HABERLER>GÜNCEL
23 Şubat 2012 Perşembe - 11:38

Milliyet'in sessizliğini Cemal'in 'Mert'liği bozdu

Hasan Cemal, Nuray Mert'in "dünkü" açıklamasını okuyunca bugün kaleme aldığı siyasilere dair yazısını yarıda keserek Nuray Mert'e dair bir yazı kaleme almış.

Milliyet in sessizliğini Cemal in  Mert liği bozdu

İSTANBUL – İşte Hasan Cemal’in o yazısı:


Milliyet'ten ayrılığın perde arkasını açıkladı


Bugün varsın, yarın yoksun. Not düşe düşe, yürüyüşe devam! Tek çarem bu. Yazmak, yine yazmak ve kendi doğru bildiğim değerleri yapayalnız da kalsam savunmaya devam etmek... Benim kendi hayal kırıklıklarımdan çıkarabildiğim ders bundan ibaret.
 
Televizyonu açtım sabah vakti. Elimde kumanda aleti oradan oraya dolaşıyorum.
Karşımda Başkan Obama.
Elinde mikrofon, yüzüne yayılan o kocaman ve sıcak gülümsemesiyle şen şakrak şarkı söylüyor.
Yanında eşi, tempo tutuyor.
Beyaz Saray’da etraf neşe içinde, kimse yerinde duramıyor. Amerikan Başkanı söylüyor, herkes dans ediyor.
Ne güzel, içim ısınıyor.
Elbette bizimkileri anımsıyorum.
Kin sözcükleriyle, idam sehpası ve yağlı urgan nutuklarıyla, ben olsam ipe çekerdim söylemleriyle siyaset yapan ya da yaptıklarını sanan liderlerimizi...
Kürsüye çıkıp mikrofonu önünde görünce derhal burun delikleri gerilen, bağırıp çağırmaya başlayan, muhataplarını elinde cetvel öğretmen edasıyla azarlayan başbakanlar, parti liderlerimiz gözümün önünden geçip gidiyor.
Hiç değişmeyen birşey var.
O tuhaf, kavgacı siyasal kültür...
Yakamızı hiç bırakmıyor.
1950’lerden bu yana bakın, siyaset sahnesinde liderlerin özellikle ikili kavgaları hiç bitmedi.
Hep kavga ettiler.
Hep bağırıp çağırdılar.
1950’lerin Menderes-İnönü kavgaları...
1960’ların Demirel-İnönü’sü...
Sonra 1970’lerin Demirel-Ecevit’i...
1980’lerde Özal’la Demirel...
1990’ların Çiller’le Yılmaz’ı...
Günümüzün kavgaları da malum.
İlginç olan şu:
Tek başına iktidarda olan, parlamentoda mutlak çoğunluğa sahip liderler, başbakanlar da bu kavgacı tarzı elden bırakmıyor.
Tam tersine...
İktidarda güçlendikçe, var mı bana yan bakan edası ağır basıyor siyaset üsluplarına.
Yumuşayacak yerde sertleşiyorlar.
Tahammülsüzlük emareleri çoğalıyor.
Bunu çok izledim bizim politikada.
Maalesef bugün de izlemekteyim.
Bu yazıyı yazarken Nuray Mert’in internete düşen açıklamasını haber verdiler.
Okuduktan sonra bu yazımı kestim.
Ve şu notu önce düştüm:
Hayal kırıklıkları...
Kırk yılı geçen meslek hayatımda o kadar çok yaşadım ki bu duyguyu...
Cumhuriyet’teki genel yayın yönetmenliği yıllarımda tek tük de olsa bazı arkadaşlarımı ben de işten çıkarmak zorunda kalmıştım.
Sonra Sabah ve Milliyet’te bazı meslektaşlarımın işlerine son verilirken seyirci kalmış ve bu sessizliğimden dolayı fena halde rahatsız olmuştum.
Bunlar hayal kırıklıklarıdır.
Benim hayal kırıklıklarım...
Evet biliyorum.
Bazen patron, bazen yönetici, öyle olur ki değişik nedenlerle bir gazeteciyle, bir köşe yazarıyla artık çalışmak istemeyebilir.
Ama böyle örnekler günümüzde çoğalıyor, gitgide sıklaşıyor.
Ne yazık ki öyle.
Üstelik bu can sıkıcı örneklerin kökleri Ankara’ya kadar uzanıyor. Siyasal iktidar odaklarından kaynaklanan farklı, eleştirel seslere tahammülsüzlük, yazın bir kenara, her geçen gün artıyor..
Bu hayra alamet değil.
Haber kanalları ve gazete köşelerindeki yerlerini kaybedenlerin sayısı çoğalıyor.
Son olarak Ece Temelkuran’la Mehmet Altan’dı. Şimdi Nuray Mert de mi onlara katılmaya hazırlanıyor?..
Nuray Mert’in açıklamasını okuyorum.
Bazı bölümleri şöyle:
“Bu ne ilk kez benim başıma geliyor, ne de benim başıma ilk kez geliyor. Türkiye’de özgürlükler ortamının geldiği nokta hepimizin malumu.
Siyasi görüşlerimi beğenen veya beğenmeyenler olabilir. Ancak beğenmeyenlerin tuttuğu yol susturmak veya susturulunca sevinmek değil, tartışmak veya hiç dikkate almamak olmalıydı, olmadı.
İzninizle, en sevdiğim yazarlardan Arif Altan’ın sözleri ile bitireyim:
‘Kendine yetemeyen, kendine söz geçiremeyen, kendinden bir yapıt, kendinden bir güzellik meydana getirecek güçten yoksunların saplandıkları hükmetme arzusu...
İktidar, tanrının ya da doğanın, insanın kusurlu varlığına kestiği bir ceza.
Kimsenin sahip olamayacağı, ona göz dikenlerin onun kölesi olacağı, onun herkese sahip olabileceği korkunç bir hastalık...
İktidarla mutlu gelecek arayan, düşüncenin hangi doruklarında parende atarsa atsın bugünü de yitirmekle mükellef...’
Selam ve sevgilerimle,
Nuray Mert.”
Bugün varsın, yarın yoksun.
Not düşe düşe, yürüyüşe devam!
Tek çarem bu.
Yazmak, yine yazmak ve kendi doğru bildiğim değerleri yapayalnız da kalsam savunmaya devam etmek...
Benim kendi hayal kırıklıklarımdan çıkarabildiğim ders bundan ibaret.
Başka ne yapabilirim ki?..

