Oyuncu Esen’’in Beyoğlu Hayal Kahvesi çıkışında gazetecilerle kavgası sonrası yaşadıkları ’‘özel hayat’’ tartışmasını gündeme getirdi. ’
Timuçin Esen'in magazin muhabirleri ile yaşadığı tartışma sonucu, kelepçelenerek karakola götürülmesiyle son bulan olay medyada büyük yankı uyandırdı. Yere yatırılarak kelepçelenen Esen sağlık kontrolü için Şişli Etfal Hastanesi yerine, gazeteciler görüntü almasın diye Beyoğlu’’ndan Bahçelievler’’deki Adli Tıp Kurumu’’na götürüldü. Esen’’e polis müdahale ederken kafasının yarıldığı, 12 dikiş atıldığı öğrenildi.
Polis, kurumdan çıkışta minibüse bindirilen Esen’’in gazetecilerce görüntülenmesini engellemeye çalıştı. Karakola giderek Esen ve arkadaşlarından şikayetçi olan gazeteciler, hastaneden de rapor aldı.
Ünlü oyuncunun 'ben bir şey yapmadım içkiliyim eve gitmek istiyorum' diye bağırmasına rağmen sakinleştirilmek yerine yerlerde sürüklenerek karakola götürmeye çalışması medyanın da kendini sorgulamasına neden oldu.
KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
İlk tepkilerden biri Çağdaş Gazeteciler Derneği'nden geldi. Dernek, olayı "kişilik haklarına yönelik bir saldırı olarak" değerlendirdi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği, oyuncu Timuçin Esen’’in magazin muhabirleri ile yaşadığı tartışma sonucu, kelepçelenerek karakola götürülmesiyle son bulan olayı, "kişilik haklarına yönelik bir saldırı olarak" değerlendirdi. Açıklamada, "Özellikle Timuçin Esen’’in gözaltına alındığı ve polis otosuna bindirilerek götürüldüğü esnada, magazin muhabirlerinin davranış biçimlerinin ve söyledikleri sözlerin gazetecilik mesleğine aykırı bir davranış biçimi olduğunu vurgulamak istiyoruz. Magazin muhabirlerinin haber bulmaktan daha çok, haber yaratma, haber yapmak istedikleri kişilerin rızaları alınmadan, ısrarlı davranışlarını bazen şiddet ve zora dönüştürdükleri bazen kavga ederek habere kendilerini dahil etmeleri, artık sıkça rastlanılan bir durum haline gelmiştir. Elbette, magazin muhabirliği de gazetecilik mesleğinin en çileli, en yorucu dallarından biridir. Ama unutulmamalıdır ki, magazin muhabirliği de gazeteci mesleğidir.
BU KADARI DA FAZLA
Sabah gazetesi ise olayı Bu kadarı da fazla başlığı ile verirken psikiyatrlardan ise şu yorumlar geldi.
Patlamanın nedeni alkol
Psikiyatr Prof. Dr. Arif Verimli
Alkol, uyuşturucu madde öyle bir şey ki, ünlü-ünsüz seçmez. Alkol, beyni etkilediği zaman, beynin kontrol fonksiyonunu ortadan kaldırır. Ufacık bir uyarıda hemen öfkelenme cevabı görülebilir. Ayrıca insanın yargılama yeteneğini de bozar. İnsanın çocukluğundan bugüne kadar taşıdığı karakter ve bastırdığı birtakım duyguları da kontrolsüzce ortaya çıkarabilir. Dolayısıyla da bu tarz davranışlar yaşanabilir."
Psikiyatr Doç. Dr. Armağan Yücel Samancı
"İnsanlar,özel alanlarına girildiğinde daha agresif hale gelebilirler. Bu bütün canlılar için geçerli... Özel alanları işgal edildiği zaman bu tarz agresyonlar olabilir. Ülke sınırlarına bir başkasının girmeye çalışması gibi bir durumdur. İnsanların bireyselliklerine bağlı olarak da tepkileri farklı olabiliyor.
Kontrol zorlaşır
Alkol de bu kızgınlığın kontrolünü zorlaştırır ve bu tarz patlamalar yaşanabilir. Bu insanlar durduk yerde ona buna saldıran insanlar değil. Ama özel alana girilmesi yüzünden ortaya çıkan kızgınlık, alkolün de etkisiyle şiddetlenerek bu tarz olayların yaşanmasına sebep olabilir."
HABER PEŞİNDE SINIRI AŞTIK MI
Milliyet gazetesi ise yaşananları 'Haber peşinde sınırı aştık mı?' başlığı ile eleştirip sanatçılardan yorum aldı. Sanatçılarda bu konuda ikiye bölündü.
Her insanın bir sabrı var
Emre Kınay: Gazetecilerin mekan önünde beklemesini iyi değerlendirmiyorum. Çünkü, kimse bir şeyden kaçmıyor ama insanları kovalıyor duygusu olması, durumu gerginleştiriyor.
Kontrollü davranmak lazım
Sibel Can: Biz gazetecilerle birlikte bu günlere geldik. Gazeteciye saldırmayı ne olursa olsun hiç tasvip etmiyorum. Mutlaka karşılıklı, kontrollü davranmak lazım. Aynı camianın içerisindeyiz ve hepimizin birbirimize ihtiyacı var.
Sonu cinayete bile gider
Sinemis Candemir: Bu konuda çok canım yandı. Ancak kimsenin üzerine yürüyüp kavga etmedim. Bazen insanların duygu durumu aynı olmuyor. O sırada başka bir şeye kızmış olabilir o insan... Birden karşısında kameranın ışığını görünce sinirlenebilir ama karşılıklı anlayış en doğrusu
YAŞANAN TERÖRDÜR
Uğur Dündar ise Star haber ekranlarında görüntülerin ardından 'işini yapan magazincileri ayırarak konuşuyorum bu bir terördür, hem polisler için hem gazeteciler için gereken yapılmalı' diyerek yorumda bulundu. (Gazeteport)