiyonunda kullanılmış olsaydı konut açığı olmazdı diye düşünüyorum. Piyasada canlılığın yanı sıra istihdam yaratılırdı ve kiralarda frenleme olurdu. Piyasada arz bol olsaydı fiyatlarda düşüş yaşanırdı' dedi.
SEKTÖRÜN CANLANMASI GEREKİYOR
Öncü açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi: 'Yüksek enflasyonun yaşandığı dönemde beklentilerimiz sürekli sübvansiyon. Bu sadece sektöre değil, ülkeye, dar gelirliye katkı sağlayacaktır. Kiralar dizginlenecektir. Sektör desteklenirse, dar gelirli ve orta gelirliye destek sübvansiyonu olursa diğer sektörlerin vergi olarak hazineye kazandırılarak enflasyon ve faizlerin geri gittiğini hep beraber göreceğiz. Sektörler canlanmadan konut üretemeyiz. Hepsi birbirine bağlıdır'