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ramiz dayı 23 Şubat 2012 Perşembe 15:17

Tayyip Erdoğan akıllı bir adam, önce döneklerden kurtuluyor, o bilmiyor mu her devrin adamları, yağdancı olduğunuzu... musluğunuz kısıldığı anda vurmaya başladığınızı... Çıkar üzerinden siyaset yapan Mehmet Altan, gibileri bence hiç ağlamasın...Demokrasi diye diye, pofpofladığınızın demokrasi kılıcından geçiyorsunuz... ohhh olsun...

Yorumu oyla      13      6  
Ahmet Türkan 23 Şubat 2012 Perşembe 13:56

AKP'yi böyle ceberrut hale getiren de Hasan Cemal gibi her yaptıplarını onaylayan liberaller değilmiydi? Şimdi size ihtiyaçları yok uyarı yapmış ama geçmiş olsun

Yorumu oyla      14      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Eski YÖK Başkanı Özcan Varşova Büyükelçisi oldu
Dışişleri Bakanlığı’nda bir süredir merakla beklenen yeni büyükelçiler ...
Kış ortasında evsiz kaldılar
Ödemiş’e bağlı Dolaylar Köyü'nde iki oğlu ve geliniyle yaşayan 55 yaşındaki ...
Genç öğrenciden Gürsel Tekin'e ağır eleştiri
Genç Bakış programında, Amasya Üniversitesi öğrencileri ile CHP Genel ...
 
Öldürdüğü kızların okulunda intihar etti
Osmaniye'de karşılıksız aşk nedeniyle servis minibüsüne ateş açıp 2 kız ...
Hıristiyan alemin sarsacak esrarengiz İncil
Ankara Adliyesi Adli Emaneti’nde 1500 yıllık bir İncil bulundu. Hz. İsa’nın ...
Karadeniz'de Türkler için kumar alarmı!
Türkiye ile Gürcistan arasında pasaportsuz sınır geçişlerinin başlamasıyla ...
 
MİT'in kilit koltuklarından biri görevden alındı
MİT'in önemli koltuklarından biri olan İstanbul Bölge Başkanlığı'nı yürüten İ.N görevden alındı.
Cemil Çiçek: Hakan Şükür'ün yaptığı etik değil
Siyasetin son dönem konuları arasında yer alan AK Parti Milletvekili Hakan ...
Aliğa’da feci kaza: 1 ölü 5 yaralı
Aliağa’da otomobil ile yolcu minibüsünün çarpıştığı kazada bir kişi öldü, 5 kişi de yaralandı.
 
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
İzmirli kız ve Onur E. Yıldız meselesi
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Sinema dünyasına İzmirli iki yıldız!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İzmir’in sokakları hem kız hem deniz kokar… 
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çocuk nasıl şımarır?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (8) 'Sokak satıcıları'
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva