Literatüre geçecek mucize: Ölü kadın doğum yaptı!

MUĞLA - Muğla'nın Çırpı köyünde yaşayan 19 yaşındaki Demet Özsoy, doğum sancısı başlayınca eşi ve yakınları tarafından Muğla Devlet Hastanesi’ne getirildi. İlk müdahalede doktorların yaptıkları kalp ve solunum masajına rağmen Özsoy, solunum yetmezliği sonucu yaşamını yitirdi. Anneye yapılan müdahale sırasında, başka bir sağlık ekibi de 8 aylık bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi için çalışma başlattı. 3 dakika süren operasyonla 2 kilo 300. gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya geldi. Doktorların mucize kabul ettiği bu doğumun tıp literatürüne geçecek tarihi bir olay olduğu bildirildi.

 

Muğla Devlet Hastanesi Başhekimi Fahri Tuna, ''Doğumun başladığı fark edilir edilmez, hasta doğum servisine alınıyor. Bu esnada baygınlık geçiren hastaya gerekli tıbbi müdahale süratli bir şekilde yapılıyor. Hastaya bu süreçte yoğun bir şekilde kalp ve solunum masajı yapılmış ama hasta kurtarılamamış. Anneye yapılan tıbbi müdahale esnasında, ikinci bir ekip ise bebeği, anne rahminden dışarı çıkararak, bebeğinin hayatını kurtarmış. Olayla ilgili savcılık gerekli incelemeyi ve otopsi işlemlerini tamamladı. Bizim kayıtlarımızda annenin önceden ciddi bir sağlık problemine rastlamadık. Aldığım ilk bilgiye göre ölüm, akciğer embolisinden kaynaklanmış'' dedi.

 

Tuna, annenin hayati tehlikesini fark eden doktorların bebeği kurtarmak için ikinci bir sağlık ekibini devreye soktuğunu belirterek şunları söyledi: ''Doğum esnasında anne ölürse bebeğe 3 dakika içinde müdahale hayati öneme sahip olduğu için, bebek bu süre içinde anne rahminden dışarı çıkarılmış. 3 dakika içinde müdahale edilmeseydi bebeği de kaybedebilirdik. Bebek bu süre içinde ana rahminden çıkarılmazsa ölebiliyor veya solunum yetmezliği başta olmak üzere farklı sorunlar yaşıyor. Doğum, bu süre sonrasında gerçekleşse bile, bebekte fiziksel sorunlar ortaya çıkabiliyor.''

 

Yaklaşık 2 kilo 300 gram ağırlığında dünyaya gelen bebeğin, hastanenin Yeni Doğan yoğun bakım servisinde tedavi altına alındığını anlatan Tuna, ''Bebeğin sağlık durumu iyi. Arkadaşlarımız gereken her şeyi yapıyor. Bu tür müdahaleler tıpta çok yaygın değil ve uzman bir ekip tarafından yapılmazsa başarılı olmayabilir. Yapılan eş zamanlı müdahale tıp literatürüne girecek. Doktorlarımız bebeği sezaryenle almış olsalardı bebek kurtarılamazdı. Doktorlarımız, bebeğin müdahale esnasında rahim ağzında olmasını bir şans olarak niteliyorlar. Doktor arkadaşlarımız anne ve bebeği yaşatabilmek için insanüstü bir çaba harcamışlar'' diye konuştu.

 

Eşini kaybeden Mehmet Özsoy da duygularını, ''Eşimin doğum sancıları başlayınca 20 dakika içinde köyden hastaneye ulaştık. Eşim hastaneye varıncaya kadar sürekli bebeğimizi sordu, adını sayıkladı. Onun bebeğimiz için mücadele ettiğini fark ettim. Doğuma daha 1 ay vardı. Bebeğimize 'İsmail' adını vermiştik. Annesi bebeğimiz için kıyafetler almıştı. Onun dünyaya gelişini özlemle bekliyorduk. Bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu öğrendim. Onu sağlıklı bir şekilde büyütmek için elimden geleni yapacağım ve doğum esnasında annesinin yaptığı fedakarlığı büyüyünce oğluma anlatacağım. Eşimle severek evlenmiştik'' sözleriyle anlattı. (AA)